31 Mart 2018 Cumartesi

İÇİ ÇOCUK..

Içinde ki çocuğa iyi bak Lena
O ölürse ya hayatın neşesi kaçar sıkıcı biri olursun ya da kötü biri olursun.
Içindeki o çocuk hiç ölmesin lena.

OLMADI..

İyi birşeyler söylemek isteyip
Üstünü de bir parça anlaşılmak istemiştim.
Sanırım başaramadım yine.
Gene o eserekli soru
Sen neyi başarabildin ki
Anlam namına.

HASSAS TEYZESİ..

Biri üzülme geçecek dese inanacak bir kalbim var benim
Sözden nezle kapan
Tavırdan yatak döşek yatan
Kişiliksizlikten yara alan
Bir kediden destek alan
Martıdan akıl
Kargadan nasihat
Sairlerden acı
Sence de üstüme fazla gelmiyor musun hayat.
Kaçtıkça içine saklanır insan..

KALMASAN BENDE..

Seni parça parça da olsa söküp atabilsem içimden
Azalan oranda uçup gitsen
Içimden çıksan hani
Şöyle içimi çıkarmadan
Herşeye bulaşmadan
Gözümden ve gönlümden düşsen
Buz kessem yada bişey ifade etmesen bu daha iyi
Çıksan gitsen gün gün
Kalmasan bende.
Ve kalbim azad olsa.

ÇAKILIŞLAR..

Bu farklı.
bu yanlış anlaşılmış..
Ya da şükürcü kesim tarafından dışlana da bilirim
Yazdığıma bakma
Hayat pekte şairane düşmüyor tepeme
Savaş var her anında, stratejik adımlar
Beni asıl yoran incelikler arama hastalığım
Kendisi pekte saygılı düşmeyen toplumdan, kahrolası incelik beklentilerim
Akışına bırakılınca cıvkı çıkan insanlar sorunsalı
Iyiliğin hep mi hep suistimale eğilimi
Sığ sulara tepeleme artsitik atlayışlar
Kafa üstü çakılışlar  falan filan olay.
Anlata biliyormuyum..
Bilmiyorum
Ama hepsi bu.


Hayata beş dk..

Ruhumu dinlendiriyorum umuda doğru..
Minik minik adımlarla dans eden bir kadın.. saçlarınıda savursun mu...
Savursun!
Dik dik adımlar, baştan çıkarıcı bakışlarla
Saçlarının kokusunu sağsın etrafa
Güneş sadece onu takip etsin
Güneş ışıkları altında inci gibi parlasın.
Müzik hiç susmasın..
Dans devam etsin..göğe doğru...
Efendim!
Hıı ben mi
Geliyorum.



30 Mart 2018 Cuma

ANLAMAK ISE YARAMIYOR..

Bazen her şeyi anlarsın ama elinden hiç birşey gelmez o zaman anlamaktan da nefret edersin. Iste öyle bir his bu. Iyi olsun biseyler artık, yetkili lütfen.

GITMEK GÜZELLEMESİ..


Bazen uzak diyarlara gitmek istersin. Kalkıp su almaya dermanın yoktur.. öyle bişey işte.
Bende ki bu gitmeler mevzusu 
Hiç halim yok hiç bir kalkmaya.


O SEN DEĞİLSİN!

Herşeyi sana yazmıyor
kendini aramayı bırak iz olmadığın kalpte.
Seni düşünmüyor o
Başkasına yelken açalı bir hayli olmuş
Sen gitmişsin..
belkide hiç gelmemişsin o kalbe Lena
Yut o duyguyu üstüne de bir bardak su..


An..

Bugünü yaşayabildiğime dair bir iddiam olmadı
Geleceğin pusu, geçmişin çöpü
Yuvarlanıp gittim..

İÇİMDE AĞIT VAR..

İçimde bir ağıt var
Sindire sindire devam eden
Dağ başlarında bitmeyen ot
Geri dönmeyen birinin acısı
Dizlerini vura vura inleyen bir ana..
Tütünsüz uykusuz kalmış bir adam..
Gölge oyunları oynayan aksine
Kadınım ve sahnedeyim diriliğinde ama eksik bırakılmış
Dağ iken göçmüş
Göçük altında kalmış dahi olabilir
Kimse yokmu sorusuna cevap bile verecek isteği bulamamış sesinde..
Var olmak isterken delicesine yok olmuş bir şair de olabilirim.
Içinde türküler yakılan bir kadın
Suya yazılar yazmış birisi
Havada kalan herşey
Yolunu arayan bir su da olabilirim..



29 Mart 2018 Perşembe

NEDEN YAZMAK..

Yazmak söylemek istediklerini saklamak
Yazmak gevelemek
Yazmak anlatmak
Yazmak susmak
Yazmak vazgeçmek
Yazmak umudu kesmemeye çalışmak
Yazmak ilk başta rahatlama eylemi olarak başlayıp sonra kör kuyularda ışıksız dolanmaktır.

YORGUN SATIRLAR..

Taşıyamadığı kendi dalı olunca insanın
Tahammülsüzlük boy veriyor
Herşey batıyor..
Tükeniyor insan göl olacağı çağında
Akacakken şelale misali
Tutmuyor bağları ayaklarının
Sırtında gölgesi hüznün
Tutunarak ilerliyor dünyada
Düşmelerden muzdarip
Belirsizlik sis perdesi gözün
Yarınlar şimdiden tükenmiş
Defalarca ölünmüş geri hortlak olup gezilmiş
Bahara kanıp hasta olunmuş
Çamurlu yağmurlarda yıkanılıp
Arınamamış insan olmanın günahından
Uykuya yapışmış ver demiş borçlarını
Nafile alınamamış
Faizde işlemezmiş
Ömürdende çalınmış geçsin bitsin diye diye
Hiç birşey anlamadan gidilmiş
Acı, borç hep devredilmiş..





ORTAYA KARIŞIK GEÇİŞLER..

Anlatabiliyormuyum diye biten bir cümlede ki anlaşılmama kaygısı
Soğuk duran insana duyulan tanıma
Yakından bakınca oluşan kaçma arzusu
Düşüncelerin toy zamanlarının halletmişligi
Kendinden emin zamanlara bir hasret
Pencerenin önüne dikilip yüzümü rüzgara verme hastalığı
Içimde oluşan bulutlu kelimeye gebe hava
Soluğumu zorlayan yaşam olayı..
Ey koca anlamsızlık azad et beni.
Tükendim.






AKLIMDAN..

Herşeyin gıdımı gıdımına, saati saatine olduğu, alarmların ortasında zamansızlaştım.
Boşaldı bir anda bütün karmaşık duygularım. Bir ben kaldım kalabalığın dışında kendim ve doğayla.. sadece güzellikleri algıladığım bir zamana kavuştum. Martılara, kargalara takıldım.. biliyorum kuşlardan çok şey bekliyorum. Benide götürün diyorum. Ya deniz ona ne demeli kokusuyla çekiyor beni kendine... Aklımda tek bir soru kalıyor, benim burda ne işim var. Bağırmak istiyorum.. Ve sessizce koca bir çığlık koparıyorum. Bir ben duyuyorum. Sonra bir sesle geri herkesin zamanına düşüyorum. Buruk ve hüzünlü bir hisle devam ediyorum oyuna.

28 Mart 2018 Çarşamba

İZMARİTİMSİ..

