Hep kitaplardan, hep yazılarımdan bahsediyormuşum. Başka birşey konuşmuyor muşum. Başka denilen de yemek, çocuk, dedikodu.. Insanları sıkıyormuşum..
Bilmiyorlar, umudu biten insan ölürmüş; ben o karanlık dehlizde yaşamaya, tutunmaya çalışıyorum, anlamıyorlar. Yine sığ sularda boğuluyorum. Farkettim.
6 Ekim 2017 Cuma
UZAYDAN YAZIYORUM
Hiç bir şeyliğimle gurur duymuyor, onurlanmıyor, hunharca savunamıyorum. Herhangi bir aitlikde hissetmiyorum bu insanlığa. Gördüklerim, duyduklarım, her gün okuduklarım ve dokunduklarım kalbimin kafesini zorluyor, canıma batıyor, gök tepeme iniyor adeta.
Ben şuyum, ben buyum şöyle koşar söyle perende atlarım diyemiyorum bu hayatta. Diyenlerin eminligi karşısında hayrete düşüyor, anlam boşalması yaşıyorum..
Bu arada insanın Farsça bir kelime olup unutmak anlamına geldiğini ögrendim. Cok mantıklı bir isim olmuş, cuk oturmuş. Tamda insan adına yakışır şekilde. Bense unutmak bir yana, herşeyi tırnaklarımla kazıyorum yüreğime, yük ediyorum kendime. Tuhaflık bendedir belki.. kesin ben de olur hep kendileri.. Çocukluğuma inecek olursak şu safhada; çubuk krakerden sigara yapıp, bonibonla intihar edişimden belliymiş benim bu hâleti ruhiyem.
Ben şuyum, ben buyum şöyle koşar söyle perende atlarım diyemiyorum bu hayatta. Diyenlerin eminligi karşısında hayrete düşüyor, anlam boşalması yaşıyorum..
Bu arada insanın Farsça bir kelime olup unutmak anlamına geldiğini ögrendim. Cok mantıklı bir isim olmuş, cuk oturmuş. Tamda insan adına yakışır şekilde. Bense unutmak bir yana, herşeyi tırnaklarımla kazıyorum yüreğime, yük ediyorum kendime. Tuhaflık bendedir belki.. kesin ben de olur hep kendileri.. Çocukluğuma inecek olursak şu safhada; çubuk krakerden sigara yapıp, bonibonla intihar edişimden belliymiş benim bu hâleti ruhiyem.
KİFAYETSİZ KELİMELER..
Herşeyin yazılabileceğine inanmıyorum.
Onun bana ince bir sadelikle bakarken hissettiğim duygunun tarifini mümkün kılmıyor türkçem.
Onun bana ince bir sadelikle bakarken hissettiğim duygunun tarifini mümkün kılmıyor türkçem.
5 Ekim 2017 Perşembe
İSTEDİM ISTEDIM AMA..
Gecenin bu saati olmuş temizlenmemiş makyaj, yere düşmüş bakislar.. kafada diren düş ile sesleri.. düşerken uyku kağıda kalemle tutunma çabaları..
Gençlik yılları dönmeyecek yıllar
Aşkın gür mevsimi, duygular tavan.. ve ygs, lys, kpss, bol bol ss'lerle geçen yıllar. Kalemle, kağıtla testlerle tutunma çabaları geleceğe, vazgeçerken gençlikten. Kafada kavak yelleri, mod ben nasıl büyük adam olucam (kimse artık bu büyük adam) iyi dersler gençlik..
Gençlik yılları dönmeyecek yıllar
Aşkın gür mevsimi, duygular tavan.. ve ygs, lys, kpss, bol bol ss'lerle geçen yıllar. Kalemle, kağıtla testlerle tutunma çabaları geleceğe, vazgeçerken gençlikten. Kafada kavak yelleri, mod ben nasıl büyük adam olucam (kimse artık bu büyük adam) iyi dersler gençlik..
OTOBÜS..
Dün gece hastaneye gittim ufak bir üst solunum yolu enfeksiyonundan ötürü. Hastanenin önünde iki siyah camlı otobüs; etrafında bir otogar kalabalığı, bir futbolcu otobüsü gibi insanların el sallamaları, kuş gibi çırpınmalar, birbirine sarılarak ağlamalar ve polisler.. Şaşkın şaşkın bakıyor, Ne ola ki diye düşünüyorum, aklımda bu soru... İçeri geçiyorum ama gözümde o sahne...
Eşim geldi sonradan, o arabayı park etmeye gitmişti o yüzden ardım sıra gelişi. Gördün mü dışarıyı dedi.. Evet dedim.. ama anlamlandıramadım. Cezaevi aracı o dedi. Tutukluları sağlık kontrolüne getirmişler. Yaa, diye bildim acıyla karışık bir şaşkınlıkla. Sessizce ilerledik hastane koridorlarında, halim de yok. Muayene olduk filan.. Tekrar dışarı çıktık. insanlar, çocuklar tekrar aynı yerde çırpınıyorlar kendilerini göstere bilmek ve göre bilmek adına.. Yalnız on yaşlarında bir erkek çocuğu baba baba diyerek çığlık çığlığa, feryat figan ortalık.. Kimi çocuklar adamların sırtında, herkes otobüsün ön tarafında çünkü başka görünüle bilecek yer yok. Kulağımda çocuğun çığlıkları kalbimde bir sızdıran sızı ..arkaya baka baka ilerliyorum. Biliyor musun sesiyle irkildim.. O çocuk babasını belki bir daha uzun süre göremiyecek, belki de hiç göremiyecek dedi eşim.. Gözümün önüne doldu sular, burnumun direğine indi bir yumruk.
