17 Eylül 2017 Pazar

ÇOCUKLUĞUMA MEKTUP

Güneş dağların arasından sıyrılıp değil binaların arasından doğup geliyor.
Gece hiç bir zaman gece değil artık sokak lambaları, arabaların ışıklarından..
Çiçekler kırlarda değil saksılarda kabına sığdığınca..
Sokaklarda çocuk sesleri yok artık , sokaklar mahrum çocuk cıvıltısından. Evlerde hepsi tablet başında olduğundan.
Benim oğlumun dizleri yaralı değil düşüne biliyormusun benim benim; sokaklarda düşmediğinden.
Bayramlıklar mutlu etmiyor artık hergün yeni birşeyler alındığından.
Güller gül gibi kokmuyor burda simli ve parfüm kokulu, inanırmısın.. gülme ciddiyim.
Kapıları anneler açmıyor bu şehirli çocuklara; şimdi hepsinin bir anahtarı var.
Çocukları etüt, kreş diye yerlere bırakıyorlar herkes çalıştığı için..
Kimse kimseyi tanımıyor artık biliyor musun karşı komşunu bile.
Evlerin kapıları zırhlı, pencereler demirli; kimse kimseye güvenmiyor buralarda.
Zamanlar planlı, geceler uzun sevgili çocukluğum ben büyüdüm ve hiç birşey eskisi gibi değil.
Sen ne yapıyorsun çamurdan tencere yapmaya devam mı? Anlat bana. Hasretle gözlerinden öpüyorum.

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...