Susarak yürüyenler
Susarak gidenler
Susarak ölenler
Susarak yaşayanlar
Susarak şarkı söyleyeneler
Icinin kuşu uçup gitmişler
Balonun ipini kaçırmışlar
Eğlencesini kaçırmışlar
Bütün renklerini kaybetmişler
Iclerine yıkılmışlar
Sesini daha bulamamışlar
Kendilerine erişememişler
Icin için çürüyeneler
Malını mülkünü sayanlar
Sesinin yankısını dinleyenlerle
Dolu bir yerdi burası..
Ne işim vardı benim burda!
30 Eylül 2017 Cumartesi
*****
Ben, ben kim miyim..
Hani şu erkeklerin varya meşhur askerlik hatırası anlata anlata bitiremedikleri işte ben o yum.
Hani şu erkeklerin varya meşhur askerlik hatırası anlata anlata bitiremedikleri işte ben o yum.
PEMBE HAYALLER
O toz pembe hayaller simsiyah oldular
Ben boyamadım.
Şimdilerde millet hayallerinden bahsederken
Sigaram kendini yakıyor
Ben kül tablasını önüme çekiyorum..
Fonda Ahmet Kaya nerden bileceksiniz.
Ben boyamadım.
Şimdilerde millet hayallerinden bahsederken
Sigaram kendini yakıyor
Ben kül tablasını önüme çekiyorum..
Fonda Ahmet Kaya nerden bileceksiniz.
29 Eylül 2017 Cuma
GÜNAYMIŞ..
Yorgunluğuma makyaj yaptım
Sırıtıyor fondoten altından
Portakal gibi güneşi gördüm
palmiyelerin arsından gülümsedim
Radyoyu açtım son ses, pop müzik
Ruhumu uyandırmaya çalıştım..
Çiçeği gördüm bahçede sonra selamladım
Izninizle güzel kadın deyip, eğilip kokladım
Insanları gördüm uyur gezer, robotik, aksi lanet
Vitesi geriye attım
Gittim gittim kendime çarptım son surat
Günaymış mış..
Sırıtıyor fondoten altından
Portakal gibi güneşi gördüm
palmiyelerin arsından gülümsedim
Radyoyu açtım son ses, pop müzik
Ruhumu uyandırmaya çalıştım..
Çiçeği gördüm bahçede sonra selamladım
Izninizle güzel kadın deyip, eğilip kokladım
Insanları gördüm uyur gezer, robotik, aksi lanet
Vitesi geriye attım
Gittim gittim kendime çarptım son surat
Günaymış mış..
GECE GÜNDÜZ ARASI SAMIMIYET FARKI
Sabahları samimiyetsiz ve korkak bulurum.
Geçeceksen karşıma gecelerini alda gel.
Şiir ısmarlarım sana, müzik dinleriz
İki kahve içeriz senle
Ben günümün leşliğini anlatırırım
Sende okuduğun kitabın çarpıcı yerlerini
Kim bilir belki barak bile okursun bana
Eserse Güneydoğu'dan..
Bende hayran hayran izlerim seni
Sesisinin tınısında dindiririm ruhumu
Mum da yakarım üç beşyüz tane
Sakinleşiriz temizleniriz
Geceleri gel memleket gözlüm
Gündüzlerim hoyrat ve suratsız..
Geçeceksen karşıma gecelerini alda gel.
Şiir ısmarlarım sana, müzik dinleriz
İki kahve içeriz senle
Ben günümün leşliğini anlatırırım
Sende okuduğun kitabın çarpıcı yerlerini
Kim bilir belki barak bile okursun bana
Eserse Güneydoğu'dan..
Bende hayran hayran izlerim seni
Sesisinin tınısında dindiririm ruhumu
Mum da yakarım üç beşyüz tane
Sakinleşiriz temizleniriz
Geceleri gel memleket gözlüm
Gündüzlerim hoyrat ve suratsız..
TABİ HAYALİMDE
Uçan bir yanım var benim
Şiddete eğilimli
İnsanların üzerine atlayan.
Güvenen bir yanım vardı,
Onu yeni aldırdık geçenlerde.
Histerik bir kız var birde
İçimde, şurda bir yerlerde
Fazla uzaklaşmaz.
İçin için çığlıklar atan.
Hayelleri vardı bir de onun
Böyle dilek kapısı açıkmışta geçmişler gibi..
Gecelerim var bir de benim
Yeni aldık deliksiz, sızdırmıyor hiç
Tavsiye ederim.
İnsanlarım var benim
İnanır mısın tepeden tırnağa şiir.
Bir sezilerim var, son sürüm
Asla yanılmam..
Kalbim var sen de taş, ben diyim kaya...
Geldik mi.
Şiddete eğilimli
İnsanların üzerine atlayan.
Güvenen bir yanım vardı,
Onu yeni aldırdık geçenlerde.
Histerik bir kız var birde
İçimde, şurda bir yerlerde
Fazla uzaklaşmaz.
İçin için çığlıklar atan.
Hayelleri vardı bir de onun
Böyle dilek kapısı açıkmışta geçmişler gibi..
Gecelerim var bir de benim
Yeni aldık deliksiz, sızdırmıyor hiç
Tavsiye ederim.
İnsanlarım var benim
İnanır mısın tepeden tırnağa şiir.
Bir sezilerim var, son sürüm
Asla yanılmam..
Kalbim var sen de taş, ben diyim kaya...
Geldik mi.
EYVALLAH
Dünyanın suistimale eğilimi
Benim sigarayı bırakamama sorunsalım
Hayatı haddinden fazla içime sokmam
Gecenin beni her gece alaşağı edişi
Şarkıların gölgesinde, satırların arasında
Tanıdık simalar arayışım
Bin yüzlü canavar sorunsalı dünyanın
Ayağıma takılan her taşla düşüşüm
İyleşemeyen yaralar sendromum
Sevgili dünya eyvallah..
Benim sigarayı bırakamama sorunsalım
Hayatı haddinden fazla içime sokmam
Gecenin beni her gece alaşağı edişi
Şarkıların gölgesinde, satırların arasında
Tanıdık simalar arayışım
Bin yüzlü canavar sorunsalı dünyanın
Ayağıma takılan her taşla düşüşüm
İyleşemeyen yaralar sendromum
Sevgili dünya eyvallah..
27 Eylül 2017 Çarşamba
HERŞEY..
Ben zaten hüzünlüyüm, sonbahar bunun bahanesi
Tek çiçekle baharın gelişine inanırım,
Bundandır baharda çiçek açışlarım, saf saf
Kendimden bilirim insanı
İnanmalarım hep bu yüzden, her seferinde kana kana
Aşkım ben kararlarımın duygusallığını oralardan gelir
Kuru bir dalım çoğu zaman, çat diye kırılan
Asla aynı olamayan..
Şarkıyım kimi zaman, nihavend makamından
Şu vuslatı başka alem olanından..
Acıyım ben, savaş çocuklarının gözlerinde oturan
Yarayım bazen şu kabuğu düzen tutmayanından
Ayrılığım inim inim inleten, uykuları kaçıran..
Umudum galiba daha çok, yıkılıp yıkılıp inşaa edilen...
Tek çiçekle baharın gelişine inanırım,
Bundandır baharda çiçek açışlarım, saf saf
Kendimden bilirim insanı
İnanmalarım hep bu yüzden, her seferinde kana kana
Aşkım ben kararlarımın duygusallığını oralardan gelir
Kuru bir dalım çoğu zaman, çat diye kırılan
Asla aynı olamayan..
Şarkıyım kimi zaman, nihavend makamından
Şu vuslatı başka alem olanından..
Acıyım ben, savaş çocuklarının gözlerinde oturan
Yarayım bazen şu kabuğu düzen tutmayanından
Ayrılığım inim inim inleten, uykuları kaçıran..
Umudum galiba daha çok, yıkılıp yıkılıp inşaa edilen...
DOĞRUDUR
Senin sevdiğin yerlerde, senin gördüğünü görmeye çalıştığım
Okuduğun kitaplarda, şarkılarda kendimi aradığım
Günün her anında kalbimi yokladığın
Baktığım her yerde seni aradığım
Kokunu burnumun direğinde sakladığım
Seni seven kalbimle gurur duyduğum
Ellerinin her dokusunu aklıma getirmeye çalıştığım
Sesinden masallar dinlediğim
Yüreğimi sıkıp sıkıp bıraktığın
Ölsemde gam yemem dediğim
Doğrudur bayım..
Okuduğun kitaplarda, şarkılarda kendimi aradığım
Günün her anında kalbimi yokladığın
Baktığım her yerde seni aradığım
Kokunu burnumun direğinde sakladığım
Seni seven kalbimle gurur duyduğum
Ellerinin her dokusunu aklıma getirmeye çalıştığım
Sesinden masallar dinlediğim
Yüreğimi sıkıp sıkıp bıraktığın
Ölsemde gam yemem dediğim
Doğrudur bayım..
