BAHTSIZLIĞIN ANATOMİSİ

Kuş olsam kafese koyarlardı avcılar
At olsam vururlardı seyisler
Ağaç olsam göz koyarlardı rantçılar
Kitap olsam yakarlardı amcalar
Aşk olsam verem olurdu nazlı yar
Yol olsam bent olurdu karlı dağ
Ses olsam keserlerdi yancılar
Mitos olsam lanetlerdi Tanrılar
Çiçek olsam sulamazdı ablalar
Bahtsızlığımın kırgınıdır hep bu cümleler..

SEN HİÇ..

Sen hiç umudundan vuruldunmu.. bir elinde bebeğinin kopmuş bacağı, diğer elinde bebeği ağlayan kız çocuğu gibi kala kaldınmı.. Sen hiç yeniden yeniden hayaller kurup, onların domino taşları gibi yıkıldıklarını izledin mi..
Sen hiç ağzın laf doluyken hepsini yuttun mu?
...peki şimdi ben sana tek bir soru soracağım. Sen hiç kendinden başka insanlar için yaşadın mı, kendinden başka hiç birşey düşündünmü? ne biliyor mususun en acısı ne.. ben kendimden geçtim.

RESİMDE KAYBOLMAK

İnsanların az uğradığı, tenha yerler ne kadarda muazzam görünüyor.. İnsanlar dokundukları her yeri katlediyorlar. Arabayla Toroslar'dan aşağıya doğru iniyoruz, zemin kaygan bu sebepden yavaş yavaş ilerliyoruz. Yol sağlı sollu çam ağaçlarıyla çevrili.. yeşilin üzerinde bembeyaz kar, doğa nasılda ahankli duruyor. Bir kartpostal gibi.. İnsan bu büyüleyici resimde kaybolmak istiyor.
ve bu yolda trafiği durdurabilecek tek şey, onlarca keçi düşünebiliyor musunuz. Sadece keçiler için durduk yol boyunca, onların geçmesini bekledik. Etrafta bir kaç tane yörük çadırı ve yanakları al al yörük çocukları var. Yanaklarının al allığı yelden mi, sağlıklı beslenmeden mi bilmiyorum ama  allıklı gibi durdukları kesin. Gözüme dağa doğru bir patika ilişiyor birden, içimden bir ses in burada ve dağa doğru koş kaybol diyor.. sen doğadan geldin, doğaya aitsin, git özüne dön diyor...
Herşeyden ne kadarda uzak; bir tane beton yok, kariyer planları yok, üstüne üstüne geliyormuş gibi olan insanlar yok diyorum.  Arabanın penceresini açıp içime derin derin temiz oksijen çekiyorum. Resmen beni çarpıyor. Bütün hücrelerime doluyor. Vücudama gerçekten saf ve temiz oksijen doldurmayalı ne kadar olduysa. Evet, huzur huzur huzur bu.. soluduğum havadaki şey huzur olmalı diyorum. Anne karnıda böyle bir yer olmalı diye düşünüyorum. Ve aklıma livanelinin daha yeni okuduğum kitabından beynime kazanan şu sözler geliyor 'anne bende ki öyle bir huzursuzluk ki beni bir daha karnına soksan huzur bulamam' diyor. Acıyorum.

UYANDIRMAYIN

Tazecik dalında kelimeler, buram buram bahar kokan..
Gidilmemiş yerler, el değmemiş kitaplar,
Yeni sözler lazım bize, daha önce hiç söylenmemiş
Sıyrılıp kurtulmak, replikleri belli bu hayattan.
Gün batımına kadeh kaldırmak gibi ihtiyaçları var bünyemizin
Aglamalıklı herşeyi yitirmek
Kalkma zamanı bize endeksli sabahlar..
Hikâyeler gerekli mutlu sonsuzlu
Papatyalar çimlerde bütün zerafetleriyle
Raks etsin gençler, kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer ezgileriyle..
Uyandırmasın şimdi kimse bizi bu seraptan.. Rüzgar öpsün saçlarımızı..

SATIRLAR ARASI

Yürek bıraktım satırlara
Hançerlendim kelimelerce..
Acıdım, kanadım ama hepsinin gadasını da aldım..
Yanmayan yürek kör geldi
Söylemeyen diller yavan..
Söz sokaklarında gezdim başı boş..
Gördüm yürek bırakanları, yürek yiyenleri
Her sokak başında..
Yeni bir dünyaya inanlarla sancıdım
Hergün öldüm, öldüm de tanla doğdum
Kahramanlar seçtim kendime bir sürü
Intihar bile ettim onlarla
Gecelerin çığlıklarına ses verdim
Yürek bıraktım her satır başına
Anlamlar aradım avare
Vazgeçtim anlamaktan dünyayı
Bir kerede o beni anlasın istedim..

