16 Ocak 2018 Salı

SU GIBI ÇOCUKLAR..

Hayatı neresinden tutsam ki bilemedim..
Elle tutulur yanı var mı
O da neyse.. 
Allah'tan çocuklar geliyor gözüme birden,
Sek çocuklar 
Saf, temiz, mahsun..
Boncuk boncuk bakan su gibi çocuklar..
Nasıl büyütüyoruz nasıl büyütüyor hayat 
Bu kadar da olmazları yapan büyüklerine evriliyorlar..
Aklım ermiyor.
Ama ben yinede hayata bir çocuğun gözlerinden ve hayalinden tutunuyorum
Ellerini tutarak ilerliyorum 
Yoksa yaşanır gibi değil.

15 Ocak 2018 Pazartesi

KENDİMİ BENİMSEYEMİYORUM.

Yapılanları unutamıyorum
Olmamış, hiç birşey yokmuş gibi yapamıyorum..
Canıma batana gülemiyor
Bütün mecburiyetlerden nefret ediyorum böyle zamanlarda
Kelime oyununa giremiyor
oynayamıyor
Ödünlerden can kaybına uğruyorum.
Kendimden uzaklaşıyor
Aynalara sırt çeviriyor
Maskelere gizleniyorum
Ben bu durumlarda kendime tahammül edemiyor
Kesinlikle hafiflemiyor
Yer çekimine direnmiyor
Küçülüyor, buruşuyor, sarkıyorum.

FARKINDALIK..

Zincirlerimin farkındayım
Ağrılarımın bilincinde
Ilk acıdığım yeri unutmadım
Yüreğimin jilet kesiği kanamalarını kitap sayfası bastığım
Yarama tuz..Çok oldu hani
Burasının lunapark olmadığını, eğlenmeye gelmediğimizi biliyorum..
Tek derdin benimkinin olmadığını da
Herkese aynı gelmediğinin de kartların
Çoğu evrenin cesaret gerektiren kumar olduğunu da
Uzağı yakını göremeyen gözüm
Ama kalbim değil bunu acıyarak duyuyorum
Insan gölgesinin değdiği heryerde...

GÖRMEDİN DUYMADIN BİLMEDİN..

Rengim kaçmadı içim çekildi
Ne ki renk bu zamanda
Bir allığa bakar
Bakıyorsun görmüyorsun ey insan soyu!
Hiç görmedin burnunun önünü hiç bilmedin sessizliği
En çok sessizlik konuşur onu da duymadın..
Sanmam bundan gayrıda bilesin.
Ne demişti oğuzcum anlamasalarda olur.
Ama...

YER BULMAK..

Hep havada kalmış birşeyler
Zamanında söylenmemiş
Eksik deriz ya belkide bu kez fazla.. fazla şeyler.
Dondurulmuş duygu durumları
Mutasyona uğramış hisler
Çağıl çağıl çağlayan içim
Dışına atamamış
Seyiren kalp atışları
Fark edilmemiş varlık
Hep atlanmış belkide ertelenmiş
Zamanla gözdende kaybolmuş hayal..
Takılı kalmış telgrafın tellerine
Ya da boğaza..bir sürü söz
Acıtıyor ama alışıyor insan
Bunca garip duygu, kalbin coğrafyasında yer buluyor..
Ben bu kadar yersiz, hadsiz ve kendimsizken.


14 Ocak 2018 Pazar

BİLİNMEK İSTER..

Acı anlaşılmak ister
Hissedilmek ister
Başına diz ister
Acı görülmek,
dokunulmak ister..
Çocuk gibi başı okşansa
biraz hafifler gibi olur..
Acı işte gözden, kalpten okunmak ister.
Yeryüzünü kaplamak ister.
Dinmek.. son bulmak ister.

KİMİZ BİZ..

Ne oldu kaçıyorsun yine benden.. yine ne halt karıştırdın. Neyi bulaştırdın her yerine. Biz seninle ne konuştuk? Hani insanlara koşulsuz güvenmiyecektik. Hani biz dünyayı değiştiremezdik. O son sözümüzü unuttun mu ne dedik ya bağır bağır.. herşey olması gerektiği gibi, hak edildiği gibi demedik mi?
... dedik.
Ama şey...
Ne?
Yapamıyorum lena.. Ben güvenmeden, inanmadan yapamıyorum. Anlıyorsun dimi.
Bak tatlım, ağlama anlıyorum ama burası dünya kurallar bu şekilde. Ben senin incinmeni istemiyorum. Çok hassassın. Her acıyı, haksızlığı yükleniyorsun. Yapma lütfen yapma. Üzülme şimdi tamam mı. Yine iyilesirsin.
Lena ben insanlardan uzak durma kararımı yine devreye sokuyorum. Beni çok acıtıyorlar.  Ben onları düşünüyorum. Onlar beni hancerliyor. Yoruldum. Çok yoruldum.
Şimdi senden birşey istiycem. Balkona çıkabilir misin.
Elbette.
Hadi uçur ruhunu aşağıya...
Ve derin derin nefes al. Yıldızlara bak.. unut herşeyi...
Iyi ki varsın lena.
Sende döküğüm benim.


Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...