6 Eylül 2017 Çarşamba

YARA BENDE

Her yarama özen gösterdim ben
Teker teker baktım onlara
Üfledim, sardım sarmaladım
Gecelerime aldım..
Kah uyuttum, kah uyutamadım
Kanattım, yeri geldi kopardım
Hissettim acısını, dibine kadar.
Yaralı bereli yaşadım ben
Dizlerim de hep yara bere içindeydi
Çocukluktan kalma mevzular..
Kimine yara olmayan, bana yara oldu hep
Yazdım, okudum onları
Yarasından tanıdım kimini
Yaradan anlamayanlara da şaştım.
Bak yine anlam kaybettim..





4 Eylül 2017 Pazartesi

********

Eksile eksile ilerliyorum anne
Çoğulcuydum, bilirsin.

EYLÜLÜM BEN

Eylül yaprakların daldan ayrılışı
Saçların kafadan düşüşü
Yaz aşklarının tatlı bir anı olarak kalışı
Tatil yörelerinin bana bırakılışı
Kitap ve kahve kokusunun doğaya yayılışı
Doğanın da bir tabloya dönüşü
Halkların melankoliye bürünüşü
Yazın o anlamsız şarkılarından
Ağır anlam içerikli şarkılara geçilişidir.
Sorsanız bana hangi aysın diye
Hiç düşünmeden eylülüm derim
O vakit eylülde gel..





2 Eylül 2017 Cumartesi

GÜNÜN HER DİLİMİ

Düşünceleri prangasız, hayal dünyasını sevdiğim insanlar iyi geceler!!
Sabahları zor uyanan sistemin kölesi olmuş
Sisteme çatıp, kuyruğu kıstırıp işe, okula giden zavallı ruhlar Günaydın!!
Test kağıtlarının arasında sabahlayıp tavana bakarak atanma hayali kuran gençler; hayalinizden öpüyorum.. Gerçekten Tanrı sizi kutsasın!!
Günün her diliminde sigara dumanın arkasından bakarak kafada atıp tutanlar kolay gelsin!! Sevgili işsiz halkımız umut fukaranın ekmeğidir, devam!! Aşk acısı çeken kırık kalpler buyrun yara bandı!! Sevdiğini alanlar kıymet bilin birbirinizin, ha!! Sevgili kendim yat artık!!

1 Eylül 2017 Cuma

UNUTULMUŞ MEZARLAR..

Şunu rahatlıkla söyleye bilirim ki, kötü dönemler sadece bize denk gelmedi. insan dünyaya geldiğinden andan bu yana, her dönemin bir acısı, kırımı ve savaşı vardı. Aşkın acısıda, kendiside baki, malumunuz. Bütün düşündüklerimizde düşünülmüş ve söylenmişti. Biz sadece tekrar söyleme çabasındayız. Kendimize itiraf etmenin verdiği huzurun telaşı içinde kıvranıyoruz işte. Bu dünya biz olmasakta var, bu acılarda. Tek bir şey dahi olsa degistirmek çabasındayız belki bütün derdimiz de bu. Bazen dünyadan tek bir sahne nafile dedirtebiliyor insana. O anlardan birini yaşadım dün.  Mezarlığa gittik, üzerini sarı sarı otlar bürümüş bir sürü mezar vardı. Çoktandır uğranmamış belli. Çok acıklı, unutulmuş ve yalnız geldiler bana. Böyle olacağımı düşünmek ürpertici geldi bir an. ama dünya dedikleri işte bu kadar dimi. Tek başına sonsuzlu. Toprak olmalısından. Ölecek gibi nasıl yaşanamıyorsa, ölmiyecek gibi de yaşanmamalı. Bu bile belki biraz daha yaşanılabilir kılar dünyayı diye düşünüyorum, nedersiniz?

31 Ağustos 2017 Perşembe

Mermi yedim ölmüyorum

Mermi yedim ölmüyorum öyle bir gece
Anason dolmuş cigerlerime
Çorabım kaçmış gibi bir huzursuzluk.
Gamzedeyim deva bulmam yani
Iyi güzel şeyler söylemem gerekli biliyorum
Tutulacak yerini bulamıyorum şu kanser dünyanın.
Eğer bulursam içinde güzel şeyler
Hiç düşünmeden yazarım söz veriyorum.
Hepinizi seviyorum anlıyorum..







30 Ağustos 2017 Çarşamba

VAHŞETİN RESMİ

Ölüme yakın bakışları; acı vahşet, zulüm görmüş.. Korku dolu insanlar, küçücük cesetler. Insanların nasıl bir vahşi olduklarının resmi bu olanlar. Sözün tükendiği, kalbin artık dayanamadığı; hala durmadığına şaşırdığı zamanlardan, biri yine zamanlar. Sürekli tekerrür eden kıyımlar, ders çıkarmaya hiçte niyeti olmayan milyarlar.
Nerede bu sevgi diye bağırasım geliyor. Kelimeler boğazıma tıkanıyor. Aklım almıyor bu kadar acıyı, gözyaşını nasıl kaldırıyor bu dünya. Hadi bu dünya dayandı. Dağ oldu taş kesildide... Tanrım sen nerdesin!!!

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...