Tüneldeki ışık

Şiir yazmak için herşey musait duruyor yer yuvarda. .
Gök denize, denizde göğe kesmiş...
Martılar inip inip kalkıyor, bir vals edasiyla..
Onları süzüyorum, dudaklarımda müphem bir çizgi...
Bir nefes yaşam çekip ciğerlerime
Başım göğe doğru kuş oluyorum bir an
sürmüyor tabi uzun.
Derhal icimdeki koasta yerimi alıp,
Gömülüyorum icimdeki karanlığa.

İLETİŞİMEMEK..

Basit düzlemde karışık ilişkiler. Aslında düzeneği basit insanların, olaylar sarmalı..Nasıl da karıştırıyorlar ilişkileri, sevmeleri, gelmeleri, gitmeleri.. ne istediklerini bilirken karşısındakini anlayamamaları mı, anlamak istememeleri mi desem acaba. Herkesin kendine müslümanlığı, bana dokunmayan bin yaşasın tavırları , pozitif ayrımcılık arzuları.. istemem koy cebine mevzuları. Laçkalaşan diyologları, replikleri belli hayatları aynı hatayı bir de ben yapayım ne olur ki durumları. Aşka cesaretsizlikleri, korkmaları yarından bugünden ve gelecekten hatta yapabileceklerinden. Sevgide, saygıda eksiklikleri çabucak vazgeçmeye eğilimleri. Aşkın, sevginin emek isteğini akıl edemez oluşları. Uçurtma gibi ellerinde tutup uçuşturdukları hayalleri.. hayatlarını kazanma arzularının yaşama arzularını artan oranda geçmeleri falan filan işte..

YORGUNLUĞUN NİRVANASI

Bazen düşüncelerimin yoğunluğunda kayboluyorum, herşeyi sıraya koymak ve bu sıralamaya uygun yaşamak yıldırıyor. Bu cenderede anlamlarım anlamlarını teker teker yitirirken, tüm benliğimle beraber bomboş düşüncelere takılıp kalıyorum. Neyi, neden, niçin yaptığımı unutuyorum.. Diyorum bir anlamı olmalı yaptığın şeylerin ama hatırlayamıyorum. Herşeyi unutuyorum yaşamayı unuttuğum gibi. Şaban geliyor aklıma, şu ünlü replikleriyle' ben buraya nasıl geldim.. yürüdüm geldim' diyor ya ona gülüyorum. Ben buraya yoruldum geldim galiba..

NEDEN AYNISI

Uzun cümleler kurmak istemiyorum; peki, iyi, aynen öyle neyine yetmiyor bu sevimsiz hayatın. Hevesimde değil artık hiç birşey.. ne düşünüldüğü, konuşulduğu umuru değil ruhumun..Yüreğimde akşam kalma bir yangınlık.. dolanıyorum olmam gereken yerlerde. Canıma batan 40'lardan kalma belkide insanlık tarihinin her döneminden kalma yasaklar. Bir gün daha fazla yaşamak değiştirmez bu dünyayı artık neredeyse eminim.. çağlar değişiyor, savaş stratejileri değişiyor, nesil de değişiyor diyorlar ya hani, bilmem kaç yüzbin yıldır Oğuzcum Ataycım kelimeler hala bazı anlamalara gelmiyor.. Hala umut insanlığın tepesinde gök yüzü gibi duruyor hiç bir yere gitmiyor. Kafanı kaldırıp bir nefes alıyorsun işte, tutunmak adına.. Tabi bununla birlikte kötülük de hiç bir yere gitmiyor aramızda, içimizde dolaşıp yuvarlanıp gidiyor..  Değişmeyen tek şey değişimin kendisi demişti halbuki hoca, herşey değişirken bu insanlığın kısır döngüsü neden ama neden hiç değişmiyor. Bir gün daha fazla kalmış olmak neden değişikli olmayacak, NEDEN.