Yerde alelacele atılmış bir izmarit gibiyim
Yarım kalmış, ardı sırada için için yanan
Kaldırımda son bulmayı bekleyen
Yapayalnız ve eksik.
Koca sokağın ortasında
Heryerde birden bire..


SAÇMA SAPAN DÖKÜLÜŞLER..

Yetmiş seksen yıl yaşanacak bir dünya için bu kadar acı saçma çok saçma
Benim burda olmamda saçma
Olmam gereken yerler beni beklerken
Günün şu saati herşey saçma
Gerçek olan tek şey bile yok
Zaten gerçek diye birşey de yok
Yazsan ne elinden bişey gelmedikten sonra
Acı dağ gibi karşında dururken bunların hepsi üfürük. Yazdıklarımın hepsini boşverin.
Bisey gelmez elimden.
Bakın toprak kokuyor. Ölüm ölüm kokuyor..


******

Farkında olduğun duyguların hesabı çok ağır ve ödenir.

HAYALLERDE..

El ayak çekilmeye başladıkça çekiliyordu içim karanlık dingin sulara. Enerjim bitiyor gibi kafam zehir.  Degisik duygu durumları, fragman vari geçişler yapıyordu. Dünya anlam kaybı yaşar gibi anlam kazanıyordu. Med-ceziri başlıyordu ruhun. Uzay boşluğunda dolanıyor çılgın fikirler üretiyordum. Bağıra bağıra koşup denize atlamak, tabakları kırmak, uçmak, ölü takliti yapmak, mum ışığının titremesinde ruhumu titretmek, herhangi gördüğüm taşıtın birine binmek.. kırlarda dolaşmak; heidi gibi çıplak ayak. Bahar gelmiş dağlara gitmek papatya toplamak, dilek tutup hindiba üflemek.. Sabah kendimi bir kumsalda bulmak gibi ufak tefek hayaller işte.

******

Susmanın bir yolunu bulmuş edebiyata fena sarmıştık. Yutulan onca olay yerinede çiçek ekip, alkol almıştık. Mış gibiydik yine...

SOĞUDUM İNSANDAN..

Söz yordu beni
Öz midemi bulandırdı
Kötülüklerin revaşta olduğu
zeki olmanın kıstası sayıldığı
Iğrenç kurnazlıklar tiksinti oluşturdu bende
En ufak inceliği çok görenlerin küçük hesaplarda ustalığı soğuttu beni insandan
Çok yüzlü canavarlar
çıkarcı tiranlar uzağa attı beni insan soyundan.
Yordunuz,  şaşırmalara doyurdunuz, insana umudumdan kırdınız beni.. açmam kırığımdan
Iflah olmam ben artık
Az ötede insan türü az ötede ilişmeyin bana, özüme.


27 Mart 2018 Salı

OLAMAZ MI..

Karmaşık değil sade
Kırılmaz değil zarif
Güçlü değil aslında zayıf
Sinirli değil derdini anlatamamış
Trip atmıyor belki anlaşılmamış
İlgisiz değil iyi bak ona yorgun
Küs değil belki özür bekliyor
Ses vermiyor değil yalnız kalmak istiyor
Iyi değil ağlamak istiyor
Herşey kontrolüm altında diyor ortalık darmaduman
Istemiyor değil bulamamış
Beğenmemiş değil kıskanmış
Kör değil işine gelmemiş
Vazgeçtim diyor cesaret edemiyor
Olmaz mı..
Birde böyle bakalım olaya..

SABAH SURATLI..

Akşam yükünü alıp
yorgun ruhuma iniyor
Gece ağırlığınca bana çöküyordu
Ama sabah bana niye doğmuyordu
güneş bana, ben geldim kalk demesine rağmen
Niye oralı olamıyordum.
Görünürlüğümü sevmiyordum
Sabahların maskeli suratlarına mı tahammül edemiyordum
Yada d hepsi mi..


GÖNÜLLERDE KALDI..

Kuştu sapanla indirdiler
Çiçekti kökünden asıldılar
Şiirdi paramparça ettiler
Çocuktu topunu kestiler
Umuttu mavisini griye buladılar
Aşktı çöle saldılar
Türküydü o yaktılar
Kafasına vura vura aldılar ruhunu
Sığırmadılar koca dünyaya
Dünyaya da gönülde unuttular.
Kulaklarda kaldı sesi, sözü..

EY AŞK!

Kocaman güldüm sana sebepsiz ey aşk!
Kabul buyurur musun
Dalımda kuşlar gibi şakıyıp
Yanıma çimlere uzanırmısın
Nefes diye kokumu soluyup
Göğsümde uyur musun
Bir daha gelsen yine beni arar bulur musun
Bunca kahrımı tekrar taşır mısın
Gözlerinde denizin kıyısını bana hep ayırır mısın..
Bütün dengesiz ruh halimle
Ey aşk benimle bende bu yolda kaybolur musun..

SAKİN OL ŞAMPİYON..

Bırak.. koy onu yere dediğim duygular birikiyor içimde
Mantık tarafından durdurulmuş..
toplum tarafından hoş karşılanmama dürüstüyle yavaşça yere indirdiğim.. biraz tedirgin etrafa bakınıp anlaşılmış gibi bir hisle içime gömüldüğüm.
Ve kaldığım yerden devam ettiğim falan pilav..
Öyle işte..

26 Mart 2018 Pazartesi

BİR HİKAYE..

Hayali yaşatan
Susulanı anlayan
Derinden giren diyaloglar
Boşlukları dolduran
Cılız ama sürekliliğiyle kalbe sızan dudakta son bulan
Özgürce yaşanan
Tren beklenmemiş
Trenle yol alınmış bu kez
O dağlar tepeler aşılmış
Selam salınmamış
Bizzat görülmüş
Geçmiş yaralar öpülmüş
Hayale sarılıp uyunmuş belki
Ama
Gerçekleşmeler yaşanmış satırlarda..
Öyle bir hikaye..




EN EKSİK ŞİİRİM..

Oğlum sözlerimi yetiremediğim
Cahil kaldığım, kelimelerin yetmediği
yazılmamış en güzel şiirimsin
Gerçek acı nasıl yazılamazsa gerçek sevinçte yazılamıyormuş
Senden bildim özüm..
Gülen içim.
Muradım deniz yüklüm
Mükemmelliğin tanımı
Dünyanın en iyi babası
Ruhu bir el işçiliği ilmek ilmek örülmüş
Nefesim nefesimsiniz
Sizi çam ağacının pürleri kadar çok seviyorum..


YÜZÜNE YÜZÜNE..

Dizilim yanlış,
cümlem eksikti hep.
Tam değildi, olmazdı da..
Başa sarılmalıydı
Bunca yok sayılmış his
başa en başa..
Bütün bastırılmışlığa tek tek bakılmalı..
Bugünde ki tetikçisiyle beraber yüzleşmeli
belki restleşilmeliydi..
Yüzleşme mi..
mecalim yok, korkum çok.
Gök doldursam yerine
Çiçek eksem bin kez daha
Melodilere bıraksam ruhumu
Tam olmaz mı..
Olmazmıyım Lena..


HANGİ SAVAŞ..

