26 Kasım 2017 Pazar

İÇİMDE Kİ YOLCULUK...

Acıya sıcak sulara girer gibi bıraktığım bedenim
Çocukluğumun dehlizlerinden vahi gibi inen berbat sahnelerim
Acıyarak baktığım o küçük kız..
Ağaçlar, yollar ve far ışıklarının arasından
Bana el sallıyor sanki..
Sağımda bana muhteşem bir hayranlıkla bakan oğlum.
Küçük bana, hayat çok güzel anne der gibi bakışı..
Öpüp yanaklarımdan..
aklımın birden çapraz koltukta ki kadının bitmeyen telefon görüşmelerine takılışı
Nereye gittiğimi bildiğim bu yolculukta beni yine saran o bilinmezlik sanrısı
Gözümü diktiğim karanlıkta aklıma Donkişotun gelişi
Ona kafayı yedirenin kitaplar olduğunu düşünüp kitaplarını yok ediyorlardı..
Düşündümde haklsız sayılmazlardı hani
Ilk başta doğru..
iyi geliyorlardı..
Şuan pekte öyle görünmüyor sanki
Onların katkısı azımsanamaz kafamda ki
Bitmeyen bu film sahnelerinde...

Üşümek bile üşüyor

Ben çok uzundur üşüyorum  Bir ben değilim ama  İnsanlar üşüyor, ayrılıklar üşüyor El örgüsü kaşkol üşüyor  Dört duvarı soğuk karakollar üşüy...