MODERN ZAMANLAR

Modern çağın tükenmiş çocuklarıyız biz..
Herşeyimiz var, hiç bir şeyimiz yok adeta.
Bir ruh boşalması bizimkisi.
Sadece istiyor ve istiyoruz,
İstediğimizi elde edincede bir boşluk..
Biz istemeyi seviyoruz galiba.
İstediğimize ulaşıncaya kadar çektiğimiz çile olayımız
Zamani divan edebiyatıda kariyer planlarına ulaşırken çekilen çileler galiba..
Elde elde edince de bu muydu modumuz
Ah biz anlamların anlamlarını yitirdiği çağın çocukları
sınavlara entegre zamanlar, caglardan bize düşen.
Herşeyi olan, hiç birşeyleri olmayanlar biz..
Anlam fakirleri, ruh öksüzleri, uykusu satılıklar biz.

Denizdeki çocuk

Denizde çocukluğumu aradım, aradım, aradım
Kulaç kulaç
Dibine daldım defalarca gezindim, gözlerimi yakan tuza rağmen açtım gözlerimi baktım baktım.. yoktu
Üzerine yattım sonra, hayal ettim, hayal ettim onu, nerde olabilirdiye.
Tekrar tekrar daldım, bir avuç kum çıkardım dibinden, çıktım salladım denize.. kendimi aradım aradım aradım
Nafile bulamadım..
Çok uzaklaşmışım bilemedim.

AYLANIYORUM

Yakomaz geldi be, kondu denizin göğsüne
Trafikte de hep yeşil gelişinden bilmeliydim
Bu gece Tanrı beni kutsadı büyük süprizlerle..
Dalgaya karıştı Ahmet abinin sesi
Denizin kumu okşadı topuklarımı
Hayatında bira içmeyen adamlar başa geldiğinden beri başım hep ağır dumanlı
Olmayan pikselimle yakalamaya çalıştığım fotoğraflar gibi hayatımda..
Gördüklerim başka çektiklerim bambaşka
Olsun Ay geldi kırmadı beni, simdi bana aylanmak düşer.

EĞLENİYORUM GIBI ÇEK

Mekan güzel ortam güzel. Popüler yarışmaların birinden popüler olan ablamızın sesiyse hiçde güzel değil.. yalnız repartuar güçlü, alkol kanda karışırken kadının sesi bile güzelleşiyor, insanın meyili eğlenmek olunca herşey harika geliyor. Çiftler birbirinin gözlerinde boğulurcasına bakıyor birbirlerine şarkılar söylüyorlar.. Ortamı aşk basıyor, birleşin birleşin bakışın bakışın, eller ellere diyor.. isyan şarkısını remiks yapıyor kadın acıda zevkli hale geliyor. insanın bana yalan söyle, beni kandır diyesi geliyor kıvırta kıvırta.. Çile bülbülüm diye diye çıkıyoruz mekandan.
Gece de demini alıyor ağzımdan bir cümle yuvarlanıyor 'ben felegin çarkına kalem sokarım' diye.

GELME YADA GEL

Beni kendinde bulma
Karanlık ıssız sokaklar
Beni kendinde arama
Bulanık çamurlu sular
Kayıp bir şehir varlığım
Sende Atlantis vakası olma
Varlığım meçhul
Olmak yada olmamak arası
Biliyorum belkide bencilce
Gidersende canım sıkılır gibi geliyor
Yo yo sen yinede gelme
Ben bana sahip değilim
Kayboluruz bu hiçlikte
Gel yada gelme bilemedim şimdi
Yazık olmasın sana..

SOLGUN SUSUZ

Yırtarım enginlere sığmam aşarım tarzı ruhum sıkışıp kalmış bir hücrede
Kımıldayamıyor, nefes almakta zorluk çekiyorum.
Çiçek çiçek, renk renk, gülde takmış ruhum büküyor boynunu hemen..
Prangalar özüme takılmış, oksijenimse yetersiz.
Bence en büyük çılgınlık yaşamak gibi geliyor bu evrende..
Kendimi ayakta tutmaya çalışmak ne kadarda zor..
Taşıyacağı yük dağ sorunsalını abartmadın mı, sencede
Sen yinede bugünü yaşadım saysan olmaz mı Sayın Tanrım.
Yarına da sen büyüksün.