İçimde sevinçler de ölmüştü
Cıvıl cıvıl seslere karşı yüzümde acer bir gülüş
İçler acısı bu, içler yarası
Çok gülmüyordum gerçekten bir ona gülüyordum zaman zaman..
Gülleri solmuştu demek yanakların
Kasları kasılmış belki
Yas eviydi ruhum
uzun bir yas havası hâkimdi bende
Bunca uzun yas hangi umudun ölümüne tutulmuştu
hangi adaletsizlikte düşmüştü süngüm
Hangi anlam kaybında vurulmuştum..
Bilmiyorum..
Artık yeterince acımıştım
Kekremsi bir tadım artık yüzlerde, gönüllerde.
Anlamsız biri..



ZAMAN ALIR..

Zamandan çalınmaz, zaman çalar
Umudunu çalar adamın, öyle kala kalırsın dünyada istemsiz..
ferini çalar gözün, seçemezsin az öteni.. kısarsın gözünü.
Aklını çalar adamın başka başka âlemlere gider gelemezde olur
Sabrını çalar, ya sabırların gideri kapanır
Sevdiğini çalar ansızın boş kalır koca yürek, böğründe bir od..
Suyunu çalar teninin buruşup kalır insan kurur..
Benimki de laf olsun hele
Ömrü çalana ne diyeceksem.

*******

Hayal dünyam çok geniş ve bu korkutucu çok kuruyorum çook
Umarım hayalsindir.

SIKILA SIKALA TÜKENME..

Gerçekleşmelere ihtiyacım var böyle güneş gibi doğanından
Ağzıma kadar ışığa.
Durağan müjdesiz ve süprizsiz..
Sıkkın vakitler..
Kendime çekilmeler için için
Küçülttü beni..
göremez oldum varlığımı
Boş bir sandal denizde gezinen nereye gideceği belirsiz
Devrilme de imkan dahilinde
Garip bir muzdariplik
Tadı geçmiş pörsümüşlük
Verimi düşmüş hareketlerin
Kısıtlı yol alımlar
Kontrollü tavırlar
Sıkıla sıkıla tükenmişlik..



SAF SEVDİM..

Çocuk gibi sevdim
daha ne diyeyim sana
Saf temiz içimden geldiği gibi
İlk haliyle sevdim.
Üzerine kuşku düşmemiş
Değmemiş mantık
Kana kana içtim gözlerini
Annem gitmiş gibi ağladım yokluğunda
Babam gelmiş gibi sevindim gelişine
Çocuk gibi sevdim
Kocaman kollarımı açarak
Dünya kadar işte.

BIRAK BENİ..

Bırak yenileyim, bırak düşeyim
Kanayayım bırak
Aksın zehri zıkkımı için
Yaralarca varım, yaralarca yaşadım
Yaramca sevdim!
Bırak bahara gerisin geri kalkayım
Aklımı başıma alayım
Önce bırak seni bir güzel seveyim
Sonra yine giderim
Bırak kanayayım aşkına
Sonra yine giderim
Dur az daha seveyim.

25 Mart 2018 Pazar

KENDİMDEN GITMEM GEREK..

Keşke bende benden biraz uzaklaşa bilseydim..
Buna çok ihtiyacım var.
Kafamda ki kalabalık
Dikkat kesilmiş ruhum
Herşeyin beni sarması
Abartılı hisler yordu
Bende tortusu günün..
dünün.
Uyku terk eyledi
Gece avucumda kor
Yangın solumda
Acının boyu aşmış umudu
Gözlerim taşırmış kendini
Ağlamaklı..
Yitirilmiş bir şeyler
Tanımsız.. tanımlanamıyacak..
Bariz evvelden, ezelden..

DİYEMEDİKLERİM..

Çığlık çığlığa gidişler
Daha kötü zamanlara evrilişler
Iyi günleri yok artık
Yaftalı hep bu nesiller
Acının diz çöküşü
Çaresizliğin boyun büküşü
Sebebi bilinmezler
Anlamı sonradan gelenler
Boğazına çökülmüşler
Sesi kesilmişler
Güzel günleri vadetmişler
Edenler de görememişler
Kalemin boynu bükük
Labirentin sonu gaip
Laf kalabalığı bunca söz
Yazdıklarımız hep çok daha az.



Öyle bişey ki bulduğum her duyguya giriyorum..

GÜNDEN ÇALDIM..

Öfkesi perçinlemiş
Günün en ufak anında kaybolmuş varlığım
Ruhumu güneşlendirmiş
Gitarın tınısına bırakmış herşeyini
Başka başka duygulara damıtılmış
Gün çalınmış zamandan kopulmuş.
Anne eli değmiş gibi şımarık ve tiril tiril hisler
Zamana sıkıştırılmış
Sonraya da kalsın istediğim..

PAZAR.

Dahil olduğum pazar
Ey çiçeği belinde, güneşi göğsünde pazar
Dumanı üstünde ince belli bardak
Sevgili çekirdek ailem, huzur
Aşağıdan gelen çocuk sesleri cıvıl cıvıl bahar müjdecisi
Günaydın sardunya hanım
Bak sakinlemiş deniz,
yorgun düşmüş palmiyenin saçları
Boylu boyunca yerde yatan
Bekle beni biraz sonra sendeyim yatak
Ama şimdi kahve içmem lazım
Günün ilk kahvesi ilk ödülü küçük bir mutluluk bana..





24 Mart 2018 Cumartesi

UÇUŞUYORUM EVRENDE..

Çoktur doğru düzgün uyamıyorum
Kesik kesik hep
Çoktur herhangi bir ortama da dahil olamıyorum
Uzun süre bir yerde kalamıyorum
Çok sık insanlarla mecbur olmadıkça görüşemiyorum buna engel ben
Ben hiç biryerdeyim.
Boşlukta anlamsız bir şekilde savruluyorum. Ben yokum hiç bir yerdeyim.
Artık kendime de pek iyi geldiğim söylenemez..

KANSEROJEN..

Derin kesikler onca acının birde vücud bulması organlarda
Grip salgını gibi baş gösteren hastalık.. hücreleri öldürme seansları..
Kesikler, yaralar, dondurmalar, evreler kontrol altına almalar, metastazlar.. mantar gibi biten kanser. Şöyle düşünün kanı beş para etmez insanların yüreğe açtıkları yaraların vücuda yerleşmesi değil mi bu melet. Degmeyenlerin büyük yaraları kesikleri değil mi bu lanet.  Ama şunu söylemeliyim kısa saç özgürlükmüş sizin saçsız haliniz de meleklik olmalı. Çok güzel, yakışıklı, güçlü ve degerlisiniz.


BEN BISEY ISTEMIYORUM..

Ben artık iliştirildiğim bu hayatta duracak gücü bulamıyorum
Düşsem ve kurtulsam dalımdan
Çok acı.. çok acı bu hayat çok acı çekiyorum
Herşey diz boyu
Dinmiyor sinmiyor bir yere
Kalbim gözlerime baskı yapıyor
Su basıyor içimi
Yüzmek istemiyorum.

TESLIM OL-MA..

Teslimiyetin dinginliği dedim şey acıda ve çaresizlikte debelenmekti.
Kesin çıkıyordu cümlelerin hepsi
Bu beni korkutuyordu keskin sirke bana zarar
Açık kapısı kalmamıştı hayatın
Ama yaşamaya devam etmek için olmalıydı
Nasıl nasıl yumuşardı bu dilimdeki nefret kaybolma hissi Nasıl öte yere giderdi..
Bilen varmıydı olmalıydı
Ben bilmiyorum yine.
Şuraya okkalı bir yalan bırakıyorum iyiyim.
Dalgalı çok dalgalı akıyor su Bilirim durulur.. galiba.

