14 Ocak 2018 Pazar

SENDEN BİRŞEY..

Yaşanmışlığı olmalı herşeyin
Anıları taşımalı, zamanı yüklenmeli
Sana birşey söylemeli
Anneyi hatırlamalı
Zamana karşı nasıl dik durulduğunu göstermeli
Bir şiiri düşürmeli aklına
Çocukluğuna göz kırptırmalı
Tanrıyı düşündürmeli
Yenilgiyi anlatmalı
Estetik katmalı
Senden bir parça taşımalı
İlk heyecanı anlatmalı
Yokluğu hatırlatmalı
Kalbinde, aklında yurt bulmalı.
Çabuk tüketilip atılmamalı
Sana seni anlatmalı..

13 Ocak 2018 Cumartesi

BUGÜN HAFTANIN SONU..

Bugün yine bir hafta sonu
Bana haftanın başı, belkide ortası..
Hafta sonu okuldan kalma bir şey bana..
silgi kokusu, tebeşir gibi
Bugün yine bir gariplik içimde
Eksiklik.. hafta sonu hüznü bu galiba
Havada ağlamaklı zaten bugün
Parklarda boş olacak
Avm lerin gürültüsü, rahatsız edici ışığı altında tıka basa geçirecekler
Daha iyisi belki sıcak evde film izlemek
Kitaplara sığınmak olabilirdi
Ben olsam öyle yapardım en azından
Ama ben bir hafta sonuna bile sahip değilim şuanda
En iyisi kaldığım yerden işe koyulmak..



12 Ocak 2018 Cuma

NE VARSA SUSTURULMUŞ..

Bir otel odası soğukluğu
Duman altı yok oluşları
Felsefik düşen sorular derin nefes sonraları
Bütün kuralsız çağrılara rağmen
İntizamlı adımlar
Yaptığım iğrenç espireler
Gizlenme çabam
Sırıtan acılarım, sevinçlerim
Gökyüzünden çaldığım umut
Yağmurlarda yıkadığım saçlarım
Kitaplarda kalma anlamlarım
Bağlama tellerine takılı kalmış ruhum
Promili yüksek savruk
Beklentisi karşılanmamış duygularım
Çene uyuşması, ense ağrısı
Tansiyonu yükselmiş
Kendi yakamda gecelerim..
Dolu küllük!
Sayamadığım kırgınlıklar
Bana ayrı düşmesi bu söz yağmurlarının
Döküntülerimin artışı,
Bizzat inilsin çocukluğuma psikologlarca
Bakılsın.. ne varsa bastırılmış.










BİŞEY DEMEDİM..

Sen neyin kafasını yaşıyorsun diyemedim
Mal diyemedim
Yeter ya diyemedim
Maslowun pramitine göre hangi ihtiyacını karşıladın beni kırarak diyemedim.
Ne mi dedim
Peki dedim
Olur dedim
Mideye yüklendim
Sessiz çığlıklar bastım 
Kimseye birşey demedim.
Kendimden başka.

KÜNYESİ HÜZNÜ..

Mutluluklar kısa soluklu
Hüzün ne kadar uzun hâlbuki
Gündüz gece omuzlarımızda taşıdığımız
Artık künye gibi boynumuzda
Ölünce bizimle gömülecek
Mutluluk lüks, umarsız kafa işi
Çok uzak bir duygu
Bilmem kaçlardan kalma
Insan, insanlık tarihinin herhangi bir evresinde anladımı birbirini
İnsan arzusuz, çıkarsız sevdi mi
Tanrı dahil..
İnsan utandımı kendinden
Çektiğinden, ettiğinden
Bildimi başına geleni
Baktı mı kendine karşıdan
Vicdanının aynasından
İnsan acır mı be
Acıdım..
Tadından yenmez oldum.




GÜNAYDIN GECE..

Taştım, aştım bendimi
Gık demedim.
Bir tek tekele, şarkılara gömdüm içimi
Anlata biliyormuyum bilmiyorum
Gık demedim.
Gündüzleri hop oturan aklım
Alkolün verdiği yetkiyle daha bi efsunlu ve mutlu sanki
O zaman
Günaydın gece günaydın dünya
Sana günaydın yok sanada yok
Ya ben masallarda prensesin anasını öldürmedim üzülmesin oğlum diye
Hayat sen çok acımazsın
Gerçekten seni şuanda muhattap almıyorum kendime


11 Ocak 2018 Perşembe

SAĞDAN GELİYORLAR..

Beynimin tası hop oturup hop kalkıyor
Sessiz çığlıklarım kalbimin üstünde öküz gibi tepiniyor
Başka bir cehennem olduğunu tahayyül edemiyorum 
dünyada cehennemi yaşıyorum
Iç döküntülerimse kesmiyor
Ben gerçek bir çığlık koparmak  avazım çıktığınca çığlık atıp
İpinden boşalmış bir dana gibi oradan oraya koşmak istiyorum!





Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...