26 Eylül 2017 Salı
25 Eylül 2017 Pazartesi
İNSAN SEVİCİLER
Kendine müslüman, kendine sosyalist
Acı diyorum acı, ele geliyor
Bitmedi mi savaşınız beyler
Yetmedi mi ağlattığınız
Kana kattığınız yaş
Senin ırkın benim ırkımı döver halleriniz
Acı diyorum beyler acı, dünyayı aştı
Restleriniz jestleriniz
Füzeleriniz bombalarınız
Kutsanmış ırklarınız
Yeter artık yeter acı ele geliyor.
Feyz almazsanız, akıl bilmezseniz.
Bu Dünyaya, bize herşey müstahak.
Acı diyorum acı, ele geliyor
Bitmedi mi savaşınız beyler
Yetmedi mi ağlattığınız
Kana kattığınız yaş
Senin ırkın benim ırkımı döver halleriniz
Acı diyorum beyler acı, dünyayı aştı
Restleriniz jestleriniz
Füzeleriniz bombalarınız
Kutsanmış ırklarınız
Yeter artık yeter acı ele geliyor.
Feyz almazsanız, akıl bilmezseniz.
Bu Dünyaya, bize herşey müstahak.
ELLE TUTULUR ACI
Yaşamak haddini aşıyor
Acın böyle eline geliyor
Nefesin sanki solumuyor
Zehrini derin derin çekerek
Uçurumuna durarak balkonun
Gökyüzü sonsuz gelmezken
Anne ben ölüyorum
Anne bana kızma diyorum..
Acın böyle eline geliyor
Nefesin sanki solumuyor
Zehrini derin derin çekerek
Uçurumuna durarak balkonun
Gökyüzü sonsuz gelmezken
Anne ben ölüyorum
Anne bana kızma diyorum..
24 Eylül 2017 Pazar
Şiir bilmesek..
Sussaydık iyiydi
Düşünmesek daha iyi
Sorgulamasak bulutlar üstünde
Düşünmesek zindanlık gecelerde
Inansak su geçirmez inansak
Tapsak en dogmatiğinden
Yaşasak sonra için yaşasak
Şiir bilmesek ama herşeyi bilsek
Yenilmesek tarihler yazsak
Kuşansak haklılığını Birleşmiş Milletlerin
Bizde uyuruz yastığı görünce..
Düşünmesek daha iyi
Sorgulamasak bulutlar üstünde
Düşünmesek zindanlık gecelerde
Inansak su geçirmez inansak
Tapsak en dogmatiğinden
Yaşasak sonra için yaşasak
Şiir bilmesek ama herşeyi bilsek
Yenilmesek tarihler yazsak
Kuşansak haklılığını Birleşmiş Milletlerin
Bizde uyuruz yastığı görünce..
23 Eylül 2017 Cumartesi
TABAN SIZISI
Bir akşam üstü yorgunluğu üzerimdeki
Ayaklarımda inceden bir işçi sızısı
Havaya yükselir yazdan kalma yaseminin kokusu
Yanında yorgunluğun o meşhur kahvesi
Can verdi sardunyalarım, yaptığım yoğun müdahalelere rağmen
Gitti o güzel renginide alıp, çok uzaklara..
Bir şair eğildi kulağıma
"Duymamak için tabanların sızısını zengin olmak lazım" dedi..
Buda bana günün bu saatinde yetti.
Ayaklarımda inceden bir işçi sızısı
Havaya yükselir yazdan kalma yaseminin kokusu
Yanında yorgunluğun o meşhur kahvesi
Can verdi sardunyalarım, yaptığım yoğun müdahalelere rağmen
Gitti o güzel renginide alıp, çok uzaklara..
Bir şair eğildi kulağıma
"Duymamak için tabanların sızısını zengin olmak lazım" dedi..
Buda bana günün bu saatinde yetti.
TEZ OLSUN 2
Müziğini açın dünyanın
Suyunu koyun kahvesinin
Koksun yayılsın tüm şehire
Iyotunu dağıtın denizin Ankara'ya
Yağmuru açın yıkansın dünya
Çakmağını getirin şairin
Yaksın yüreğini..
Gemileri getirin götürsün yolcularını
Yelkenini takın acer gelinlerin
Yüksek yüksek tepelere ev yapımı da artık durdurulsun.
Çiçekler zamanında sulansın
Egdirilmesin boynu güneşe karşı
Aşkın dozu arttırılsın
Tez sevgililerin dizlerine konsun aşıkların başı!
Suyunu koyun kahvesinin
Koksun yayılsın tüm şehire
Iyotunu dağıtın denizin Ankara'ya
Yağmuru açın yıkansın dünya
Çakmağını getirin şairin
Yaksın yüreğini..
Gemileri getirin götürsün yolcularını
Yelkenini takın acer gelinlerin
Yüksek yüksek tepelere ev yapımı da artık durdurulsun.
Çiçekler zamanında sulansın
Egdirilmesin boynu güneşe karşı
Aşkın dozu arttırılsın
Tez sevgililerin dizlerine konsun aşıkların başı!
HAYALİ AŞK
Sen şimdi denizleri kıskandıran bakışlarınla
Geçersin gecelerimden
Hayalimde varlığının sonsuz mutluluğu
Yokluğunla, hiç olmamanla bir düş
Yaşadım, gördüm, sevdim
iyi ki geldim dedirten
Bütün sancılarına rağmen evrenin
Gülüşlerin gün batımı kadar hüzünlü
Söngün yıldızlar taşır içinde
Bir olsak, biz olsak yakarız bütün kandillerini dünyanın.
Dünya barışı bile sağlanır
Öyle bir inanç
Geçersin hecelerimden..
gecelerimden..
Seninle doğar gün
ve senle devam eder..
Geçersin gecelerimden
Hayalimde varlığının sonsuz mutluluğu
Yokluğunla, hiç olmamanla bir düş
Yaşadım, gördüm, sevdim
iyi ki geldim dedirten
Bütün sancılarına rağmen evrenin
Gülüşlerin gün batımı kadar hüzünlü
Söngün yıldızlar taşır içinde
Bir olsak, biz olsak yakarız bütün kandillerini dünyanın.
Dünya barışı bile sağlanır
Öyle bir inanç
Geçersin hecelerimden..
gecelerimden..
Seninle doğar gün
ve senle devam eder..
SOLGUN BAHAR..
Hafif bir esinti, içimi okşarcasına gıcıklayan. Kuş olmuş kuru dallar..
Hafif bir üşüme, nem çok nemleri geçmişte gelmiş. Köpük köpük biraz coşmuş, tamam çok coşmuş olabilir, gelinlik eteği deniz. Duruyor karşımda. Sonbaharlara münhasır bir özleme bulaşmış hüzün çemberi icinde izliyorum solgun, dökük baharı. Umutların başka baharlara bırakıldığı mevsimsin diyorum sigaramı söndürüp giderken.. cevap vermesini beklemeden kaçıyorum oracıktan.
Hafif bir üşüme, nem çok nemleri geçmişte gelmiş. Köpük köpük biraz coşmuş, tamam çok coşmuş olabilir, gelinlik eteği deniz. Duruyor karşımda. Sonbaharlara münhasır bir özleme bulaşmış hüzün çemberi icinde izliyorum solgun, dökük baharı. Umutların başka baharlara bırakıldığı mevsimsin diyorum sigaramı söndürüp giderken.. cevap vermesini beklemeden kaçıyorum oracıktan.
22 Eylül 2017 Cuma
PARDON SORUM VAR
Sen hangi mevsim yorgunusun
Hep mi gök gürültülü sağınak yağışlısın
Ne zaman düştü umudun yere
İlk nerede vazgeçtin kendinden, hatırlıyor musun. .
Sesini ne kadar süredir duymuyorsun
İlk ne zaman kaybettin, en pahalısından
Ne zamandır farkında değilsin farkının
Saçlarına yıldızlar ne ara yağdı
Niye kestin o yelelerini
İnanmaya mı hep bu meylin
Aşk uğramadı mı sıcağına, sokağına
Ne zaman şoklandı hislerin..
Peki çocuk?
Hani içinde olanından insanın
o gideli çok oldu mu..
Hep mi gök gürültülü sağınak yağışlısın
Ne zaman düştü umudun yere
İlk nerede vazgeçtin kendinden, hatırlıyor musun. .
Sesini ne kadar süredir duymuyorsun
İlk ne zaman kaybettin, en pahalısından
Ne zamandır farkında değilsin farkının
Saçlarına yıldızlar ne ara yağdı
Niye kestin o yelelerini
İnanmaya mı hep bu meylin
Aşk uğramadı mı sıcağına, sokağına
Ne zaman şoklandı hislerin..
Peki çocuk?
Hani içinde olanından insanın
o gideli çok oldu mu..
ÖZGÜRLÜK*****
İki yerde kendimi yüzde yüz özgür hissediyorum: Biri dalıp denize ilerlerken suyun altında,
diğeriyse rüzgarda savrulurken saçlarım..