FACEBOOK!

Bugün hatırlamak isteyeceğim bişey yok sevgili facebook Ne düşündüğümün önemi hiç! Paylaşılacak güzel bir resimde Satılacak pozda. Ama bak sana konum atabilirim Icimin dibi Ben yokum bugün. Git aşağı mahallede oyna Ben gelmem.

HAKLISINIZ..

Yaşam ölüm arası ince çizgi
Sevmek nefrete
Susmak çığlığa komşu
Gitmek kalmaya ne kadarda yakın
Cehalet üflemeyle patlamaya
Herhangi bir sonuç yok
Uzun kalınmıcak
Konuşulacak söz yok
Hepsi kâğıtta karışık anlamayana
Sesimden vazgeçiş
Ama sana bir kıyak ta gözlerine bakarak fısıldanılmış..
Gerçekleşmelere izin verilmediği için
Reddedilmiş.
Haklı
Haklısınız
Haklılar
Ben hariç.



Yeterince gürültü var etrafta
Doğada kızgın..
Hem konuşacak gücüm yok
Susalım.

Okuduğunmdan kalan.

Başka bir insanın zihninin dehlizlerinde dolaşmak gibiydi
Bir soluk varoluşsal çınlama
Kendininkini de anımsatan
Güzeldi.

MART ARSIZLIĞI..

Çıkan fırtına saçımı başımı yoldu
Oh bana iyi oldu
Hak ettim ben
Silkelendim baya kendime geldim rüzgardan zor kurtardım çırpı bedenimi
Yalnız evire çevire iyi yoldu beni
Bana müstahaktı
Bana herşey müstahak olur zaten..
Deniz kızmış göğe doğru bir isyan
Mart yaptı yapacağını yine
Şaşırtmadı sağı solu belli olmaz bu ayın dengesiz
Kafamı da uçuraydı iyiydi ama
Hâlâ tepemde bir ağrı
Hoplamaya hazır duygular
Çiçeklere bişey yapmasa şu arsız mart karısı
Hay allah aklım kaldı şimdi balkonda.


Sınırdayım ve herhangi bir lüksüm yok
Vakit seçim zamanı
..

YOKUM.

Alkolle deznfekte olmayan kirletilmişlik
Bir kaşık suda boğulmuş içim
Yayılmış mutsuzluk
Çoğaltılmış oraya buraya çalınmış
Mutasyona uğramış acım
Belini bükmemiş yıllar
Dipdiri ilk günkü koru
Evvelden de tuhafmışım
Dedi kardeş
Şimdi ise karman çorman
Değeni yakan yıkan
Huzur bırakmayan düşte
Düşürülmüş kaleler birbir
Teslimim..
ben artık yokum bütün kara parçalarında..




23 Mart 2018 Cuma

GECEYE ÇİÇEK..

Çiçek ektim geceye
Sardunya ve karanfil
Toprakla oynadım.. aslında kendimle
Bir nevi arınma seansları
Günün pisliğini akıtma birazda ölümü yoklama belki
Geldiğim yer merakıda olabilir
Yolun sonu oyunun başı toprak
Gülümseyecek arkadaşlar ektim kendime
Renk renk yaşar kemal renklerinden
Allısı morlusu..
Sözü, şarkısı yok bu gecenin
Sadece çiçeği var
Iyi geceler dünya.

Kafama sağlık güzel olan herşeyi tüketmişti.

TAKILI BİRGÜN..

İnsan bazen bir şarkı öteye geçemez bütün birgün..
İnsan bazen bir söze takılır kalır
Bazen bir bakışa, bir dokunuşa
İşte bugün öyle birgün.
Bildim insan sırtında oklarla gezer bu evrende..
kanatlarla bazı..
İnsan bu dimi insan
Hava raporu gibi değişken parçalı bulutlu..



İNSANA UMUT..

Siz çok kötüsünüz ben sizinle aşık atamam
Yeşertemem bunca antrikayı yüreğin topraklarında
Siz çok bencilsiniz
Dünya sizin için dönmüyor
Siz etrafınızda ki olaydan başkasına dedi dıdıdan başkasına bakmaz mısınız..
Ben size inanırırım hep ilk hâliyle
Ikıncı haline aklım almaz
Almaz!
Alırsa kötülüğe bunca kötülüğe inanır insandan kesersem umudu
Yaşayamam.

HAYIR!

Gördüm umut pazarlıyorlardı
Keşke birazda sabır pazarlarsalardı
Ne biliyim yeniden inanma falan
Iyi olurdu bende herşey kuruyor
Baharın içinde bir burç açımı sıcak ve boğuk herşey
Fazla uzaklaşmış olamaz kırgınlık
Hayır dediysem hayır
Kolay hayır demem ben önceden düşünürüm enli ve boylu
o bardağı taşıran son damladır.
Uzatmıycam hayır.
Gözlerimde ki umut mezarları kafi aslında
Yılgın bakışlar söylüyor herşeyi.
Yani hayır!
Ben yokum hiç bir halayda.

22 Mart 2018 Perşembe

Hayatın rengi..


Hayat onu hissettiğin renktir. Ama bende sadece iki renk kaldı siyah ve beyaz. Rengârenkti hâlbuki. Büyüyorum galiba. Eskidi hayat ve rengi attı.

ARKADAŞ ZEKAİ..

Sakalsız bir oğlanın tragedyası dolaşıyor damarlarımda
Onun gecede unutulmuşluğunu keşfetmiş..
Geceyi taşırım tabut gibi omuzlarımda.
bende bende iğrenerek öperim hepinizi hâlâ..
Yarım kalmış mısralarını toplamak istiyorum başına vurulduğu yerden
Ayağa kalksın tekrar istiyorum
Kalmasın hiç bir şiir eksik..
Göklerden şiirler yazar yine bilirim
Geçer gecenin deminde sözleri dudaklarımdan
Gitmez hüznü bütün yazanlarca semirilmiş
Geceye el verilmiş arkadaşca
Arkadaşca taşınmış sızısı.





MERAKTAN..

Kısa ve baştan atıcı
Bir o kadar çarpıcı
Nerde duracağı kestirilmez bir şeyler
Ya da fazla sert
Suskunluğa eğilmiş birbine geçmiş sözcükler
Anlam karmaşası
Karmaşıklığın verdiği bir merak
Isimsiz sokaklarda kalp kabartarak yürünmüş
Bulmak mı yaslanmak mı
Inanmak mı, yangını şöyle bir süzmek..
Dayanamayıp elini vurmak mı ateşe
Imgelemeler oluşturmak mı
Kuyuya uzun bakmak belki de
Cazip gelmesi derinliğin
Dibe vurmak mı birden..

UÇURUM GÜZELLEMESİ..

Böyle hayat uçurumun kıyısında şarkı söylemek gibi bazen
Aslında bir korku mevcud iliklerinde
Ama sen inadına yürüyorsun rüzgara, borana..
başın dik güne bakanın güneşe baktığı gibi
Hani bilirsin bir yerde alaşağı edebilir seni
Onu algıladığında kaçar korku senden
Sen yine tek ve hür
Her mümkünün kıyısında
Orda herşey olabilir
Oraya salan umutsuzluk hissine bile kal gelir
kenardan kenardan devam edersin..
sen kendine düşüşüne kadar.