Eşim geldi sonradan, o arabayı park etmeye gitmişti o yüzden ardım sıra gelişi. Gördün mü dışarıyı dedi.. Evet dedim.. ama anlamlandıramadım. Cezaevi aracı o dedi. Tutukluları sağlık kontrolüne getirmişler. Yaa, diye bildim acıyla karışık bir şaşkınlıkla. Sessizce ilerledik hastane koridorlarında, halim de yok. Muayene olduk filan.. Tekrar dışarı çıktık. insanlar, çocuklar tekrar aynı yerde çırpınıyorlar kendilerini göstere bilmek ve göre bilmek adına.. Yalnız on yaşlarında bir erkek çocuğu baba baba diyerek çığlık çığlığa, feryat figan ortalık.. Kimi çocuklar adamların sırtında, herkes otobüsün ön tarafında çünkü başka görünüle bilecek yer yok. Kulağımda çocuğun çığlıkları kalbimde bir sızdıran sızı ..arkaya baka baka ilerliyorum. Biliyor musun sesiyle irkildim.. O çocuk babasını belki bir daha uzun süre göremiyecek, belki de hiç göremiyecek dedi eşim.. Gözümün önüne doldu sular, burnumun direğine indi bir yumruk.
ÇILDIRAMIYORUM..
Çok duymak çıldırtıyor beni. Kafamda ki gürültü yetmezmiş gibi kitaplarda ki seslerde beni boğuyor bu sıralar. Yüreğim üzerine öküz oturmuş gibi bir his.. soluğu çekiliyor ciğerlerimin. Soluksuzluğuma birde üst üste yaktığım sigaralar ve yalnız şarkılarda eklenince çırpına çırpına geberiyorum... en çokta delirmeyen aklımdan nefret ediyorum böyle durumlarda. Ölesim de yok yaşasayımda modundayım iyi değil, güçlü hiç değil boktan bir durumdayım. Lanet olası ruhumu kitabın gölgesine bile sokamıyorum. Boğuluyorum. Nafile.
FİRARİ DEYİMLER..
Eteğimde dökülecek taş
Kolumun altında iki karpuz
Dilimin altında bakla
Hayalleri yüzdürecek güç
Kafada kırk tilki
Yok artık bende..
Mezar kaçkını gibi
Can sürümek bundan gayrısı..
Kolumun altında iki karpuz
Dilimin altında bakla
Hayalleri yüzdürecek güç
Kafada kırk tilki
Yok artık bende..
Mezar kaçkını gibi
Can sürümek bundan gayrısı..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Üşümek bile üşüyor
Ben çok uzundur üşüyorum Bir ben değilim ama İnsanlar üşüyor, ayrılıklar üşüyor El örgüsü kaşkol üşüyor Dört duvarı soğuk karakollar üşüy...
-
İnternet paketi bitmiş bir hayat Elektirik kesintili birleşmeler Otoriter tavırlar, ben bilirim ayaklar Saksısı değiştirilmemiş, kabına s...
-
Dizilim yanlış, cümlem eksikti hep. Tam değildi, olmazdı da.. Başa sarılmalıydı Bunca yok sayılmış his başa en başa.. Bütün bastırılmı...
-
Herkes aldı alacağını benden Bana bana kadar ben kalmadı Ruhumu ayırdım bedenimden ben Savurun küllerimi denize.
-
İçinden Ferdi Tayfur geçmemiş bir ruh samimiyetsiz geliyor. Diline Nazım dizelerini dolamamış insan pek bir umutsuz, prangalı duruyor. Ahm...
-
Muazzam bir suskunlukta Icimde can veren inançlar Son bulan soluklar var Kalabalığın kuytusunda Kendime iyi bakmam hoş da kalmam Yıllan...
-
Bilmediğim bir dilde acı çekiyorum sanki Anlatamam. Canıma batan bir kıymık parçası Gezinen içimde.. merkez üssü kalbim Dağılır bütün v...
-
Ben çocukluğumdan özür dilemiyorum. Dilemesi gereken biri varsa o da babam. Onda da o öz bilinç olmadığı için kapatın bu bahsi.
-
Hakikatin işi ne kadarda zor halbuki yalan elini kolunu sallaya sallaya rahat rahat gezebiliyor.
-
Elimden hiç bir şey gelmez Acıya dil vermekten başka
-
Uzaklar neresiydi acaba Bulan varmıydı Ben hiç gitmişmiydim birinden, bir yerden Düzen bozanından.. Cesurmuydum şu hayata Korkak, temki...