İNSAN BİLGİSİ
Kelimelerim yorgun gelir eve
Cümlelerim devrilir yatağa
Özneler hep gizli gizli bakar bana
Zarflar meçhul zamanlar
Noktalamalar soluk soluğa
Kağıda düşer sessizce
Kafamda ip atlayan harfler
Hayali arkadaşım kendim
Susarmısın sevgili dostum
Cümlelerimi topluycağım.
Cümlelerim devrilir yatağa
Özneler hep gizli gizli bakar bana
Zarflar meçhul zamanlar
Noktalamalar soluk soluğa
Kağıda düşer sessizce
Kafamda ip atlayan harfler
Hayali arkadaşım kendim
Susarmısın sevgili dostum
Cümlelerimi topluycağım.
DÜŞÜNCE YAŞAYAN
Topuklarımda taşıdığım zonklamalar
Beni görünce boynun büken ağaçlar
Şahlanan mavi su, beli bükük ağaçlar
Düşüşü göz perdelerimin yere
Başımın üstünde dolanan hayal perisi
Bana kaybolma iksiri getirsene
Eksikliği duruyor şuramda
İsviçreli bilim adamları
Bulunamamış ışınlanmanın
Benzi makyajlı içine bunalan
Yeni yüzyılın mimarisiyiz biz
Aklımızla dalga geçilen
Sabrımızca sınan, sonrada esefle kınanan
Eksile eksile yol alan
Düşüncesince yaşayan.
Beni görünce boynun büken ağaçlar
Şahlanan mavi su, beli bükük ağaçlar
Düşüşü göz perdelerimin yere
Başımın üstünde dolanan hayal perisi
Bana kaybolma iksiri getirsene
Eksikliği duruyor şuramda
İsviçreli bilim adamları
Bulunamamış ışınlanmanın
Benzi makyajlı içine bunalan
Yeni yüzyılın mimarisiyiz biz
Aklımızla dalga geçilen
Sabrımızca sınan, sonrada esefle kınanan
Eksile eksile yol alan
Düşüncesince yaşayan.
21 Eylül 2017 Perşembe
DALGALANDI DURULDU
Neşeli bir müzik açtım
Nafile, şenlendirenedim yüreğimi
Daha bir kabardı kabardı
Burnuma geldi canım
Neyin var dedi yaşlı ağaç
Evsiz martılar, isimsiz çiçekler
Gülümseyince bana doğa
Çekildi çekildi yüreğim
Döndü dal kıpırdamayan bir göle..
Nafile, şenlendirenedim yüreğimi
Daha bir kabardı kabardı
Burnuma geldi canım
Neyin var dedi yaşlı ağaç
Evsiz martılar, isimsiz çiçekler
Gülümseyince bana doğa
Çekildi çekildi yüreğim
Döndü dal kıpırdamayan bir göle..
20 Eylül 2017 Çarşamba
İKLİMSEL HAVALAR
Baharları umutlu ve kararlı geçen ömrüm
Kışları kitaplı ve parçalı bulutlu ilerliyordu
Yazları yüksek sezon dolayısıyla asabi ve poyrazlı.
Ayrıca günlerin her dilimi yer yer güneşli, yer yer yağmurlu geçerken.
Sonbaharları da melonkolik ve hüzünlü seyrediyordu.
Sağanak yağış dolayısıyla zemin kayganlığına yetkililerce ayrıca dikkat çekiliyordu.
Mevsimler bazen normal, bazen mevsim normallerinin altında ve üstünde ilerlerken; bende derin duygular oluşuyordu. Gece ve gündüz sıcaklığı çok fark ediyor. Sabahları buz gibi keserken gecelere bir şavk vuruyordu.
Güneş geceleri doğuyor adeta gündüzleri batıyordu.. iyi akşamlar.
Kışları kitaplı ve parçalı bulutlu ilerliyordu
Yazları yüksek sezon dolayısıyla asabi ve poyrazlı.
Ayrıca günlerin her dilimi yer yer güneşli, yer yer yağmurlu geçerken.
Sonbaharları da melonkolik ve hüzünlü seyrediyordu.
Sağanak yağış dolayısıyla zemin kayganlığına yetkililerce ayrıca dikkat çekiliyordu.
Mevsimler bazen normal, bazen mevsim normallerinin altında ve üstünde ilerlerken; bende derin duygular oluşuyordu. Gece ve gündüz sıcaklığı çok fark ediyor. Sabahları buz gibi keserken gecelere bir şavk vuruyordu.
Güneş geceleri doğuyor adeta gündüzleri batıyordu.. iyi akşamlar.
MİNİK AKLIM
Kaç çiçek ismi biliyorsun
Kaç şair deşti yüreğini
Tuttuğun daldan başkasına bindin mi
Kaç değişik ufka baktın
Kaç hayata dokundun
Belki başka türlüsü de mümkündür diye, düşündün hiç
Kaç koku biliyorsun
Bakınca hangi pencereden bakıyorsun
Terası denedin mi
Yıldızlar hep aynımı peki ay
Uzaydan ne kadarsın mesela
Bir polen kadar varlığımıza
Çokta anlam yüklememek lazım..
Kaç şair deşti yüreğini
Tuttuğun daldan başkasına bindin mi
Kaç değişik ufka baktın
Kaç hayata dokundun
Belki başka türlüsü de mümkündür diye, düşündün hiç
Kaç koku biliyorsun
Bakınca hangi pencereden bakıyorsun
Terası denedin mi
Yıldızlar hep aynımı peki ay
Uzaydan ne kadarsın mesela
Bir polen kadar varlığımıza
Çokta anlam yüklememek lazım..
VİCDAN İNLEMESİ
Ususl usul yürüdüm o yolları
Hangi sokaktı nerden geçilecek bilmeden
Yüreğime giren bir sancı
Aklımda benligimi istila etmiş kocaman bir acaba
Yapmamanın sorumluluğu, sorumsuzluğu
Yapmak kadar yapmamakta suç sayılmalıdır
Inanmalarımı nerde düşürdüm ben
Burda yok, burda da yok bulamıyorum
Gördüğüm bütün güzelliklerin gücü adına
Niye böyle arkasından baktım
Gözdende kaybolana kadar
Gitmiyor yoksunluğu gözümden
Çaresizliğin ve utanmanın sesi
Bir ses uzaktaydı, sustum.
Vicdanım inim inim..
Hangi sokaktı nerden geçilecek bilmeden
Yüreğime giren bir sancı
Aklımda benligimi istila etmiş kocaman bir acaba
Yapmamanın sorumluluğu, sorumsuzluğu
Yapmak kadar yapmamakta suç sayılmalıdır
Inanmalarımı nerde düşürdüm ben
Burda yok, burda da yok bulamıyorum
Gördüğüm bütün güzelliklerin gücü adına
Niye böyle arkasından baktım
Gözdende kaybolana kadar
Gitmiyor yoksunluğu gözümden
Çaresizliğin ve utanmanın sesi
Bir ses uzaktaydı, sustum.
Vicdanım inim inim..
19 Eylül 2017 Salı
KIRK TİLKİLİM
Aklımın benle zoru ne
Kırk tilkili bu haliyle
En çok o bitkin düşürür
Susmaz, durmaz
Laf desen hiç anlamaz
Bunları nasılda akıl eder
Için için anlatırda anlatır
İçli içli yaşar
Hayaller aleminde
Ölüm denizlerine
Denizlerden dağlara
Olmadığı her yerde
Zamanın dışında
Takmış beni ardına dolaştırır
Ona ayak uydurmak ne kadarda güç
Aklım sessiz ol şimdi
Birsey deniycem
Bütün insanların yaptığı şeyi
Gayet insani
Uyumak gibi...
Kırk tilkili bu haliyle
En çok o bitkin düşürür
Susmaz, durmaz
Laf desen hiç anlamaz
Bunları nasılda akıl eder
Için için anlatırda anlatır
İçli içli yaşar
Hayaller aleminde
Ölüm denizlerine
Denizlerden dağlara
Olmadığı her yerde
Zamanın dışında
Takmış beni ardına dolaştırır
Ona ayak uydurmak ne kadarda güç
Aklım sessiz ol şimdi
Birsey deniycem
Bütün insanların yaptığı şeyi
Gayet insani
Uyumak gibi...
18 Eylül 2017 Pazartesi
HİSLER
Hisler hep aynı hisler; bir adım bile yol katetmedi insanlık tarihi boyunca, halbuki bilim öylemi alıp başını gitti.. Aşk aynı aşk, acı aynı acı.
SAVAŞ ALANI
Karabasan çöktü
Soluğu kesildi
Sesi çıkmadı
Etraf karanlık
Çığlık çığlığa tükeniyor ömür dedi
Elleri onun elleri değildi
Şaşkın.
Tir tir titriyordu
Ruhu istila edilmiş
Dağıtılmış talan edilmiş
Savaş alanı..
Gözlerinden acı taşıyor
Sahte gülüşlerle bozguna uğratılmış bu topraklar.
Ciğeri boğulmuş dumandan
Leş kül tabağına
Boşalmış pakete
Saate baktı
açık tekel varmıdır diye..