O MİS HİS..

Birşeylerin büyüyüp şekillenmesi içimde
Tomur tomur hisler..
gözünü açtı açacak gibi kimi zaman..
Hissettiren ruha şükür dediğim anlar..
güneşin ısısını, saçıma değen rüzgarı hissettiren ruha şükran bu..
Bazende acı dibi kazdıran aynı his değilmişcesine
Savururyorum şimdi herşeyi
Köpük köpük , dalga dalga Allahım.
Sen bana mukayyet ol
Ben değilim çünkü.

*******

Ne onlar beni anladı
Ne de ben onları
Ve bu böyle sürdü gitti

21 Mart 2018 Çarşamba

ZİHİN SANCISI..

Kafamda bir doğum sancısı
Ancak bir forsep yardımıyla dökülebilecek zihnim
Çok ağrım var çözülemiyorum
Gözlerime yüklenmiş çok şey var
Vicdana gebe kalbim
Kafam ikiye yarılsın istiyorum

YAŞAM ARTIĞI..

Yaşam sanki benim dışımda ilerliyor
Bir türlü konuya müdahil olamıyorum.
Zamanın süreğen akışı, telaşı beni kapsamıyor
Seslere sağır..
İnsan seslerine yalnız
Kuşlara, ağaçların hışırtısı, kargalara, martılara ve dalgalara değil
Hayatın melodisi kulaklarımda
Rüyada gibi günlük görülen aynı rüyada..
doğayla ben başbaşa milyonların dışında.

DIKKATE ALMA..

Korkutmak istememiştim söylediklerimle.. belkide istemiştim saçma belki kati bir öfkeyle çıktı ağzımdan
Benim bildiğim yoktu
hiç bildiğim..
bana inanmamalıydı kimsecikler..
Bir kafa bozgunun üfürmesiydi o saçma sözler
Sen beni boşver 
Sen beni boşver 
Genele bak.



KESİN ZAMANLAR..

Fidanken kelimeler ağzımdan tok ve kesin çıkarken
Hayal kuşları tepemde
Umut bereketli yağarken
Sorular üşüşmez, sorumluluk daha çökmemişken omuza
Ve ben herşeyken,  merkezden seslenirdim halka
Tatmamışken kaybetme
Daha dile vurmamışken vazgeçme
Çok yaşamış gibi
Koşuşturma yorgunu
Şimdi durduğum yerde yıkık
Süzerek damıtırım sözlerimi
Sessiz ve kısık..
Kesinlik asla.

20 Mart 2018 Salı

KANIYORSUN..

Kanıyorsun sezdirmiyorsun
Paçalarından akıyor oturduğun yerde
Gözlerine birikiyor sözlerin
Kimseye bildirmiyorsun
Mutsuzsun çok büyük mutsuzsun
Gık demiyorsun
Etrafa yalanlar saçıp kendini de buluyorsun
Yorgun ve çökmüşsün içine
Anlatmaktan vazgeçeli nice olmuş bellidir
Korkmuş ve sinmişsin kendi dibine
Sormuyacağım sana hiç bir şey
Güvenmezsin insana anlatmazsın
Gördüm ama kanıyorsun.

ARKADAŞA BAKACAKTIM..

Birine bakıp çıkacakmışım gibi hissettiğim bu dünyada esir alınmışım gibi.
Bu tedirginlik ondan bende bu tende
Yerlisi değilim buraların derim ya yersiz ve yurtsuzum.
Gidiciyim.
Gördüm zati kim başarabilmiş ki yaşamayı, kalmayı.
Bir arkadaşa bakıp çıkacaktım konu nerelere geldi.

******

Evrenin anlamsızlığına, kendi anlamsızlığıma onca dil dökmüş
Koca bir hiçle çıkmıştım. Kocaman bir hiç.

BEYNIM AKIYOR..

Hayatın acemiliğini atmış
Duyguları ele almıştım
Hesabını ağır cümlelerle terapisiz kâğıda vermiştim
Her seslenen duygu da hafiflemiş gibi hissedip
Gerisin geri dolmuştum
Hayatta yakaladığım boşluğu farketmiş
Aşağıya bakmamam gerektiğini unutmuştum
Başım dönüyor, beynim akıyor..
Kalbimi kanırta kanırta.

BENIM BABAM MIŞ GİBİ

Olmasını istediğim
Olmayanın şarkısını dinledim
Benim miş gibi
Öyle miş gibi
Bağır bağır, ininim inim hadi baba gene yap baba gene yap diye diye...
Korkularımı bir kere olsun örtmek yerine onu çığ gibi büyüten
günün temellerini atan babamdan dilendim ben bu şarkıyı..
Ve aklıma yine şu söz geldi açmadığın dalda sözün geçer mi
Geçer baba sen ukde gibi durursun benim hep içimde
Ben sana yine hiç kızmam ki
Hem kızlar babalarına küsmez ki
Küsemez ki..


Hepsi bu değil


Hepsi bu.. diye bitirirken cümleleri hepsinin bu olmadığını biliyordum. Kestirip atıyordum cümleleri.
Daha fazlasını anlatacak güç bulmuyordum kendimde.
Artık kendime kısalan ömrüm gibi kisa sözlüklerden yeni bir dil oluşturuyordum.. kısa ve baştan atıcı. Neyse.
Hepsi bu.

BİR KADIN..

Yıllar oturmuş yüzüne
Çizgi çizgi yerleşmiş zaman
Daha ferini tam almamış gözünün, kapaklarını aşağı çekmişti zaman..
Eskisi kadar iddali değil ama hala umut dolu bakıyordu ara ara
Tecrübeli elleri ise yaşanmış, yorgun ve nerde duracağını kestiremez şekilde bir çenesinde bir masada tedirgin takılıyordu gözüme..
Kendini ne beklediğini bilmenin
Huzursuzluğu vardı ama umut da vardı görmüştüm gözünde
Alamamıştı o da dünyadan umduğunu
Belliydi her halinden..
Alacaktı galiba yada alsındı artık
Bunu dilemiştim karşısında
Sessiz sessiz.


KOVMUŞTUM..

Boşluğu yoklamış yoklamış kovmuştum acıyı mutluyu beynimden
Uçurmuştum yada yakmıştım kafayı. Böyle iyi böyle iyi.

19 Mart 2018 Pazartesi

Sarılaydı iyiydi ama..

Sarılsa geçerdi..dimi
Alırdı ağrısını
Kendini oksijen sayabilirsin sen bayım
Çünkü şuan nefes alamıyorum

ANLASA..

Çarpanlara ayırsan aşkında tamamlanır
Sevsen hele şuraya oturur
Kalkmaz dibinden, dizinden..
Bulamadığı zaman sende aradığını
Hayata batırır düşü
Fazla şey beklemez bir çiçek yetiştirme sanatı olayı
Bakar güneşe bakar gibi ağzına
Ellerini arar saçlarında
Kokunu soluğunda
Sen bir bak ta kalbine kadar
Gitmez bir an solunda tamamlanır.


GÜL HANIM..

Kurcaladığım toprak bana balık ağzını geri verdi
Esen rüzgar düşürdü tohumu da toprağa sinek fesleğen geri geldi
Gül hanım sizde gösterseniz artık şu gül cemalinizi
Hasretle bekliyoruz
Bize gülumsemenizi.

KIŞDA BAHAR..