KONTROLÜM ALTINDA

Herşey kontrolüm altında derken aslında, herşey boku yiyordu ama ben yiğitliğe bok sürdürmüyordum. Sevgi kelebeği gibi dolaşıyor, tırnaklarımı avucuma geçiriyor, buruk buruk gülümsüyordum. İnsanlıktan, insanlığımdan yana şüphelere düşüyordum çoğu kez. Hala neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamamıştım ömrün ilk çeyreğinde.. Bu kafaylada işim zor görünüyordu. Çıkarlar penceresi, dürüstlük penceresi, şairin penceresi, birde apartman boşluğuna bakan pencerelerle dolu insanın hayat evi.. Ordan bakıp yorumluyoruz doğruyu galiba. Ama yinede bütün doğruların, yanlışların, görevini layıkıyla yapmayanların ve tabiki bendim de canım cehenneme. Anlayacağınız bugünde herşey kontrolüm altında..Hem biliyor musunuz bilmiyorum ama koslada lekeleri geçiremiyor. Selametle halkımız!

Aşka dair birseyler

Bugün de gelmeseydi intihar edecektim,
Gelişiyle ay buluttan çıktı.
Dünyada ki bütün aşıkların aşklarını toplayıpta baktım gözlerine
Parmak uçlarımdaki damarları damar eyledim ellerine
Tek olduk, biz olduk
Nasıl sevilebilirse öyle seviyorum işte
Bütün aşk şarkıları ona yazılmış gibi geliyor
Gecede de herşey aşka dair.
Denizde yakomoz, havada dolunay, kanda alkol, fonda Ahmet Kaya umurumda mısın sor bakalım dünyaaaa
Yalan değil her gün aşık olunur mu
Ben oldum..

ESMİYOR

Gökyüzü bile insanın üstüne üstüne gelirmiymiş..  geliyor.
Vermiyor o her zaman verdiği sonsuzluk hissini
Elimden gelebilecekken
İçimden gelmeyenler oluyor
Ruha da bir yaz rehaveti çökermiymiş, çöküyor.
Esmiyor anlıyor musunuz, gram esmiyor
Yüreğimde yaprak kıpırdamıyor.
Kestirmiycektik diyorum hep içimizin ormanlarını
Bak böyle keser insanlar soluğunu.
Yine nem çöküyor bedenime.
Ve benimde içimden gelmeyenler oluyor

kimsin sen..