Soluğu kesildi
Sesi çıkmadı
Etraf karanlık
Çığlık çığlığa tükeniyor ömür dedi
Elleri onun elleri değildi
Şaşkın.
Tir tir titriyordu
Ruhu istila edilmiş
Dağıtılmış talan edilmiş
Savaş alanı..
Gözlerinden acı taşıyor
Sahte gülüşlerle bozguna uğratılmış bu topraklar.
Ciğeri boğulmuş dumandan
Leş kül tabağına
Boşalmış pakete
Saate baktı
açık tekel varmıdır diye..
YİNE DE GİBİ
Varla yok arası
Var desen değil
Yok desen yok, hiç değil
Gitse yaran azar
Kalsa acın artar
Dursa ne farkeder..
Hiç yok gibiler
Bazende ne kadar çok var gibiler..
Asla seninle değiller
En çok seninleler
Hiç istemediğimiz
Aslında çok istediğimiz
Baba gibi
Dost gibi
Senin gibi, değil gibi
Herşeyin gibi
Yaran gibi
Yine de gibi
Herkesin payını aldığı
Yaşam uzantısı kişiler..
Var desen değil
Yok desen yok, hiç değil
Gitse yaran azar
Kalsa acın artar
Dursa ne farkeder..
Hiç yok gibiler
Bazende ne kadar çok var gibiler..
Asla seninle değiller
En çok seninleler
Hiç istemediğimiz
Aslında çok istediğimiz
Baba gibi
Dost gibi
Senin gibi, değil gibi
Herşeyin gibi
Yaran gibi
Yine de gibi
Herkesin payını aldığı
Yaşam uzantısı kişiler..
ANNE DUASI
Okula giderken annem hep dualar ederdi arkamdan. Muhtemelen bütün anneler de ediyordur yavrusu için. Annemin ettiği duadan bir şunu anlamazdı çocuk aklım' Allah iyi insanlarla karşılaştırsın kuzum' derdi. Annem niye böyle diyor ki insanlar iyidir zaten diye düşünürdüm...
Şimdi bu duanın anlamının dibini sıyrıyorum. Gercekten, hepimizi Allah iyi insanlarla karşılastırsın.
Şimdi bu duanın anlamının dibini sıyrıyorum. Gercekten, hepimizi Allah iyi insanlarla karşılastırsın.
17 Eylül 2017 Pazar
SÖYLEMEZDİM
Kimse sormadı
Bende söylemedim
Sorsalar söylermiydim
Bilmiyorum..
Bu kadar sağıra söylemezdim galiba.
Kesin söylemezdim.
Söylediklerimi duymamışlardı
Nefesimi tüketmezdim.
Sayın 21.yy adınıda ben koyayım
İşine geldiği gibi yüzyılı olsun bu
Ben bu yüzyılda konuşmazdım
Katiyen konuşmazdım
Anlayacağınız kimse sormadı
Bende söylemedim
Sorsalar söylermiydim
Bilmiyorum..
Bende söylemedim
Sorsalar söylermiydim
Bilmiyorum..
Bu kadar sağıra söylemezdim galiba.
Kesin söylemezdim.
Söylediklerimi duymamışlardı
Nefesimi tüketmezdim.
Sayın 21.yy adınıda ben koyayım
İşine geldiği gibi yüzyılı olsun bu
Ben bu yüzyılda konuşmazdım
Katiyen konuşmazdım
Anlayacağınız kimse sormadı
Bende söylemedim
Sorsalar söylermiydim
Bilmiyorum..
ACIM BİRİCİKLEŞİR..
Kepçelerle giriştiler ağaçlara,
Kuşların evlerine
Çocuklar doğurur oldu sokaklar
Genç kaldı hiç büyümedi çocuklar
Hayali yere düştü genç kızların
Kaldıramadı hiç bir delikanlı yerden.
Anneler ellerini yumruk yaptı sıktı önce
Sonra indirdi sinelerine defalarca
Vitaminsiz kaldı vicdanlar
Sevilmedi sevenler
Dönmedi o kara trenle gidenler
Sevmedi babalar, bazen de anneler
Öksüz kaldı, yetim kaldı ruhlar
Köleleşti günler, ağırlaştı, karardı..
Aydınlatamadı kitaplar.
Yüreğimden sızım sızım kan damladı
En çok benim canıma battı
Acı doğurdu doğan gün
Acım biricikleşti, sığmadı dünyaya.
Ne gören oldu kendini, nede duyan
Büyüdü kara delikler içimde
Acım da acıdı kendine
Çaresizliğine, çıkmayan çığlığına..
Kuşların evlerine
Çocuklar doğurur oldu sokaklar
Genç kaldı hiç büyümedi çocuklar
Hayali yere düştü genç kızların
Kaldıramadı hiç bir delikanlı yerden.
Anneler ellerini yumruk yaptı sıktı önce
Sonra indirdi sinelerine defalarca
Vitaminsiz kaldı vicdanlar
Sevilmedi sevenler
Dönmedi o kara trenle gidenler
Sevmedi babalar, bazen de anneler
Öksüz kaldı, yetim kaldı ruhlar
Köleleşti günler, ağırlaştı, karardı..
Aydınlatamadı kitaplar.
Yüreğimden sızım sızım kan damladı
En çok benim canıma battı
Acı doğurdu doğan gün
Acım biricikleşti, sığmadı dünyaya.
Ne gören oldu kendini, nede duyan
Büyüdü kara delikler içimde
Acım da acıdı kendine
Çaresizliğine, çıkmayan çığlığına..
ÇOCUKLUĞUMA MEKTUP
Güneş dağların arasından sıyrılıp değil binaların arasından doğup geliyor.
Gece hiç bir zaman gece değil artık sokak lambaları, arabaların ışıklarından..
Çiçekler kırlarda değil saksılarda kabına sığdığınca..
Sokaklarda çocuk sesleri yok artık , sokaklar mahrum çocuk cıvıltısından. Evlerde hepsi tablet başında olduğundan.
Benim oğlumun dizleri yaralı değil düşüne biliyormusun benim benim; sokaklarda düşmediğinden.
Bayramlıklar mutlu etmiyor artık hergün yeni birşeyler alındığından.
Güller gül gibi kokmuyor burda simli ve parfüm kokulu, inanırmısın.. gülme ciddiyim.
Kapıları anneler açmıyor bu şehirli çocuklara; şimdi hepsinin bir anahtarı var.
Çocukları etüt, kreş diye yerlere bırakıyorlar herkes çalıştığı için..
Kimse kimseyi tanımıyor artık biliyor musun karşı komşunu bile.
Evlerin kapıları zırhlı, pencereler demirli; kimse kimseye güvenmiyor buralarda.
Zamanlar planlı, geceler uzun sevgili çocukluğum ben büyüdüm ve hiç birşey eskisi gibi değil.
Sen ne yapıyorsun çamurdan tencere yapmaya devam mı? Anlat bana. Hasretle gözlerinden öpüyorum.
Gece hiç bir zaman gece değil artık sokak lambaları, arabaların ışıklarından..
Çiçekler kırlarda değil saksılarda kabına sığdığınca..
Sokaklarda çocuk sesleri yok artık , sokaklar mahrum çocuk cıvıltısından. Evlerde hepsi tablet başında olduğundan.
Benim oğlumun dizleri yaralı değil düşüne biliyormusun benim benim; sokaklarda düşmediğinden.
Bayramlıklar mutlu etmiyor artık hergün yeni birşeyler alındığından.
Güller gül gibi kokmuyor burda simli ve parfüm kokulu, inanırmısın.. gülme ciddiyim.
Kapıları anneler açmıyor bu şehirli çocuklara; şimdi hepsinin bir anahtarı var.
Çocukları etüt, kreş diye yerlere bırakıyorlar herkes çalıştığı için..
Kimse kimseyi tanımıyor artık biliyor musun karşı komşunu bile.
Evlerin kapıları zırhlı, pencereler demirli; kimse kimseye güvenmiyor buralarda.
Zamanlar planlı, geceler uzun sevgili çocukluğum ben büyüdüm ve hiç birşey eskisi gibi değil.
Sen ne yapıyorsun çamurdan tencere yapmaya devam mı? Anlat bana. Hasretle gözlerinden öpüyorum.
İsteklerim Ek'te mevcuttur..
Televizyon tarafından uyuşturulmuş bir beyin.
Tek derdi evdeki ütülenecek çamaşırlar olan kadın.
Çok dindar ama; söylediğinin hangi ayette olduğunu bilmeyen teyze.
Hayattan elini eteğini çekmiş yaşlı amca dingiliği..
Okul alışverişi heyecanı, kokulu silgi, renk renk kalemler. Çocukluğum
Tatilden önceki son iş günü mutluluğu
Kitapçıda kendini kaybetmiş hanım
Içi patır patır dökülmüş meduza
Tüm istediğim.
Tek derdi evdeki ütülenecek çamaşırlar olan kadın.
Çok dindar ama; söylediğinin hangi ayette olduğunu bilmeyen teyze.
