14 Haziran 2017 Çarşamba

UMUDUM ACIYOR ANNE

Her yerim ağrıyor.
Düşüncelerimse sızım sızım..
Ağrı beynimden kalbime..
Ordan bütün benliğime
Acı kirpik diplerimde.
Anne döv onları da diyemem ki sana şimdi ben
Biliyorum, senin de canın acıyor.
Hep onlar kazanır dimi anne?
Onlar insan soyunun en haklıları
Çünkü onlar çoklar ve hep kazanırlar.
Biz kaybederiz, biz hep kaybedenlerdeniz.
Şuram çok acıyor be anne.
Acıyan yerlerime şiir filan mı sürsen biraz..
Hem şişini morunu alır
Anne ben hem bu sefer acıyan yerimi biliyorum galiba
Benim umudum acıyor, çok acıyor be anne
Gol attık şampiyon oldular.
Hatta anne, atı alan Üsküdar'ı bile geçmiş
Anne öp beni, umudumdan öp..
Umudum acıyor..



12 Haziran 2017 Pazartesi

hoşçaKAL dedi

Ben onsuz nasıl yaşanır bilemezken,
O hoşçaKAL dedi..
O yokken nasıl hoş kalınabilirki..
Güneş bile güzel doğmaz..
Karpuz lezzetini yitirir,
Günler birbirine benzer..
Açlık grevine girer vücudum, aktivist olur
Düşüne biliyormusunuz hoşçaKAL dedi
O yokken nasıl hoş kalınabilirki
Deniz mavisini yititir, bitki kloroplastını.
Evet.. evet birşey yapın lütfen
Ben hiç bişey diyemedim çünkü..
Yollarını kesin durdurun.
Anlaya biliyormusunuz hoşçaKAL dedi
Ben onsuz hiç hayal bile kurmamıştım.
Sayın Tanrı engelle onu birşey yap, amin.
Ben onsuz nefes alamazken hoşççaKAL dedi..
O yokken hiç hoş kalınamaz ki.
Onun olmadığı dünyada yaşamayı kabul etmiyorum ben
Ne hoçaKALması.

10 Haziran 2017 Cumartesi

ANNESİNİN BİRTANESİ

Satır aralarında dolaşırken, çalan müziğe kaydı dikkatim birden ' Annesinin birtanesini kimseler üzmesin'  diyor Nazan Öncel..
Cevap veriyorum hemen emdiği sütü bile burnundan getirdiler diye.. O bize kıyamazken hayat iyi kıyıyor yalnız, iyi benzetiyor ağız burun..
Neyse günlük sanatçı, yazarla konuşma ritüelimi gerçekleştirmiş oluyorum buarada. Düşündüklerimi yazdığım için delide sayılmam. Herşey kontrolüm altında yani. .

FARKINDAMISINIZ

Ruhunu kaybetmiş zamanlar,
Kendini arayan insanlarla dolu sokaklar,
Bulduğunu beğenmeyenler, farkında bile olamayanlar
Yığınlarca tozlu kitaplar
İsimsiz bakışlar, sahipsiz kelimeler
Havada uçuşan notalar,
Haziranda yağan yağmur..
Kalbe değenler, teğet geçenler
Yorulanlar yada hiç başlamayanlar
Dudaktan dökülenler, içeri gömülenler
Dünya evine girenler, mezara gidenler
Bas bas bağıranlar, sağır kalanlar
Herşeyin sahibi olduğunu sananlar, mülksüzler
Ben bilirimciler, yok ben yapamamcılar
Hey hayalleri kotalılar
Farkındamısınız ölüyoruz..





5 Haziran 2017 Pazartesi

İÇİME BASIYORUM

İçim tıkış yıkış yine
Ne bulduysam bastım
Kalem alsam elime, dökülecek hepsi
Üstüme yıkılacakda altında kalacakmışım
Ya da yazınca geçecekmiş gibi..
Annemi dinlemeliyim galiba
Aldığımı aldığım yere koysam bu dağınıklık olmaz,
Ah ben.. hep bildiğini okuyan.
Bak ne geldi aklıma..
Şuan tam saçma romantik bir film izlemelik zaman
Sonu en bariz olanından
Kim uğraşacak şimdi içimi toplamayla
Ayır işin yoksa, kokmuşunu, batmışını
En iyisi kaçmak
O zaman Behlül kaçar

YAPBOZ

Yap bozdursunlar
Yap dağıtsınlar
Tekrar yap
Yine yıksınlar
Sen sabırla yap
Ağzını açma
Sonra neden de sadece neden..
Gül.. histerik gül.
Yalnız ben yapboz sevmemki


KALDI

Kursakta umut kaldı
Yatakta çok uyku..
Yüzümde hüzün,
Avucumda kokun,
Dilimde adın kaldı..
İçimde çığlıklar
Dilimde sükut,
Gögsüm de yara,
Anlımda çizgiler.
Saçlarımda gelin telleri
Hayattan da bugün kaldı..


Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...