24 Aralık 2017 Pazar

ELİMİ SIIRE BULADIM..

Ana ben elimi şiire buladım, geçmiyor..
Kelimelerce hırpalandım, gece gündüz
Üstüm başım hep söz içinde
Kızma bana.
Kafamda bir kalabalık susturamıyorum..
Kalbimi söktüm ben ana, elimde taşırım kıra döke..
Yorgunum ana çok yorgunum..
Ellerimi çarmıha mı gersem
Kafamı kuma nasıl soksam bilemiyorum..
Hayatın dışına atılmışım gibi
Bazen de magmasında gibi
İyi değil bu durum, ana hiç iyi değil 
Yatır dizine okşa dertlerimin başını tek tek 
Çocuk olayım ben bir kez daha
Öp yaralarımı çok öp
Geçsin ana.
Ana ben çok yalnızım.

23 Aralık 2017 Cumartesi

BIR GARİP ORHAN...

Bir yağmur birikintisi içim
Bir şair düşer...
Bir şairin bedeni gider
Fısıldadığı sözler dünyaya kalır
Garipligini hiç duyurmayız anasına
Gidemediği o limanda bekler
Giyemediği ceketini taşırım
Ölüm olur ama o garip şair ölmez
Sesler çoğalır kalbe düşer
Bir şair ölmez
Değdiği yürekte kalır..

BEN ÇOK YANLIZIM..

Ben ^çok yanlızım^ sözünden daha ağır düşmedi yüreğe hiç bir söz.
O nasıl bir bilmektir kendini
O nasıl bir acı.
Kıyafetsiz kelimeler daha da bir çaresiz, eli kolu bağlı..
Ağır sevme vebali
Gökyüzünü içinde taşıma yorgunluğu
Turp sıkılmış kalpler mi bu kalpler
Okumak sözlerden, anlamak gözlerden yanlızlığı mı
Hiç bu kadar ağır düşmedi bir söz yer yüzüne..
Böyle dağıtmadı hiç bir nükleer deneme..
Ben böyle daha duymadım üç kelime şiir..




Şiir

Şiir elini kana bulamak gibi geçmiyor..

22 Aralık 2017 Cuma

İKİ IYILIKDEN BİRİ..

Telefonu bir hayal kırıklığıyla kapattım
Sesi kulağımdan bir türlü gitmiyor..
Yüzümü soğuğa verdim
Donsun! donsun da kulağım
O ses de donsun sussun istedim.
Kalbim dursun istedim bir de
Iki iyilikten biri olsun istedim.

GİTMEK ÜZERİNE..

Uzaklar neresiydi acaba
Bulan varmıydı
Ben hiç gitmişmiydim birinden, bir yerden
Düzen bozanından..
Cesurmuydum şu hayata
Korkak, temkinli mi
Şu hesaplı kitaplı olanından
Sahi gitmek; fiziki mi ruhsal bir eylem miydi..
Ilk önce giden akıl, son giden anılarmıydı
Bir koku, bir tat, bir ses..
Belleğin dehlizlerinden nasıl gitmezdi..
Birden gelir mıh gibi çakılırdı
Çocukluk gitmezdi bir yere
Peki gençlik neredeydi
Yaşlılık dizleri sancılı tırmanamaz mı aklın duvarlarını
Kalır mı olduğu yerde
Sahi gidenler nasıl gitmişti
Düzen bozanından
Iki kere cesurdur insan gitmeye
Bir ömrün baharında
Bir de son deminde galiba
Sıyrılmış ya da hiç giymemişken melanet hırkasını..







HİÇLİK..

İddiasını yitirmiş yıllardan geçiyorum
ömrün son baharı mı bu..
Herşeye uzaktan.. bir o kadar içinden
Umarsız, yorgun..
Bir gecelik isyanlar, sabaha aynı ezik uyanışlar
Koleksiyoner; çocukken peçete, şimdilerde cümle
Her birşeyi unutan, hala şaşıran bir yanı hala şapsik
Acıya oluşan anarşist bir direnç
Bir sözle yerle bir hâlbuki..
Denizin ortasında cayır cayır yanan gemi
Ele gelmez bir tutarsızlık
Melonkoliden devşirme çok düşünme sonucu nihilist
Aklımda kalan kalpten vuku kocaman bir boşluk.



Üşümek bile üşüyor

Ben çok uzundur üşüyorum  Bir ben değilim ama  İnsanlar üşüyor, ayrılıklar üşüyor El örgüsü kaşkol üşüyor  Dört duvarı soğuk karakollar üşüy...