Hayattan elini eteğini çekmiş yaşlı amca dingiliği..
Okul alışverişi heyecanı, kokulu silgi, renk renk kalemler. Çocukluğum
Tatilden önceki son iş günü mutluluğu
Kitapçıda kendini kaybetmiş hanım
Içi patır patır dökülmüş meduza
Tüm istediğim.
15 Eylül 2017 Cuma
ÜF OLDU ANNE
Koşarak okuldan gelip, çantasını koridora fırlatıp koşarcasına sokağa fırlayan bir çocuktu umutlarım. Öyle gittim evden bir gün ansızın. Herseyi yapacağımı sandığım bir kuvvetle.
Bir gün kuyruğu kıstrıp, alt dudağı aşağıya sarkıtıp döndüm.. Ölüm gibi bir sessizlikte. Düştüğüm yerde gözlerim aradı annemi. Sarsın yaralarımı, tamir etsin hayallerimi istedim. Ben seni yine severim böylede severim desin diye. Ne olursan ol, ne yaparsan yap seninleyimi duymak icin. Pansuman yaptırıp yaralarıma, çıktım yine sokağa, koşarcasına değil bu sefer; sağını solunu tedirgin gözlerle süzen küsmüş, korkak bir çocuk edasıyla.. Annesinin çocuğu.
Bir gün kuyruğu kıstrıp, alt dudağı aşağıya sarkıtıp döndüm.. Ölüm gibi bir sessizlikte. Düştüğüm yerde gözlerim aradı annemi. Sarsın yaralarımı, tamir etsin hayallerimi istedim. Ben seni yine severim böylede severim desin diye. Ne olursan ol, ne yaparsan yap seninleyimi duymak icin. Pansuman yaptırıp yaralarıma, çıktım yine sokağa, koşarcasına değil bu sefer; sağını solunu tedirgin gözlerle süzen küsmüş, korkak bir çocuk edasıyla.. Annesinin çocuğu.
HALKIMIZIN İSTEKLERİ VAR!
Halk yorgun ve bitik
Dokunmayın halkın yatağına
Bırakın rahat rahat debelensin
Halk aç, susuz; koklar mangalın kokusunu
Ciğerci kedisi formatında.
Halk kırgın ve öfkeli
Dokunmayın (Şabanıma) pardon halkımıza
Halk gergin, telgrafın telleri gibi
Çarpacak dokunanı..
Bırakın rahat bir nefes alsın halk.
Halk susmuş ve pusmuş
Bırakın halkı konuşacak tutmayın.
Halk cevaplarını bulmuş
Uyuyor meleklerin kanadında.
Halk paraya ihtiyaç duyuyor
Artan tekel oranında
Halk şimdi mutlu duble yollar üzerinde.
Halkımıs geziyor bir turist misali.
Halkı kıskanıyor ingiliz kraliyet ailesi
Halk gururlu ve haklı
Ab kriteri üstünde..
Dokunmayın halkın yatağına
Bırakın rahat rahat debelensin
Halk aç, susuz; koklar mangalın kokusunu
Ciğerci kedisi formatında.
Halk kırgın ve öfkeli
Dokunmayın (Şabanıma) pardon halkımıza
Halk gergin, telgrafın telleri gibi
Çarpacak dokunanı..
Bırakın rahat bir nefes alsın halk.
Halk susmuş ve pusmuş
Bırakın halkı konuşacak tutmayın.
Halk cevaplarını bulmuş
Uyuyor meleklerin kanadında.
Halk paraya ihtiyaç duyuyor
Artan tekel oranında
Halk şimdi mutlu duble yollar üzerinde.
Halkımıs geziyor bir turist misali.
Halkı kıskanıyor ingiliz kraliyet ailesi
Halk gururlu ve haklı
Ab kriteri üstünde..
SUÇLU KİM..
Herkesin hikâyesi kendine ağır
Kimi dinlesem haklı
Herkesin intikamı saklı derisinde
Sıyrılıp ulaşamış kimse sesine
Hepimiz iyi insanlarız
Acımasız olan hayat
Tamam. Sakin, bizim seçimimiz değil
Hayatın bok yemesi bunlar
Bize sorulmadı; gelip gelmeme
Bize sorulmadı ülke
Bize sorulmadı hiç birşey
Hayat seni bu hale getirdi
Hepimiz meleğiz
Devlet zaten kağıttan oluşuyor
Uçak yapıp atıyoruz birbirimize
Bizim seçimimiz olsa herşey harika olurdu
Hergün güzel şeyler olurdu haberlerde
Bu dünyanın pislik doğasında var
Bütün insanlar iyi
Kötülük ağaçların, çiçeklerin işi
Kuşların düşüncesizliği.
Sakin tamam biz mükemmeliz
Kötü olan dünyanın kendisi
Kapiş.
Kimi dinlesem haklı
Herkesin intikamı saklı derisinde
Sıyrılıp ulaşamış kimse sesine
Hepimiz iyi insanlarız
Acımasız olan hayat
Tamam. Sakin, bizim seçimimiz değil
Hayatın bok yemesi bunlar
Bize sorulmadı; gelip gelmeme
Bize sorulmadı ülke
Bize sorulmadı hiç birşey
Hayat seni bu hale getirdi
Hepimiz meleğiz
Devlet zaten kağıttan oluşuyor
Uçak yapıp atıyoruz birbirimize
Bizim seçimimiz olsa herşey harika olurdu
Hergün güzel şeyler olurdu haberlerde
Bu dünyanın pislik doğasında var
Bütün insanlar iyi
Kötülük ağaçların, çiçeklerin işi
Kuşların düşüncesizliği.
Sakin tamam biz mükemmeliz
Kötü olan dünyanın kendisi
Kapiş.
SİPARİŞ FİŞİ
Az acılı bir şarkı lütfen
Hayır hayır! Bir buçuk olsun
Anca yeter, çok şarkısadımda.
Içinde hiç arabesk, Türksanat olmasın, lütfen.
Çok acı yiyebilecek durumda değilim şuan.
Bizim ufaklığada bir küçük Aleyna Tilki lütfen..
Yanınada ayran olsa bari, olsa bari.
Var mı ayran..
Peki..
Bana su kafi, şu hayat vereninden.
Başka bir arzum..
Hayır yok.
Teşekkürler.
Pardon ya tatlıyı unuttuk
Azıcık ortaya insaniyet kafası iki kişilik.
Çıkarsız olanından.
Teşekkürler.
Hayır hayır! Bir buçuk olsun
Anca yeter, çok şarkısadımda.
Içinde hiç arabesk, Türksanat olmasın, lütfen.
Çok acı yiyebilecek durumda değilim şuan.
Bizim ufaklığada bir küçük Aleyna Tilki lütfen..
Yanınada ayran olsa bari, olsa bari.
Var mı ayran..
Peki..
Bana su kafi, şu hayat vereninden.
Başka bir arzum..
Hayır yok.
Teşekkürler.
Pardon ya tatlıyı unuttuk
Azıcık ortaya insaniyet kafası iki kişilik.
Çıkarsız olanından.
Teşekkürler.
14 Eylül 2017 Perşembe
HEYBEMDE GÜZEL ŞEYLER
Heybeme güzel şeyler doldurdum
Renk renk, ton ton boyadım anılarımı
Eski bir akrapolin halkıyla dolaştım
Adettendir, Kralı kestik hemen oracıkda.
Pekte birsey degismemis, anlıyacağanız..
Sonra denizin üstünde yürüdüm ben biraz
Şairlerle oturdum dost kırathanesinde
Kahve içtik en okkalısından
Hayal kurdum oralarda kalmaya dair
Sevdim her şehri, karış karış.
Bütün insanlığı sevdim.
Sarıldık birbirimize.
Heybemde güzel anılar tıka basa
Dünyanın yaşanır tarafını hatırlatacak
Bir tatlı huzur almaya gelip
Abartarak döndüm kürkçü dükkanına
Bu dünyada ben de vardım
Ben de yaşadım mutluluğunda.
Bırakıyorum kendimi şimdi yatağıma..
Yine gelirim umuduyla..
Renk renk, ton ton boyadım anılarımı
Eski bir akrapolin halkıyla dolaştım
Adettendir, Kralı kestik hemen oracıkda.
Pekte birsey degismemis, anlıyacağanız..
Sonra denizin üstünde yürüdüm ben biraz
Şairlerle oturdum dost kırathanesinde
Kahve içtik en okkalısından
Hayal kurdum oralarda kalmaya dair
Sevdim her şehri, karış karış.
Bütün insanlığı sevdim.
Sarıldık birbirimize.
Heybemde güzel anılar tıka basa
Dünyanın yaşanır tarafını hatırlatacak
Bir tatlı huzur almaya gelip
Abartarak döndüm kürkçü dükkanına
Bu dünyada ben de vardım
Ben de yaşadım mutluluğunda.
Bırakıyorum kendimi şimdi yatağıma..
Yine gelirim umuduyla..
13 Eylül 2017 Çarşamba
VALİZE SIĞAR MI..
