Turgut Uyar geliyor aklıma gri bi odada masada kalemi elinde
Ahmet Erhan dolaşır sıraların arasında dilinde bir mısra
Orhan veli ıslak kaldırımda gözleri kapalı dinliyor yine ne varsa..
Ahmed Arif yaslanmış solmuş puslu duvara Leyla geçiyor zihninden
Çiçekli Didem Madak döktürüyor dizeleri ilmek ilmek oya gibi..
Birhan Keskin ufacık mutlu güneşler çiziyor sabaha gün ayrı doğuyor bugün
Ve aklımda o klişe soru onlarda bizi görecek mi
Bi Fısıltıda.