26 Temmuz 2017 Çarşamba

SATIRLAR ARASI

Yürek bıraktım satırlara
Hançerlendim kelimelerce..
Acıdım, kanadım ama hepsinin gadasını da aldım..
Yanmayan yürek kör geldi
Söylemeyen diller yavan..
Söz sokaklarında gezdim başı boş..
Gördüm yürek bırakanları, yürek yiyenleri
Her sokak başında..
Yeni bir dünyaya inanlarla sancıdım
Hergün öldüm, öldüm de tanla doğdum
Kahramanlar seçtim kendime bir sürü
Intihar bile ettim onlarla
Gecelerin çığlıklarına ses verdim
Yürek bıraktım her satır başına
Anlamlar aradım avare
Vazgeçtim anlamaktan dünyayı
Bir kerede o beni anlasın istedim..

Tüneldeki ışık

Şiir yazmak için herşey musait duruyor yer yuvarda. .
Gök denize, denizde göğe kesmiş...
Martılar inip inip kalkıyor, bir vals edasiyla..
Onları süzüyorum, dudaklarımda müphem bir çizgi...
Bir nefes yaşam çekip ciğerlerime
Başım göğe doğru kuş oluyorum bir an
sürmüyor tabi uzun.
Derhal icimdeki koasta yerimi alıp,
Gömülüyorum icimdeki karanlığa.

23 Temmuz 2017 Pazar

İLETİŞİMEMEK..

Basit düzlemde karışık ilişkiler. Aslında düzeneği basit insanların, olaylar sarmalı..Nasıl da karıştırıyorlar ilişkileri, sevmeleri, gelmeleri, gitmeleri.. ne istediklerini bilirken karşısındakini anlayamamaları mı, anlamak istememeleri mi desem acaba. Herkesin kendine müslümanlığı, bana dokunmayan bin yaşasın tavırları , pozitif ayrımcılık arzuları.. istemem koy cebine mevzuları. Laçkalaşan diyologları, replikleri belli hayatları aynı hatayı bir de ben yapayım ne olur ki durumları. Aşka cesaretsizlikleri, korkmaları yarından bugünden ve gelecekten hatta yapabileceklerinden. Sevgide, saygıda eksiklikleri çabucak vazgeçmeye eğilimleri. Aşkın, sevginin emek isteğini akıl edemez oluşları. Uçurtma gibi ellerinde tutup uçuşturdukları hayalleri.. hayatlarını kazanma arzularının yaşama arzularını artan oranda geçmeleri falan filan işte..

19 Temmuz 2017 Çarşamba

YORGUNLUĞUN NİRVANASI

Bazen düşüncelerimin yoğunluğunda kayboluyorum, herşeyi sıraya koymak ve bu sıralamaya uygun yaşamak yıldırıyor. Bu cenderede anlamlarım anlamlarını teker teker yitirirken, tüm benliğimle beraber bomboş düşüncelere takılıp kalıyorum. Neyi, neden, niçin yaptığımı unutuyorum.. Diyorum bir anlamı olmalı yaptığın şeylerin ama hatırlayamıyorum. Herşeyi unutuyorum yaşamayı unuttuğum gibi. Şaban geliyor aklıma, şu ünlü replikleriyle' ben buraya nasıl geldim.. yürüdüm geldim' diyor ya ona gülüyorum. Ben buraya yoruldum geldim galiba..

NEDEN AYNISI

Uzun cümleler kurmak istemiyorum; peki, iyi, aynen öyle neyine yetmiyor bu sevimsiz hayatın. Hevesimde değil artık hiç birşey.. ne düşünüldüğü, konuşulduğu umuru değil ruhumun..Yüreğimde akşam kalma bir yangınlık.. dolanıyorum olmam gereken yerlerde. Canıma batan 40'lardan kalma belkide insanlık tarihinin her döneminden kalma yasaklar. Bir gün daha fazla yaşamak değiştirmez bu dünyayı artık neredeyse eminim.. çağlar değişiyor, savaş stratejileri değişiyor, nesil de değişiyor diyorlar ya hani, bilmem kaç yüzbin yıldır Oğuzcum Ataycım kelimeler hala bazı anlamalara gelmiyor.. Hala umut insanlığın tepesinde gök yüzü gibi duruyor hiç bir yere gitmiyor. Kafanı kaldırıp bir nefes alıyorsun işte, tutunmak adına.. Tabi bununla birlikte kötülük de hiç bir yere gitmiyor aramızda, içimizde dolaşıp yuvarlanıp gidiyor..  Değişmeyen tek şey değişimin kendisi demişti halbuki hoca, herşey değişirken bu insanlığın kısır döngüsü neden ama neden hiç değişmiyor. Bir gün daha fazla kalmış olmak neden değişikli olmayacak, NEDEN.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

MODERN ZAMANLAR

Modern çağın tükenmiş çocuklarıyız biz..
Herşeyimiz var, hiç bir şeyimiz yok adeta.
Bir ruh boşalması bizimkisi.
Sadece istiyor ve istiyoruz,
İstediğimizi elde edincede bir boşluk..
Biz istemeyi seviyoruz galiba.
İstediğimize ulaşıncaya kadar çektiğimiz çile olayımız
Zamani divan edebiyatıda kariyer planlarına ulaşırken çekilen çileler galiba..
Elde elde edince de bu muydu modumuz
Ah biz anlamların anlamlarını yitirdiği çağın çocukları
sınavlara entegre zamanlar, caglardan bize düşen.
Herşeyi olan, hiç birşeyleri olmayanlar biz..
Anlam fakirleri, ruh öksüzleri, uykusu satılıklar biz.

16 Temmuz 2017 Pazar

Denizdeki çocuk

Denizde çocukluğumu aradım, aradım, aradım
Kulaç kulaç
Dibine daldım defalarca gezindim, gözlerimi yakan tuza rağmen açtım gözlerimi baktım baktım.. yoktu
Üzerine yattım sonra, hayal ettim, hayal ettim onu, nerde olabilirdiye.
Tekrar tekrar daldım, bir avuç kum çıkardım dibinden, çıktım salladım denize.. kendimi aradım aradım aradım
Nafile bulamadım..
Çok uzaklaşmışım bilemedim.

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...