Bütün herşey bir valize sığar mı
Bir valiz ne kadar kırgınlık alır
Yürek bir valize girer mi mesela
Gitmek; ne kadar uzağa gitmektir
Kalmak daha mı güvenlidir
İnsanın zamanla kaybettiği şey
Cesareti mıdır?
Bütün bildiklerini valize koymasan
Gelmemiş olur mu
Yağmur ruhu da temizler mi?
Pislik ne kadar suyla temizlenir
Dünya yağmurla arınır mı kandan
Sevmek sahiplenmek mi
Kıyamam derken, kırmak mı
Kendimden ne kadar uzaklaştım acaba
En son hangi sokakta bıraktım
İlk ne zaman vazgeçtim
Ya da vazgeçtim
Sonra yaparım deyip ne kadar çok yapmadım
Görüşürüz dedim görüşmedim
Bunlarda suç mudur; susmak kadar
Böyle olması benim kararım mı
Şu topuklular sığmıyor valize
Çok giyerim ya kalsın onlar
Savaş boyalarım da kalsın, lütfen
İhtiyacım yok artık onlara
Bir valiz ne kadar hayal götürebilir ki
Bilemedim şimdi.
Uzaklar ne kadar uzaktır
Gitmek gitmek midir
Yada kalmak kalmak mıdır
Büyümek kaç yaşında olmaktı
Ne zaman büyümüştüm
Hayatın neresindeydim
Şimdi bu valize nasıl sığacağım ben
Ve yahut taşıyabilecekmiyim.
Yine bilemedim ben..
Bir valiz ne kadar kırgınlık alır
Yürek bir valize girer mi mesela
Gitmek; ne kadar uzağa gitmektir
Kalmak daha mı güvenlidir
İnsanın zamanla kaybettiği şey
Cesareti mıdır?
Bütün bildiklerini valize koymasan
Gelmemiş olur mu
Yağmur ruhu da temizler mi?
Pislik ne kadar suyla temizlenir
Dünya yağmurla arınır mı kandan
Sevmek sahiplenmek mi
Kıyamam derken, kırmak mı
Kendimden ne kadar uzaklaştım acaba
En son hangi sokakta bıraktım
İlk ne zaman vazgeçtim
Ya da vazgeçtim
Sonra yaparım deyip ne kadar çok yapmadım
Görüşürüz dedim görüşmedim
Bunlarda suç mudur; susmak kadar
Böyle olması benim kararım mı
Şu topuklular sığmıyor valize
Çok giyerim ya kalsın onlar
Savaş boyalarım da kalsın, lütfen
İhtiyacım yok artık onlara
Bir valiz ne kadar hayal götürebilir ki
Bilemedim şimdi.
Uzaklar ne kadar uzaktır
Gitmek gitmek midir
Yada kalmak kalmak mıdır
Büyümek kaç yaşında olmaktı
Ne zaman büyümüştüm
Hayatın neresindeydim
Şimdi bu valize nasıl sığacağım ben
Ve yahut taşıyabilecekmiyim.
Yine bilemedim ben..
12 Eylül 2017 Salı
MUTSUZLUK ORDUSU
Portekizli yazar José Saramago'nun kitabında birden olan beyaz körlük gibi bir vaka bizde de var hissi. Mutsuz, işini, meslegini sevmeyen, aidiyet hissetmeyen, yalnızlaşan, kendi ruhunun pisliğine bulanan milyonlarca mutsuz insan ordusu. O ruhlardaki açlık, doyumsuzluk.
Bu insanlar sokakta kaşları çatık, trafikte sabırsız, işte verimsiz, okulda umutsuz. Çığ gibi büyüyen bu mutsuzluğun karantinası da mümkün görünmüyor. Mutsuzluk sokaklarda kol geziyor.. sanki herkes birbirine bulaştırıyor. Koca bir ülke hüzün denizinde yüzüyor.. devlette gerekli hiç bir önlem almıyor gibi. Alınmış halinide görüncede insan bir ayrı tırsıyor ama, neyse..
Ve bu insanların dilinden; depresyon, stres kelimeleri de düşmüyor. Hiç kimse halinden hoşnut görünmüyor. Ben, dahil. Bu mutsuzluk, umutsuzluk herkese bulaşıyor. İnsanlar yavaş yavaş tükenıyor. Küçücük çocuklar bile şehir hayatının, okulun kendini yorduğundan bahsediyor. Gittikçe yitiriyor hazzını dünya. Bu kadar mutsuz bir yığınla sonumuz da hani pek iç açıcı görünmüyor. Bir şey yapmalı hey bir şey yapmalı!!!
Bu insanlar sokakta kaşları çatık, trafikte sabırsız, işte verimsiz, okulda umutsuz. Çığ gibi büyüyen bu mutsuzluğun karantinası da mümkün görünmüyor. Mutsuzluk sokaklarda kol geziyor.. sanki herkes birbirine bulaştırıyor. Koca bir ülke hüzün denizinde yüzüyor.. devlette gerekli hiç bir önlem almıyor gibi. Alınmış halinide görüncede insan bir ayrı tırsıyor ama, neyse..
Ve bu insanların dilinden; depresyon, stres kelimeleri de düşmüyor. Hiç kimse halinden hoşnut görünmüyor. Ben, dahil. Bu mutsuzluk, umutsuzluk herkese bulaşıyor. İnsanlar yavaş yavaş tükenıyor. Küçücük çocuklar bile şehir hayatının, okulun kendini yorduğundan bahsediyor. Gittikçe yitiriyor hazzını dünya. Bu kadar mutsuz bir yığınla sonumuz da hani pek iç açıcı görünmüyor. Bir şey yapmalı hey bir şey yapmalı!!!
CANIM KENDİM..
Ruh hasta olunca yorgunlukta kronikleşiyor. En ufak hastalık bile yerle yeksan edebiliyor. Artık kendini çıkardığım düşünsel yolculukta yetmiyor. Beni de götür diyor beden. Yazı bekle diyorum ağustos böceği gibi.. umarım yazdan önce terk etmezsin beni diye mırıldanıyorum.
En çokta kendime ihtiyaç duyuyorum; kendime dert anlatıp, kendime çözüm buluyorum. Aslında ben herşeyi anlıyorum da kafama mukayet olamıyorum. Onun beni bırakmak üzre olduğunu çok hissediyorum ama öyle kolay kolay bırakmaz biliyorum.
Canım kendim sakin, tamam mı sakin.. bırak bakıyım o düşünceleri yere yavaşca. Sen iyisin tamam mı? Ben kötü olduğunda söylerim sana. Biliyorsun ben hereseyi söylerim sana. Hadi bakalım tekrar et; sen güçlüsün ve yaparsın, daha öncede yapmıştın. Tekrar et.
Nah! Yaparım. Yapamam tamam mı.. ooo baya sert oldu. Belki de yapmak istemiyorumdur. Hiç düşündün mü?
Şuan öyle geliyor sana. Sakin düşündüğünde böyle demiyeceksin.
Sanmıyorum ama umarım. Konuşmak istemiyorum şuan. Ok. Sustum.
En çokta kendime ihtiyaç duyuyorum; kendime dert anlatıp, kendime çözüm buluyorum. Aslında ben herşeyi anlıyorum da kafama mukayet olamıyorum. Onun beni bırakmak üzre olduğunu çok hissediyorum ama öyle kolay kolay bırakmaz biliyorum.
Canım kendim sakin, tamam mı sakin.. bırak bakıyım o düşünceleri yere yavaşca. Sen iyisin tamam mı? Ben kötü olduğunda söylerim sana. Biliyorsun ben hereseyi söylerim sana. Hadi bakalım tekrar et; sen güçlüsün ve yaparsın, daha öncede yapmıştın. Tekrar et.
Nah! Yaparım. Yapamam tamam mı.. ooo baya sert oldu. Belki de yapmak istemiyorumdur. Hiç düşündün mü?
Şuan öyle geliyor sana. Sakin düşündüğünde böyle demiyeceksin.
Sanmıyorum ama umarım. Konuşmak istemiyorum şuan. Ok. Sustum.
11 Eylül 2017 Pazartesi
ANNE GİTME
Gün gözünü dünyaya yeni açmış
Günahsız, sancısız bakıyor
Ocakta taşan kahve sesleniyor
Sigara kendisini yakıyor
Düşünceler uyanamamış
Planlar devre dışı
Kalp kendini aşmış
Beyin oyunlar oynar arsız
Kaybetmenin kabul edelimemişliği
Inkarlar sarar dört bir yanı
Tanrının gölgesine sığınıp
Arınma seansları
Annenin gidişinin derin yarası
Sokağa bırakılmış çocuk umutsuzluğu
Öğrenmedigin herşey
Annem hallederlerin devre atışı
Ve sigara yine yakar kendini
Mezarlığa ekilecek fesleğen
Kokusunu bırakır sabaha..