Koca kış baharı taşıdım 
Kavuşturdum onu gerçek bahara
Bak bu bir başarı
belkide aldatmaca bilemiyorum
Ama kışı bahara beledim
Yaptım bunu
Başardım.
Inandi buna fesleğen, sardunya bir de ben.

KISIR DÜNYA..

Kısırlığı, kendini yinelemesi dünyanın
Bataklığı kendisi
Düşü gülistanlık özü bataklık
Şükrü de isyanı da ruha
Bir anlatma telaşı başta
Sonrası sakin, sakin..
petek petek, çiçek çiçek bir arı
Hataların tekrarından kaçış
Ama ne kaçış
Yeniliklere hep bir gebe
Arzu şöyle bir salınmak bazı
Bazıysa gömülmek içine
Ince çok ince bir çizgi bir adım ötesi tam aksi..





18 Mart 2018 Pazar

BOŞ DÜŞ..

İnsanın doğasında hoş duracak
Yanlız saf kan doğasına aykırı isteklere dolandım
Bundandır belki hep bir uzakta kaldım
Düşlere yatırdığım, kitaplarda bulduğum insanlığı aradım.. hayatın hırsında..
Boş düş..
Bir çiçeği bile selamlarken
İnsana selamı kestim
Oturdum bir kenara izlemeye daldım
Iki kelâmlık laftan ruhuna vardım
Yağmurda ağladım, güneşe doğdum..
Ay' a gecelerce dolandım
Sığamadım biçilen kalıbımı da
Avare düşlerle oyalandım ..





******

Tutarsız seyrediyor cümleler tutarsız
Olmuyor sayın kendim olmuyor
Günlük anladık da saat başı ne ola sana
Dur sakin.

SAHIP DEGILIM..

Sahiplenmiyorum bu düzeni
Kapitalist düşünmüyorum iliklerinde
Ironik seyrediyorum belki..
Kendime sahip degilim ki
Her hangi bir sahiplik mevzu bahis olsun
yolcusu olduğum evrende
Doğaya şükrediyorum
Nefes nefes çektiğim herşeyi
Geri veriyorum
Geldiğin yeri toprak anayı saygıyla selamlıyorum.

KENDİM OLMA..

Aradığım, bulduğumu sanıp
Yanıldığım kendim.
Kendim olmaya çalışıyorum
Ve bu yalandan dünya kendi samimiyetsizligine bakmadan
Beni bununla yargılıyor
Hodri meydan ben kendim olucam
Koskoca bir yanlızlıksa da payıma senden düşen
Eyvallah.
Bundan vazgeçmicem
Sizin için değil kendim için ve sevdiklerim için burdayım.
Beğenmeyen ayrı dursun.

KAÇTIYSA DEMEK..

Çok canım acıyor
Başlamadan yorgun
Çokça kendine kırgın
Diline sahip olamamış
Istediğini vermemiş karşısındakilere
Herşeye dikkat kesilmiş
Hiç birşey bana sahip olamamış
İniş aşağı freni boşalmış
Cevabını vermiş
Şok yaratmış, kaçılmış
Şöyle gözler irileşmiş dudaklar büzülmüş
Hep bi fısır fısır olunmuş
Baltayı kafasına indirmiş de olabilirim.


Sorun yok..

Yine bir anlam kaybı, yanılsama
Kaybetmek mi sanmıyorum hiç olmayanın, olamayaşın kaybetmesi olmazı aşmıştık sanıyorum
Ama bana yine bir huzursuzluk kalan
O garip hissin çöküntüsü bende
Yine dışlamıştı toplum beni
Önemi var mı yok
Bende onları dışlamıştım
Peki sorun ne
Sorun yok
Devam

17 Mart 2018 Cumartesi

BÖYLE HAVADA

Böyle havada aşık olunur
Böyle havada sevgiliyle dolaşılır
Bisiklet sürülür..
Böyle havada çalışılır mı be kardeşim
Katın beni içeriye aklımı yitiriyorum
Ey çaydanlık ey masa ey sandalye siz ne harikasınız diyorum
Ve biraz daha burda kalırsam martı olacağım sanırım
Içim içeri girmiyor
Bu hava beni sarhoş etti galiba
Kapatın beni bir yere
Baharı göstermeyin
Çalışamıyorum.

RUHEN YORGUN..

Yorgunluğumun artık yaşamak gibi bir anlamı da yok
Yaşayamamak gibi derin bir anlamı var
Ben ki teslim olmuş bir köle
Hayaller biriktiyor sonrada öldürüyorum içimde..
Gitmeler dayanmış kapılara
Kaldırılamaz olmuşum şehri ve insanı
Papatyalar dağlarda bense şimdi  çok uzakta
Bunu yük ediyorum kendime
Nergislerin hasreti ağır basmış
Belkide bu cümle de..
Yorgunum.. kıpırtısız bir yorgunluk
Beni alaşağı eden..

*****


Ben çocukluğumdan özür dilemiyorum. Dilemesi gereken biri varsa o da babam. Onda da o öz bilinç olmadığı için kapatın bu bahsi.

MANEN SOYMUŞLAR..

Çaresizliğin mecburiyeti
Ufak bir isyana devrilmiş ses tonu
Yinede aralık bırakaraktan
Üst-üste gelmiş
hep zaten üst-üste gelirmiş
Yükselmiş yükselmiş  taşırmamış
En çok sıcağına soğumuş
Olması gerekirken olmayanlara üzülmüş
Yok artık üzülmezmiş
Ama bariz üzülmüş
Insan fazla insan olunca
beklemiş yine insandan
Alamamış boş dönmüş
Madden..
en çok aslen soyulmuş
Anlamamışlar
Her şeyi her zaman ilk çözmüşler
Boş yada dolu her neyse konuşmuşlar..
Boş konuşmuşlar.


BAHAR GELDİ!

Baharda da ölünmez ki
Baharda uyanılır
Baharda çoğalınır
Baharda topraktan fışkırıp
Güneşte dolaşılır
Sular seller olunup doğaya dayanılır
Baharda ölünmez ki
Yeniden doğulur
Kırlarda dolaşılır
Yok çocuk yok kızların rengarenk eteğinde dolanılır
Korkma çocuk korkma
Dışarda kuşlar şarkı söylerken
Olacak iş mi
Baharda ölünmez inadına yaşanılır!

16 Mart 2018 Cuma

KARIŞTIM KENDİME

Kendimi tekrarlıyorum
Bu iyi değil
Ortalık fena karışık

TİNSEL ALEMLER..

Bende herşey farklı şekilleniyor
Bir damla su düşüyor suya o bende büyüyor büyüyor bambaşka bir boyuta geçiyor
Bir yorgun yaprak kendini atıyor dalından gelin gibi süzüle süzüle önüme düşüyor benden gitmiyor o sahne.. tekrar tekrar düşüyor gözümde
Siz birşey söyleyip gidiyorsunuz ben daha orda kalıyorum
Şapşik bir kediye takılıyorum sinek avlıyorum, patilerimi yalıyorum
Akvaryumda balık oluyorum boş boş ama sakin turluyorum fanusumu
Bir çocuk geliyor üstü başı berbat, burnu akmış gözüme değil kalbime bakıyor ta.
Aklımı alıyor aklımı.
Bazen boş boş etrafa bakınan bir aylak oluyorum yan masadakilerin fikrini okuma çabaları..
Bir boş sandalye, boş bank yalnızlığı anlatıyor bana.. gidemiyorum önümden
Ay hanımı hiç anlatmıyayım yakıyor kandillerini yüreğin.
Siz konuşuyorsunuz ben de ses yok sadece görüntü.. dahil olamıyorum çokça..
Serkeş aklım tinsel alemlerde geziniyor avare. Dışından çok dışından.