Hadi kalk uyan, hadi tatlım yapabilirsin. Miskinliği bırak dün ne söylüyordun normal insanlar gibi birşeyler yapayım diyordun. Hadi şu görüşelim muhakkak dediğin hiç görüşmediğin kişilerden birini ara insanlara karış. Off ya git başımdan bugün izinliyim ve saat 10:30 biraz daha uyuyayım tamam...
Aman tanrım ya saat öğlen olmuş yine uyumuşum mal mal of of. Hani daha insani bir saatte uyanacaktım ben.. Canım kahvaltıda istemiyor ama birşeyler atıştırmalıyım ki kahve ve sigar içebilelim dimi. En sevdiğim huyum aç karna sigara içmemem galiba. Telefonu yine şarja takmamışım bildirimlere bakalım ama asla dün gece attığımız twitlere değil. Allahım neler saçmalıyorum ben geceleri ya.. gecelerdeki benden ben bile korkuyorum. Tek başıma yazsam böyle olmaz bizim şu çok bilmiş hanımın işleri bunlar yok yok ben asla böyle şeyler yazmam, yazmam dimi.. Neyse ortalarda görünmüyor akşam üstüne kadar gelmez bugün bende bir proğram yapayım. Spora başlasam iyi olacak sanki başlasam çağ atlıycakmışım gibi geliyor, en iyisi hareketli bir müzikle evi toparlayayım.. Şu mutfağın haline bak ya.. Hemen toparlayayım evi arkadaşlardan şu görüşmeyi ertelediklerimden birini arayayım konuşuruz biraz. Ya şimdi niye istemiyorum ki, hep miskinlik yapmak istiyorum. yok yok ara hadi ara.. Ok arıyorum çalıyor.. çalıyor. Merhaba tatlım ne yaptın eğer müsaitsen görüşelim biraz. Aaa hadi ya tamam tatlım neyse sonra başka bir zaman birşeyler yaparız. Tamam canım öpüyorum. Ohhh yesss be. Rahatladım bak ben aradım onu, işi varmış. Bir adım attım ben. Mutlu oldun dimi? Çekinme söyle, ben yabancı değilim. Sanane ya.. Tamam sevindim tek başıma daha çok eğlenebiliyorum ben. Şu Anayurt otelini okurum duruyor masada kaç gündür. Tamam tatlım altını çizdiklerin olursa görüşürüz.
Aferin bu mu bulduğun çözüm harikasın bebeğim baya ilerleme var sende. Dimi çok değişikli bir gün yaptım kendime.. aynı bok ertesi izinlerin tekrarı yine karışamadık ya insan soyuna. Şu Cemal Süreya ne mübarek adam değil mi ya.. Sessimizde ne olduğunu sakladıklarımızla, sustuklarımızı ne muazzam anlatmış.. Sesinde ne var biliyor musun söyleyemedin sözcükler var diyor be.. Daha ne desin.. Sanki bütün sustuklarımızı anlamış bu adam kesin anlamış anlamasa yazamazdı ki.Doğru söylüyorsun anlamış o. Bugün gece erken geldi sanki erken başladık. İşte olmadığın için olabilir mi.. Orda kafanı gereksiz şeylerle meşgul etmenden sana zor ulaşıyorum. O kadar da değil birşey söyleyip söyleyip kaçıyorsun.. Tabi ne demezsin seviyorum seni ya. hadi bir şarkı seç açayım sana. şey şey  manuş baba olsun.. geceler kara tren olsun mu? Güzel seçim, olsun. Bırak seveyim şarkısında ne güzel gitte gebereyim diyor dimi. Aynen ya bırakılsan geberirsin gibi geliyor. Bİr de şey geçecek bütün bunlar geçecek diyor ya ben o inanma demeden inanmıyorum biliyor musun. Biliyorum.
Şu denizi sevmiyorum diyen insanları anlamıyorum deniz sevilmez mi. Saçmalığın daniskası. Cemalini özlüyorum, onunla bütünleşmeyi, kokusunu herşeyini seviyorum, o rengine ne demeli hayat devam ediyor der gibi bakmıyor mu üstad. Bakıyor da görmesini bilene onunla yaşayana onu anlayana bakıyor. Yoksa herkesler severdi onu. Herkes aslında anılarının olduğu yeri seviyor. Bir dağ başıda olsa otda bitmese sevdiği insanlar neredeyse orası güzeldir, orası güzel gelir bu insan soyuna. Çok haklısın insanlar ve anılarla güzeldir kim olursa olsun doğduğu büyüdüğü yer, sevdiğinin olduğu yerdir memleketi. Biz de memleket bildik ya bir çift gözü.
Napıyorsun Titanic şeysi rüzgara ve denize karşı kollarımı açıyorum hadi sen de gel. bu harika bebeğim.. Hahay gerçekten mükemmel ey özgürlük yada life is life diyesi geliyor insanın.

KİMSİN SEN..

Yordun beni be kızım.. nedir bu sendeki duygu durumu değişiliği bir ordasın bir şurda. Gelgit akıllısın, bir gülüyorsun; umuttan güzel şeylerden bahsediyorsun sonra birden intihara meyilliyim modu falan. Tükettin beni!.. Git artık istemiyorum seni!! Sürekli bana birşeyler söylemenden yoruldum,tamam mı.  Uyutmuyorsun, sohbet ettirmiyorsun, hiç birşeye konsantre olamıyorum, koparıyorsun beni.. garip birşeysin bir de bağımlılık yapıyorsun.. kopamıyorum senden yeterince bağımlılığım, sorumluluğum var. Evet yeter. Tamam kafa kızsın gerçekten senle çok eğleniyorum, harika lafların da var ama yoruldum anlıyormusun yo rul du mm..
Niye bağırıyosun ya bana! Ben kendim mi geldim sanıyorsun, sen çağırdın beni. Aradın beni heryerde, herkeste, kitaplarda, şarkılarda, doğada. Beni sen çağırdın ve şimdi gitmemi istiyorsun, öyle mi?  Hemde alçakça bir ayrılık konuşmasıyla.. Tamam sakin ol... şişş şişş sakin.. şöyle yapalım hadi kendine kahve yap bir sigara yak güzel bir müzik aç mumklarını yak yada kahve olmaz soğuk bira aç sen en iyisi dergini, kitabını birşeyini aç ve sakin ol dostum sakin. Sen bensiz yapamazsın artık bir kere beni fakettin, hiç bir yerde benim gibi bir dost bulamazsın, ben senin her soruna cevap bulmaya çalışıyorum, güzel şeyler yazıyoruz, isyan ediyoruz, sohbet ediyoruz sonra gülüyoruz.. Hadi bunları da geçtim hiç mi kitap okumuycaksın, film izlemiyeceksin, kiminle paylaşacaksın duygularını.. kime yorumluyacaksın kime söyleneceksin ha! Söyle kime kime..
Tamam haklısın güzel şeyler paylaşıyoruz da böyle bir kafada iki kişi olmuyor seni taşıyamıyorum.
Ne iki kişi mi?.. Ben senim. Senin aynanım, içine tutulmuş bir ayna ne ikisi, ne kişisi.. Hayır çok saçmabu söylediklerin. Ben benim tamam mı. Sen başka birisin, dost gibi birşey . Sen öyle san.. ben sendeki, senden ötesiyim. Biz biriz.. Of! Tamam seninle laf yarıştıramıycam, bunun neredeyse imkansız olduğunu öğrendim. Ama bu konu bitmedi tamam mı, şimdilik yoruldum tartışamıycam..çok yorgunum kafamı taşıyamıyacağım artık. Tamam hadi uyu biraz, hem doğan gün umuttur yarın herşey daha güzel olacak. Hadi uyuyalım, hadi uyu.