Günahsız, sancısız bakıyor
Ocakta taşan kahve sesleniyor
Sigara kendisini yakıyor
Düşünceler uyanamamış
Planlar devre dışı
Kalp kendini aşmış
Beyin oyunlar oynar arsız
Kaybetmenin kabul edelimemişliği
Inkarlar sarar dört bir yanı
Tanrının gölgesine sığınıp
Arınma seansları
Annenin gidişinin derin yarası
Sokağa bırakılmış çocuk umutsuzluğu
Öğrenmedigin herşey
Annem hallederlerin devre atışı
Ve sigara yine yakar kendini
Mezarlığa ekilecek fesleğen
Kokusunu bırakır sabaha..
10 Eylül 2017 Pazar
DOYAMADIĞIMSIN!
Doymak kelimesinin bir sana yetmediğini bilirim..
Zamanlarımı hep sende kaybederim ben
Aşkı senden bilirim, çok iyi bilirim.
Bir senden gidemem ben, müptelanım
Çekerim seni nefes diye..
Beş yaşında olurum huzurunda
Kalbim sığamayı verir kafesine
Uçar gider bastığın yere
Hiç bir alkol beceremez
Ben senin bakışında sarhoş olurum
Omuzunda silerim yaşam ağrılarımı
Yaşamla aram iyi değildir pek, bilirsin.
Ama senle yaşamak için,
Sonunu okumak isterim bu romanın
Benim kabul olmamış dualarımın
Kabul olmasıdır, senin varlığın.
Yetmez ama seni seviyorum adamım.
Zamanlarımı hep sende kaybederim ben
Aşkı senden bilirim, çok iyi bilirim.
Bir senden gidemem ben, müptelanım
Çekerim seni nefes diye..
Beş yaşında olurum huzurunda
Kalbim sığamayı verir kafesine
Uçar gider bastığın yere
Hiç bir alkol beceremez
Ben senin bakışında sarhoş olurum
Omuzunda silerim yaşam ağrılarımı
Yaşamla aram iyi değildir pek, bilirsin.
Ama senle yaşamak için,
Sonunu okumak isterim bu romanın
Benim kabul olmamış dualarımın
Kabul olmasıdır, senin varlığın.
Yetmez ama seni seviyorum adamım.
KAVUÇUK AĞACI GÜZELLEMESİ..
Begonviller sarılı avlular
Yeşilin mavinin tonlarının karnaval vari geçişleri
Türksanat müziğinin rakıya daveti
Minnetle oturmalar
Sağ loba aşırı yüklenen duygular
Sonsuza kadar kalma dürtüsü
Kendisi şiir olan görüntü
Hayalimizin vücut buluşunun muazzamlığı
Turkuazın beyaza kusursuz uyumu
Balkonları çiçekli güzel insanlar
Taş evler.. can Yücel'in arşınladığı yollar
Bahçesinden kopardığım çiçek..
Orhan'ın yerinden saygılar..
Yeşilin mavinin tonlarının karnaval vari geçişleri
Türksanat müziğinin rakıya daveti
Minnetle oturmalar
Sağ loba aşırı yüklenen duygular
Sonsuza kadar kalma dürtüsü
Kendisi şiir olan görüntü
Hayalimizin vücut buluşunun muazzamlığı
Turkuazın beyaza kusursuz uyumu
Balkonları çiçekli güzel insanlar
Taş evler.. can Yücel'in arşınladığı yollar
Bahçesinden kopardığım çiçek..
Orhan'ın yerinden saygılar..
9 Eylül 2017 Cumartesi
AHLAK
Ahlak yöreden yöreye, kültürden kültüre farklılık gösterebilen bir kavramımızdır.
Kimisi etek boyunda, kimisi etek altında, oturuşunda kalkılışında.. özellikle de bazen bu coğrafyada; sadece kadın üzerinde arandığını düşündügümüz nadide bir kavramımızdır.
Hatta Almanya yöremizden saygı değer bilim insanı Nietzsche'nin o meşhur sözünüde şuraya ilistireyim "kim ahlak ve namus şövalyeliği yapıyorsa; bilin ki en namussusuzu o'dur." Gayet net bir söz paylaşmayanımız da pek kalmamıştır. Şu sözü bir devirelim evirelim bakalım. Acaba en çok humanizm den eşitlikten bahsedenler, ya en ırkçı, en haksızlık yapanımızsa... bilincin derinlerinde böyle şeyler yatıyorsa. Korkunç😳
Kimisi etek boyunda, kimisi etek altında, oturuşunda kalkılışında.. özellikle de bazen bu coğrafyada; sadece kadın üzerinde arandığını düşündügümüz nadide bir kavramımızdır.
Hatta Almanya yöremizden saygı değer bilim insanı Nietzsche'nin o meşhur sözünüde şuraya ilistireyim "kim ahlak ve namus şövalyeliği yapıyorsa; bilin ki en namussusuzu o'dur." Gayet net bir söz paylaşmayanımız da pek kalmamıştır. Şu sözü bir devirelim evirelim bakalım. Acaba en çok humanizm den eşitlikten bahsedenler, ya en ırkçı, en haksızlık yapanımızsa... bilincin derinlerinde böyle şeyler yatıyorsa. Korkunç😳
YAT..
Aşırı, kızın fakir oğlanın zenginlisinden bir dizi film izleyesim geldi. Böyle yatı katı olmalısından. Marmaris'te öğrendim ki bir yatın bir gün yat limanında kalması 300 euro muş.. Yatin kendisini söylemeye gerek bile duymuyorum. Ancak filmlerde görürmüşüz. Bildim!
NASILDA YAŞARIM..
Ben burda ölene kadar yaşarım
Mutlak bir saadet içinde
Ben burda yazarım
Doğanın içime yansımasının seyrinde
Ben burda okurum
Hayattan hayata koşarcasına
Ben burda unuturum
Sızısını umudun
Ben burda kahraman olurum
Hemde kendi hikayemin
Ben burda yürürüm
Sokak sokak, dağ taş
Ben burda severim
Bütün insanlık hallerini
Ben burda yüzerim
Kırmızı balıkla birlikte.
Ben burda daha çok çiçek yetiştirim
Inanırım dünyanın güzelliğine.
Ben burda kendimi bile bulurum
Kurtulur artçı depremlerden bedenim.
Ben burda uyurum
Artı sonsuza kadar..
Mutlak bir saadet içinde
Ben burda yazarım
Doğanın içime yansımasının seyrinde
Ben burda okurum
Hayattan hayata koşarcasına
Ben burda unuturum
Sızısını umudun
Ben burda kahraman olurum
Hemde kendi hikayemin
Ben burda yürürüm
Sokak sokak, dağ taş
Ben burda severim
Bütün insanlık hallerini
Ben burda yüzerim
Kırmızı balıkla birlikte.
Ben burda daha çok çiçek yetiştirim
Inanırım dünyanın güzelliğine.
Ben burda kendimi bile bulurum
Kurtulur artçı depremlerden bedenim.
Ben burda uyurum
Artı sonsuza kadar..
8 Eylül 2017 Cuma
MUTLUYUM
Evet günaydı! beyaz ışıltıların mavi suyun üstüne vuruşuna vuruldum bugün ben. Içim kıpır kıpır. Tanımsız bir his.. güncelleme yapılmış bir kafa. Teslim ettim kendimi an'a.. uzun zamandır bu kadar kendimi mutlu, sakin ve dingin görmemiştim. Selam dünya! selam kendim! dedim. Ruhumu yüzdürüyorum şu an sazlıklarda inanırmısınız. Şu yüzen çiçekli tekne kadar güzel ve asilim bugün. Motorlar maviliklere sürülüyor, kalbim denizde oluşan beyaz köpüklerin üstünde. Mutluyum!! Mutluyum! Mutluluğu icat etmiş kadar mutluyum. Tekrar bakıyorum yazdığıma pek kullanmadığım bu kelimeye huzurla karışık bir gururla bakıyorum. Ve kendimi bu filim sahnesine hapsedip gidiyorum. Herşeyi, herkesi seviyorum.
7 Eylül 2017 Perşembe
TATİL YOLUNDA..
Virajlı yolda bir tırın arkasına takılıp kalmış şoför sabırsızlığıyla birlikte, şehirinde bitmeyen yol çalışmaları olan halkın sinir harbinide yüreğimize alarak yol alıyorduk. Ama tatil yolunda olma fikrinin o muhteşem hissiyle dengeliyorduk durumu.
Deniz çıkıyor karşımıza, mimarisi muazzam oteller izleye izleye yolda olmanın güzelliğini düşünüyor. Akşam içeceğimiz rakı balığı hayal ediyordum. Aklıma valizdeki dergiler geliyor bir mola yerinde onlarıda yanıma almam gerektiğini geçiyorum hızlıca kafamdan.
Yarın başka bir sehirde güne ayacak olmak, farklı bir ufuğa bakmak heyecanlandırıyordu beni..
Çocukluğum geldi gözüme bir an. Yoldaki levhaları sayar, her levhanın anlamını babama sorardım. Ne güzeldi o günler dimi.. şimdi de güzel, sanırım yolda olmak hep güzel. Bu yolculuğun şarkısı olarakta seni seçtim Despacito!!