NUTKUM SUSTU..

Ben bana ulaşamıyorum
Aşamıyorum o derin his okyanusunu
Nefesler geçmiyor ciğerimden
Ruhsal yolculuğa geçemiyor kendimi ikiye bölemiyorum
Yek kaldım ona dahi  değemiyor
Sorular soramıyor
Düşünemiyorum.
Şuraya düştüğüm iki sözün açtığı delikten yola devam ediyorum
Gidiyorum.

NIRVANAYI DİLİYORUM..

Yüreğimin içinde lavlar kaynıyor
Hiç bir yere taşmadan orda gölleniyor
Korku, acı karışmış bu hislerin yoğunluğu kedine bir dil bulamıyor
Ne desem bu karmaşayı  anlatamayacak
Cümle acizliği şu halim
Yazmak kurtulma dürtüsü beni getirdi buraya
Ama doğru cümlesi yok
Iyilikler, sağlıklar, yaşam kaynağı pınarlar yüreğimi nirvanaya taşısın diliyorum TANRIM.
Sendeyim.

15 Mart 2018 Perşembe

MUTFAKTAN YAZIYORUM..

Mutfakta siir pişiriyorum hergün kazan kazan
Sevgili eşimin ve oğlumun affına sığınarak..
Belki poğaça, kek ve çorba pişirmem daha elzem olabilirdi
Bense oturup saatlerce mısra yatırıyorum suya
Dolduruyorum düdüklüye bi güzelde kaynatıyorum
Acısı iyice ezilsin diye..
mutfak benim kendimi bulduğum yer galiba
Kahve makinasıda yakın üstelik
Umarım yanlışlıkla bir gün mutfağı yakmam açık unutuyorum her şeyi
Hem yaksam ne olur ki mikrobu kırılır diye düşünüyorum.



Galiba kafamda yarattım seni.

UMUT BAKİ..

Iyi değil,  güçlü hiç değil. birşey değilim.
Güzel olacak herşey başka türlüsü mümkün değil diyor şair kalan yüreğim
Iyiliklere ihtiyaç duyuyorum
Korkunun üzerini sevinç haberleri sarsın istiyorum
Korkmuş ve huzursuzum
Bunu sesli söylesem ıyi gelir mi acaba
Korkuyorum çok korkuyorum
Ama umut hep var
Gökyüzünde baki
Iyi olacak herşey ve geçecek bütün bunlar..
Başka türlüsü mümkün değil!

TESLIMIM!

Teslimiyetin dinginliği
Bosvermisligin rahatlığı
Ben nasıl vazgeçtim siz görmediniz
Ben nasıl ağladım gecede günde
Siz bilmediniz
Ben nasıl inancımdan düştüm
Hançerlendim biz olma ihtimalinden
Ben yandım kül oldum
Toprağa karıştım anlamadınız
Huzurlu huzursuzluğumla
Kalp yetersizliğiyle yürüyorum aranızda
Böyle iyi böyle ıyi..

ÖZLEDİM..

Kokunda dinlenmeyi
Avucunda erimeyi
Cebinde gezmeyi
Gözünde ki mavide durulmayı
Yazdığım bütün saçmalıkları sana okumayı
Seni bunaltmayı
Zamandan seninle sıyrılmayı seviyorum
Seni seni seviyorum.

SEVİYORUM BUNU..

Günün keşmekeşden kurtulduğu şu saatlerde
Akşam serinliğinin yüzümü yalamasını seviyorum
Sigaranın ciğerlerimde dolaşmasını bile hissediyorum şuan
Hissetmediğim zamanlardan nefret ediyor
Bulduğum mısralarda hamakdaymışcasına salınmayı kendimle vakit geçirmeyi seviyorum
Hergün yaptığım günü geceye kavuşturma
sabahı geceden kurtarma seremonileri..  o ince usul vedaları seviyorum
Burnumda kahvenin o eşsiz kokusu damaklarımda ki hazzıyla..
Ruhumu bırakıyorum yaşama.

BİLİNÇSİZ MISRALAR..

Acının kayıtsızlığı üstümde
Herşeye uzaktan uzaktan
Belki daha daha dibinden
Usul usul sokuldum
Aradığım neydi bilmeden
Yola çıkalı hayli olmuşken
Boş kafa yoğun his içinde
Umudumu kesmiş kâh
Kâh ağzıma kadar inanmış
Vazgeçememiş içinde saklamış
Ağzı başka kalbi başka
Belki de kırgınlığımca
Gerçekleştirilmemiş düşlerce
Dogmatik inanma isteği
Hemde evden bu kadar uzaklaşmışken
Bırakıp kaçma belki boğazına kadar batmışken.






NİYETİM YOK!

Bir kelim ilacım yok
Kendime de dermanım yok
Fermanım yazılmış belli
Amma boyun eğmeye de
hiç niyetim yok
Kor olmuş yürek canda
Akıl yeni gelmiş başta
Korku dolanır olmuş ruhda
Teslim olmaya da niyetim yok
Bahar geldi dolandı
Çiçeklerim boylandı
Güneş de geldi sarıldı
Gitmeye de hiç niyetim yok!



14 Mart 2018 Çarşamba

UMUT HEP VAR..

Umut hep var
Insan dünyaya düştü düşeli
Kendileri gökyüzünde baki
Lazım olunca bir dal koparırsın
Benim umutsuzluğum düzene üzene,
Şu yağmura göre toprak taşıyan Çıkarcı tayfaya
Çokça da kendime.




KOŞ HAYALİNE..


Hayaller bahane kabul etmez.
Koy kafana ve koş
Olup olmaması önemli değil
Denedim demek bir iç huzur.


UMUDU..

Denizden umudum yürek çöküntüsünü doldurması
Martıların alması yükünü
Uzun uzun süzüşüm bu
Kanatlarında süzülüşüm ondan
Ya medet. Ya medet.



AMİN.

Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum
Bu ağır duyguları nereye koyacağımı bilemiyorum
Mutlak acı nasıl dil bulur kendine bilemiyorum
Boşluğu yokluyorum yine
Kontrolsüz..
Bir yerleri aralıyor elim
Bisey gösteriyor ama anlatamıyor
Yine aciz yine kıyafetsiz
Ama amin.
Lütfen amin.


13 Mart 2018 Salı

Soluğum yetmiyor..

Hayalleri kovaladım çok
Umudu sürükledim ayaklarından
Şimdi nefesim yetmiyor
Biliyorsun çok sigara içiyorum çok..

ANLAMADIM..

Kursakta heves tıkanması var bende
Nefes alamaz oldum çokça
Boğazım dolu, uzuvlarım huzursuz
Uzun otururum yerde yarım
Anlatma kıtlığı çekerim nicedir
Onca sözün içinde sus pus
Ifadesiz beklerim
kalbimi yoklarım acısı elimde
Kurumuş kalmış çiçekler önümde
Ne desem ne desem hep nafile
hepsi dilimde..








BIRAKIN DOĞASINA..

