17 Mart 2018 Cumartesi

BÖYLE HAVADA

Böyle havada aşık olunur
Böyle havada sevgiliyle dolaşılır
Bisiklet sürülür..
Böyle havada çalışılır mı be kardeşim
Katın beni içeriye aklımı yitiriyorum
Ey çaydanlık ey masa ey sandalye siz ne harikasınız diyorum
Ve biraz daha burda kalırsam martı olacağım sanırım
Içim içeri girmiyor
Bu hava beni sarhoş etti galiba
Kapatın beni bir yere
Baharı göstermeyin
Çalışamıyorum.

RUHEN YORGUN..

Yorgunluğumun artık yaşamak gibi bir anlamı da yok
Yaşayamamak gibi derin bir anlamı var
Ben ki teslim olmuş bir köle
Hayaller biriktiyor sonrada öldürüyorum içimde..
Gitmeler dayanmış kapılara
Kaldırılamaz olmuşum şehri ve insanı
Papatyalar dağlarda bense şimdi  çok uzakta
Bunu yük ediyorum kendime
Nergislerin hasreti ağır basmış
Belkide bu cümle de..
Yorgunum.. kıpırtısız bir yorgunluk
Beni alaşağı eden..

*****


Ben çocukluğumdan özür dilemiyorum. Dilemesi gereken biri varsa o da babam. Onda da o öz bilinç olmadığı için kapatın bu bahsi.

MANEN SOYMUŞLAR..

Çaresizliğin mecburiyeti
Ufak bir isyana devrilmiş ses tonu
Yinede aralık bırakaraktan
Üst-üste gelmiş
hep zaten üst-üste gelirmiş
Yükselmiş yükselmiş  taşırmamış
En çok sıcağına soğumuş
Olması gerekirken olmayanlara üzülmüş
Yok artık üzülmezmiş
Ama bariz üzülmüş
Insan fazla insan olunca
beklemiş yine insandan
Alamamış boş dönmüş
Madden..
en çok aslen soyulmuş
Anlamamışlar
Her şeyi her zaman ilk çözmüşler
Boş yada dolu her neyse konuşmuşlar..
Boş konuşmuşlar.


BAHAR GELDİ!

Baharda da ölünmez ki
Baharda uyanılır
Baharda çoğalınır
Baharda topraktan fışkırıp
Güneşte dolaşılır
Sular seller olunup doğaya dayanılır
Baharda ölünmez ki
Yeniden doğulur
Kırlarda dolaşılır
Yok çocuk yok kızların rengarenk eteğinde dolanılır
Korkma çocuk korkma
Dışarda kuşlar şarkı söylerken
Olacak iş mi
Baharda ölünmez inadına yaşanılır!

16 Mart 2018 Cuma

KARIŞTIM KENDİME

Kendimi tekrarlıyorum
Bu iyi değil
Ortalık fena karışık

TİNSEL ALEMLER..

Bende herşey farklı şekilleniyor
Bir damla su düşüyor suya o bende büyüyor büyüyor bambaşka bir boyuta geçiyor
Bir yorgun yaprak kendini atıyor dalından gelin gibi süzüle süzüle önüme düşüyor benden gitmiyor o sahne.. tekrar tekrar düşüyor gözümde
Siz birşey söyleyip gidiyorsunuz ben daha orda kalıyorum
Şapşik bir kediye takılıyorum sinek avlıyorum, patilerimi yalıyorum
Akvaryumda balık oluyorum boş boş ama sakin turluyorum fanusumu
Bir çocuk geliyor üstü başı berbat, burnu akmış gözüme değil kalbime bakıyor ta.
Aklımı alıyor aklımı.
Bazen boş boş etrafa bakınan bir aylak oluyorum yan masadakilerin fikrini okuma çabaları..
Bir boş sandalye, boş bank yalnızlığı anlatıyor bana.. gidemiyorum önümden
Ay hanımı hiç anlatmıyayım yakıyor kandillerini yüreğin.
Siz konuşuyorsunuz ben de ses yok sadece görüntü.. dahil olamıyorum çokça..
Serkeş aklım tinsel alemlerde geziniyor avare. Dışından çok dışından.



Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...