Deniz çıkıyor karşımıza, mimarisi muazzam oteller izleye izleye yolda olmanın güzelliğini düşünüyor. Akşam içeceğimiz rakı balığı hayal ediyordum. Aklıma valizdeki dergiler geliyor bir mola yerinde onlarıda yanıma almam gerektiğini geçiyorum hızlıca kafamdan.
Yarın başka bir sehirde güne ayacak olmak, farklı bir ufuğa bakmak heyecanlandırıyordu beni..
Çocukluğum geldi gözüme bir an. Yoldaki levhaları sayar, her levhanın anlamını babama sorardım. Ne güzeldi o günler dimi.. şimdi de güzel, sanırım yolda olmak hep güzel. Bu yolculuğun şarkısı olarakta seni seçtim Despacito!!
6 Eylül 2017 Çarşamba
SEÇMEK İSTİYORUM..
Akıllıca şeyler yapmak istemiyorum
Unutulmaz anlar istiyorum
Bazen dinlemek istemiyorum
Kes sesini! diye bağırmak istiyorum
Alttan almak değil
Üstünden geçmek istiyorum, mesela
Çalışmak değildir arzum bazı zamanlar
Mal mal durmak istiyorum
Başarılı olmak değil amacım
Mutlu olmak istiyorum!!!
Kariyer merdivenlerini tırmanmak değil
Asansöre binmek istiyorum..
Korkmak değil
Saygı duymak istiyorum
Şimdi de bir kahve, lütfen..
Unutulmaz anlar istiyorum
Bazen dinlemek istemiyorum
Kes sesini! diye bağırmak istiyorum
Alttan almak değil
Üstünden geçmek istiyorum, mesela
Çalışmak değildir arzum bazı zamanlar
Mal mal durmak istiyorum
Başarılı olmak değil amacım
Mutlu olmak istiyorum!!!
Kariyer merdivenlerini tırmanmak değil
Asansöre binmek istiyorum..
Korkmak değil
Saygı duymak istiyorum
Şimdi de bir kahve, lütfen..
YARA BENDE
Her yarama özen gösterdim ben
Teker teker baktım onlara
Üfledim, sardım sarmaladım
Gecelerime aldım..
Kah uyuttum, kah uyutamadım
Kanattım, yeri geldi kopardım
Hissettim acısını, dibine kadar.
Yaralı bereli yaşadım ben
Dizlerim de hep yara bere içindeydi
Çocukluktan kalma mevzular..
Kimine yara olmayan, bana yara oldu hep
Yazdım, okudum onları
Yarasından tanıdım kimini
Yaradan anlamayanlara da şaştım.
Bak yine anlam kaybettim..
Teker teker baktım onlara
Üfledim, sardım sarmaladım
Gecelerime aldım..
Kah uyuttum, kah uyutamadım
Kanattım, yeri geldi kopardım
Hissettim acısını, dibine kadar.
Yaralı bereli yaşadım ben
Dizlerim de hep yara bere içindeydi
Çocukluktan kalma mevzular..
Kimine yara olmayan, bana yara oldu hep
Yazdım, okudum onları
Yarasından tanıdım kimini
Yaradan anlamayanlara da şaştım.
Bak yine anlam kaybettim..
4 Eylül 2017 Pazartesi
EYLÜLÜM BEN
Eylül yaprakların daldan ayrılışı
Saçların kafadan düşüşü
Yaz aşklarının tatlı bir anı olarak kalışı
Tatil yörelerinin bana bırakılışı
Kitap ve kahve kokusunun doğaya yayılışı
Doğanın da bir tabloya dönüşü
Halkların melankoliye bürünüşü
Yazın o anlamsız şarkılarından
Ağır anlam içerikli şarkılara geçilişidir.
Sorsanız bana hangi aysın diye
Hiç düşünmeden eylülüm derim
O vakit eylülde gel..
Saçların kafadan düşüşü
Yaz aşklarının tatlı bir anı olarak kalışı
Tatil yörelerinin bana bırakılışı
Kitap ve kahve kokusunun doğaya yayılışı
Doğanın da bir tabloya dönüşü
Halkların melankoliye bürünüşü
Yazın o anlamsız şarkılarından
Ağır anlam içerikli şarkılara geçilişidir.
Sorsanız bana hangi aysın diye
Hiç düşünmeden eylülüm derim
O vakit eylülde gel..
2 Eylül 2017 Cumartesi
GÜNÜN HER DİLİMİ
Düşünceleri prangasız, hayal dünyasını sevdiğim insanlar iyi geceler!!
Sabahları zor uyanan sistemin kölesi olmuş
Sisteme çatıp, kuyruğu kıstırıp işe, okula giden zavallı ruhlar Günaydın!!
Test kağıtlarının arasında sabahlayıp tavana bakarak atanma hayali kuran gençler; hayalinizden öpüyorum.. Gerçekten Tanrı sizi kutsasın!!
Günün her diliminde sigara dumanın arkasından bakarak kafada atıp tutanlar kolay gelsin!! Sevgili işsiz halkımız umut fukaranın ekmeğidir, devam!! Aşk acısı çeken kırık kalpler buyrun yara bandı!! Sevdiğini alanlar kıymet bilin birbirinizin, ha!! Sevgili kendim yat artık!!
Sabahları zor uyanan sistemin kölesi olmuş
Sisteme çatıp, kuyruğu kıstırıp işe, okula giden zavallı ruhlar Günaydın!!
Test kağıtlarının arasında sabahlayıp tavana bakarak atanma hayali kuran gençler; hayalinizden öpüyorum.. Gerçekten Tanrı sizi kutsasın!!
Günün her diliminde sigara dumanın arkasından bakarak kafada atıp tutanlar kolay gelsin!! Sevgili işsiz halkımız umut fukaranın ekmeğidir, devam!! Aşk acısı çeken kırık kalpler buyrun yara bandı!! Sevdiğini alanlar kıymet bilin birbirinizin, ha!! Sevgili kendim yat artık!!
1 Eylül 2017 Cuma
UNUTULMUŞ MEZARLAR..
Şunu rahatlıkla söyleye bilirim ki, kötü dönemler sadece bize denk gelmedi. insan dünyaya geldiğinden andan bu yana, her dönemin bir acısı, kırımı ve savaşı vardı. Aşkın acısıda, kendiside baki, malumunuz. Bütün düşündüklerimizde düşünülmüş ve söylenmişti. Biz sadece tekrar söyleme çabasındayız. Kendimize itiraf etmenin verdiği huzurun telaşı içinde kıvranıyoruz işte. Bu dünya biz olmasakta var, bu acılarda. Tek bir şey dahi olsa degistirmek çabasındayız belki bütün derdimiz de bu. Bazen dünyadan tek bir sahne nafile dedirtebiliyor insana. O anlardan birini yaşadım dün. Mezarlığa gittik, üzerini sarı sarı otlar bürümüş bir sürü mezar vardı. Çoktandır uğranmamış belli. Çok acıklı, unutulmuş ve yalnız geldiler bana. Böyle olacağımı düşünmek ürpertici geldi bir an. ama dünya dedikleri işte bu kadar dimi. Tek başına sonsuzlu. Toprak olmalısından. Ölecek gibi nasıl yaşanamıyorsa, ölmiyecek gibi de yaşanmamalı. Bu bile belki biraz daha yaşanılabilir kılar dünyayı diye düşünüyorum, nedersiniz?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Arzuhal
Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...
-
Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...
-
Birşeyler bir zamanlar anlamlı ve değerliydi Öyle olmalıydı en azından.. Mevsimsiz düşmezdi dalından hiç bir canlı ve cümle.. kesin öyley...
-
Poz kestiğimi düşündüğüm zaman hayata kendimden buz gibi soğuyorum.. Sanırım ben en çokta kendime soğuyorum..
-
Bu kez eksik değil Bu kez fazlayız! En azından konuya da hakimiz.
-
Dahil olduğum pazar Ey çiçeği belinde, güneşi göğsünde pazar Dumanı üstünde ince belli bardak Sevgili çekirdek ailem, huzur Aşağıdan gel...
-
Bir keresinde değil çoğu keresinde silkinip kalktım Yere attığım toza buladığım o şeyi sildim tekrar başladım Kovalarken hayatı artık kaçı...
-
Beylik kelimeler beylik işler zamanı geçmiş yaprak dökümü başlamıştı yaşamın.
-
Az daha sevse kendini yitirirdi Sevmezsen sevme dedi kadın. Az kalsın ölecekken Umrumda değil dedi sonra Sonra.. Kimse demek istediğini...
-
Içimde öyle çok ki keder Akar durmaz artık bentsiz bir su Suali sorulmakta dünün Bugüne hesabı ağır Çekilmekte her yerim buz gibi olana ...
-
Kuşlara emanet ettim birşeyleri.. Yorgun solgun güneşi gönderdim evine Aşırı anlam yüklemesinden gerilmiş Yorgun hisleri saldım çayıra G...