20 Mayıs 2017 Cumartesi

MIKNATIS

Mıknatıs kutupları gibiydik,
Birimiz artı tarafı, birimiz eksi
Ben bardağın boş tarafıydım,
O dolu..
Ben böyle burada ölelim derdim..
O burda böyle yaşasak olmaz mı?
Ben konuşurdum yeraltı edebiyatı olurdu,
O konuşurdu şiir..
Ben gidelim derdim
O kalalım, direnelim.
Ben yoruldum derdim..
O sadece biraz dinlenmemiz lazım.
Ben yapamam der, olmazlara takılırdım.
O senin yapamadığın birşeyi hatırlamıyorum.
Ben sonbahardım yaprak dökerdim,
O ilk bahardı çiçek çiçek.
Her konuda ben gibi dursakta,
Aslında biz butun zıtlıklarımızla tektik.



16 Mayıs 2017 Salı

DUYGUSAL KANAMA

Dağınık kitaplar ve defterlerle dolu bir masa kafam
Çocukluğumdan bugüne ektiğiniz umutları biçtim.
Şimdi harman kaldırıyorum.
Bakın uçuşuyor hepsi.
Emeklerimi ise evi yanan bir gariban çaresizliğinde izliyorum,
Sigaramı tüttürüyorum, acı acı...
Keşke diyorum kendime sen benden daha iyilerine layıksın diyebilsem
Kibarca terk edebilsem.
Film şeridi gibi insanlar geçiyor gözümden,
Hepsine karşı bir yüz körlüğü yaşıyorum
Ayrıntıda gerekmiyor zaten..
Koro eşliğinde hep aynı şeyleri söylüyorlar,
Benim o kadar yeni şeyler duymaya ihtiyacım varken..
Bir bank yalnızlığı çörekleniyor üstüme
Öylesine tenha.. öylesine bir ağaç altı huzuru..
Gözüm hep bir suya bakıyor
Altımda çam pürleri..
Dilimde eskiden kalma türküler..
Yaşıyorum, bilinçli bilinç kaybımla.





15 Mayıs 2017 Pazartesi

BİR GÜN

Kağıt bardakta içilen çay tadı misali kağıtsı.. yaz günü yenmiş yumurta tadı damakta, öyle sası sası, bir sabah. Suratlarda bir memur asabiyeti.. sinir gerici.
Günün kendisinde, bir karşılanmamış hazlara oynayan kitap bayağlığı.. Bir böyle yoksunluk sömürüsü, kimin eli kimin cebinde dizisinin sığlığı.. Rehberin tamamına gönderilen toplu mesajlar gibi samimiyetsiz.. Gece gaz sancısı çekmiş bebek uykusuzluğu sinmiş üzerime..
Evine ekmek götüren baba yorgunluğu ayaklarda..  Bahçede oynamış sözcükler bulup; yakar top, saklambaç gibi.. Böyle çocukluğuna bir selam çakmaca. Avucuna bir cümle koyup uyumaca.. İyi geceler

14 Mayıs 2017 Pazar

KAFA HESABI

Kaç gece dedim boğulmaya hazırım
Teslim oluyorum ellerim yukarı
Al beni.. cesedim vur kıyıya..
Tamam sizin babanız benim babamı dövdü
Siz haklısınız, ben kuduz.
Her gece nezaret altında bu kalp
Kıyamete kalmadı hesap
Sorgu melekleri karşımda
Beraber doldurduk biz bu amel defterini
Hep günahkar çıktım geceleri
Gündüzleriyse püripak, alnım ak
Hepsi Amerikan oyunu bu kafamdakilerin
Duydum kahvede ve tv'lerde öyle dediler
Benim kafayı çekemiyorlar.
Hep üzerime oynuyorlar
Ama benim kafa bu oyunu bozar
Ne mutlu akıllıyım diyene
Geceye direnen gece bekçilerine
Sokak köpekleri ve kedilerine
Sabaha kadar balkon bekleyenlere
Son sigarayı icmeden yatmayanlara
Benim kafa bu oyunu da bozar..
Yine çıkarız sabaha.







11 Mayıs 2017 Perşembe

YÜKÜM GECE

Herkes uyur, şehir uyur,
Ben beklerim geceyi..
Atlasa dünyayı sırtlamış Tanrılar,
Banada geceyi..
Yüküm gece
Cevaplar ister benden,
Hesaplar sorar
Hep bilmediğim yerlerden..
Hep akla gelmeyenlerden.
Yüküm gece, anlam ve hüzün dolu,
Sabahın gün sonu.
Ve ben,
Her geceyi kavustururum şafağa
Benim şafaksa karanlık..
Yüküm çetin, bel bağlama sabaha..

10 Mayıs 2017 Çarşamba

EY YAR

Sana bir arzuhalim var da
Anlatacak dermanım yok
Ben çökeyim şuraya da
Sen anla sustuklarımı..

Hayat geldi üzerime
Duramadım önü sıra
Al başımı koy sinene
Unutayım bildiğimi.




9 Mayıs 2017 Salı

YARA

Bu umursamaz tavırlar,
Etrafındaki kalkan..
Görünmez sanıyorsun, dimi?
Bak bende de var aynısından..
Kuşanmışsın silahını,
Hazırsın hayata karşı pozları filan..
Bir şeyler geçiyor gözlerinden,
Dillerin başka,
Senin de ruhun sarışın.
Seni kendimden tanıdım,
Kendim gibi biliyorum.
Seni yarandan tanıdım
Bu tavırlar ondan
Yaran yarama nasılda denk..
Biliyorum, sende beni tanıdın..
Bu kaçışlar ondan..

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...