KADININ MODU

Düşünen insan ümidi
Batan gemiler sendromu
Birde böyle çek kafası
Çabuk tükenen acısız aşık arsızlığı
Kelimelerin metal yorgunluğu
Bedenin kafesi, saçının her teli
Sınavın belirsizliği
Hiç gitmeyen çocukluğum
Kahve kokusu, gecenin modu
Kadının biri, adamın teki
Beyinden esen batı, ruhun çökümü
Hayattan alamadığımız hesap
Dengeli ruh halim en sevdiğim
Koşarken de sevebilen adam sempatisi
Denize yatan kadın
Ay'dan savrulan saçlar
Sevgili uzaylı kardeşler
Ne yapsam olmayanlar
Mutsuz insan ordusu
Üzmeyin birbirinizi.

DUVARLAR

Duvarlara çok içimi döktüm.. Bazen usulca sadece ben duydum fısır fısır, bazen bağıra bağıra.. dönen yankısı sesimin. Bir şarkıda geçiyordu ya hani duvarlar konuşmuyor anne diyordu sanatçı. Duvarlar konuşmuyor, sesim duvarları aşamıyor benimde.. ağlıyor, acıyor, ölüyorum bu duvar dibinde. Annem hep duyuyor duvarlara söylediğimi çünkü annelerin süper gücü sayesinde oluyor bu, biliyorum.. Bende kalkıyorum siliyorum gözyaşlarımı.. acımıyor ki anne. bakma sen benim duygusala bağlamama, hem sen demezmisin hep ben abartırım herşeyi... İyiyim ben. çok iyi bu duvarlar filan benim uydurmam abartmam.. Annem yemiyor tabi, yemiş gibi yapıyor.. Açmısın diye bir soruyla yardımıma yetişiyor.. Açım anne diyorum kurt gibi açım..

AKLINI BENDE UNUT

Şarkılar saplansın yüreğine
Gözlerin buğulansın, dalsın gitsin kara deliklere
İçinde kelimelerini yetemediği, yetmediği duygular.
Yutkunmak acıtsın canını.
Kumandayı buz dolabında unut..
Paketin bitsin gecenin yarısı..
Uykular seni terk etsin, beygir gibi dön yataklarda.
Okuduğun kitaplara bir türlü odaklanama
Herkesde, herşeyde beni ara, ara..
Hekesde heryerde beni gör, gör..

KOPYA HAYATLAR

Biricik olmak isteyip, kendimizi eşsiz zannederek aslında sadece kopya hayatlar yaşıyoruz. Zaten birbirimizin kopyası olmasaydık; bu düzen böyle devam etmez, bizde sittin senedir gelişmekte olan ülke olmazdık. Hala baş örtüsünü, şortu konuşuyor olmaz ve hala bayrak inmez, ezan dinmez edebiyatıyla yönetiliyor olmazdık.
Bekliyorum ama bir kaç çiçekle baharın geldiğine inanacak kadar saf saf bekliyorum. insanlara inanıyorum değişmeli diyorum, değişecek diyorum bu düzen böyle devam etmez.. etmemeli diyorum.. dilime hiç bir bok olmaz dedirttip kalbime dedirtemiyorum.  Biricik değilim bende bir kopyayım biliyorum ama iyi bir kitap kahramanın kopyası, güzel bir şiirin kopyası olmaya, güzel şeyleri kopyalamaya çalışıyorum . Kötülerin, şeytanın aklının, caninin kopyası değil.