Size bir kadınla evlenme kararı almış olmak sevgili beyler nasıl bir hak tanıyor anlamıyorum. Yok artık şöyle giyinme, sosyal hesaplarını kapat, arkadaşları ayıkla.. pardon da oyun hamuru almıyorsunuz kendinize. Hem görüp beğendiğiniz kadın güzel, bakımlı, alımlı, eğitimli olacak.. ee sonra yok sen şurada çalışamazsın, yok makyaj yapamazsın yok şuraya gidemezsin.. eee oldu canım başka arzun. Ya bırakın şu insanları değiştirme hevesini hem beyler hem kadınlar bırakın doğasına nefes alsın insanlar inanın insanın bir çiçekten, doğadan hiç bir farkı yok.. bak valla ölmeden mezara sokarsınız birbirinizi yada kapıda bulursunuz demedi demeyin!

ŞİİR KIVAMINDA..

Günü dinlenirdik
Şiire buladık
Güzelden sakınmadık gözü
Hikayesini anlattık frambuazlısından
Işığınıda arkamıza aldık gecenin
Demimize aldıktan sonra okul çıkışı huzuruyla dağıldık..

KALK!

Kalbin yetmiyor
Konuşmak istiyorum yok
Nefes alıp verişlerin düzensiz
Halbuki güneş geldi kalkmalısın
Avucuna almalısın
Sımsıkı tutmalısın
Sen istiyorsun yok kalkmak
Toplamalısın baharı
Herşeye yeniden uyanışın zamanı
Doğmalısın körpe taze yeniden
Kalk!
Aç perdelerini.. orda olacağım

VEDALAR..

Bir veda burukluğu
Yüreğe yerleşen boşluk
Boyun büküşü çiçeklerinin
Pencere kenarına dolanan
başı hep boş bakışlar
Tadının tuzunun kalmaması
Bölünmesi herşeyin
Buluta karışması
Bir daha tam olamama korkusu..
Rafa kaldırılmış hayaller.
Beklemek nafile beklemek
Geriye kalan..
elimde olan mat bir duygu
Rengini vermiş gökyüzü
Yerde yaralı yatan bir kalp.



12 Mart 2018 Pazartesi

ÖNEMİ VARDI HERŞEYİN..

Sanki bi zamanlar herkes daha samimiydi.. önüne geçmemişti sınırsız istekler insanın. Öyleydi kesin öyleydi. Değerliydi herşey yenisini almak kolay değil. Paylaşmamak ayıptı. Resmini değil kendini yanlız..Küçük şeylerle mutlu olunurdu. Lüks takıntısı yoktu insanların amma eve gelen misafirin iyi ağırlanması elzemdi bak. İnsanlar çat kapı birbirne gider gelirdi, randevulu değildi o işler. Komşuya pişen yemekten bir kap götürmek adetti. Kimse gülüyormuş gibi poz kesmezdi gülerdi. Fotoğrafın bile bir önemi vardı.. Önemi vardı herşeyin hatırlıyorum.. 

BIR KITAP..

Her zaman anlamak için değildir bir kitap bazende anlaşılmak içindir. Insan fikirlerinin onaylanmasını duymayı seviyor hani. Hislerinin, acısının dile gelmesini
Delirdiğini sandığı o anların, yada yanlış olduğunu düşündüğü şeylerin insana dair olduğunu bilmek huzur veriyor. Katılmak yeni maceralara, rahat gece dolasamadığın o sokakları arşınlamak, hayattan kopmak tam aksi göbeğine atılmak kimi zaman.. gerçeklerin yüzüne vurulması bak birde böyle bak denmesi bir kitap. Demem o ki arkadaşlar okuyalım bol bol okuyalım. Bu hayat bize yetmez. Başka ufuklar şart.

HERSEY GÜZELDİ..

Bir şeyler mümkünken hâlâ
Kıyısındayken herşeyin
Dokunacağını hissetmişken
Çok yakınken hayallere
Ayrıntı gerekmeyen zamanlar
Dikkat edilmeyen, azken herşey
Şarkılar derin inmezken
Şiire daha el sürmemişken
Öfkesi hafifken, uçup gitmişken
Hâlâ inanıyorken tartmadan
Sorumsuzca yatarken
Ay gün hesaba girmemişken
Ilk kez öpüşmüşken
Tirtir titreken kalbin
Güneş her sabah senin için doğarken
Umut çabuk güncellenirken
Güzeldi herşey.

11 Mart 2018 Pazar

ZÜMRÜTÜ ANKA SÖZÜ..

Kelimeleri kırptım kırptım
Lime lime yaptım
Bi gram eksilmedi öfkem, ağrım
Bi gram eksilmedi
Dokunmasın istedim canıma
Değmesin.
Fazlasıyla değdi
Yaktım sonra hepsini
Kül olsun istedim sözlerim
Anka oldu geri döndü bana
Eksilmedim sayın tanrı
Eksilmedim
Ziyadesiyle çoğaldım
Geri döndüm bana..
Ilk bakmam gereken yere geri döndüm..

ABARTILI

Ben abartırım
Sen inanma
Canım hiç yanmıyor
Iyiyim ben..
Çok iyi.. kocaman iyi
Biliyorsun severim büyütmeyi olayları..
Oldum olası..
Bak bana çok iyiyim
Tamam mı

Siz ne yaptınız!!

Ne yaptınız siz bu insanları bunca üzecek
Naptınız kopartacak yanınızdan
Naptınız yanlızlaştırdınız
Naptınız bunca incitecek
Siz naptınız Allah aşkına
Ne yaptınız
Tanımadıkları insanlara bunca güvenecek
Kalbini emanet edecek ne yaptınız!

DÜNYAYA DEVA..

Saksıda ki bir çiçeğin bile dünyayı bu kadar güzelleştirdiğini düşününce
Nergisleri gelinlik yapmış sümbülü sürünmüş dağları ovaları düşlemek aklımı alıyor
Yeşili kuşanmış maviye düşmüş yerler
Ressamların fırçasından düşmüş
o yerlere taşıyorum kendimi
Şehir ışıklarının arasından
Deva olacağını  hissediyorum
Bütün abuk sendromlara
Bütün dünyaya..
Ve dünyayayı doğa kurtaracak
Püsürüğünden buna tutunuyorum şehrin gecesinden

******

Birbirini yineleyen duygu durumları bana gösteriyor ki
Tebdili mekanda ferahlık vardır.
Gitmen gerek.

SABAHIN ÖZÜ..

Rafine edilmemiş acı, kekremsi sözcükler dişlerimin arasında gıcırdayan
Huysuz, memnuniyetsiz sabahlar
Görenin huzurunudan da çalan
Enerjisi düşük uyanışlar
Gözünün içine bakmaya cesaret edilememiş
Altına üstüne çalınmış kara çala kalem
Içindekinden kaçılmış
Kesin kaçılmış
Görmezden gelinmiş
Ilerde yatağını bulup dönecek şeyler..
Ilerde.








10 Mart 2018 Cumartesi

NEYIN KAFASI..

Cevabını bildiğimiz soruları sormada ki
Yalan olsun lütfen düşündüklerim arzusu mu
Bazende onaylanma dürtüsü mü
Buna ihtiyaç duyduran hislerin karmaşası yada anlama aşaması mı
Süzemiyorum, hazmedemiyorum
Noktası mı
Bunca şey zaten inanmak istediğine inanacaksan neyin kafası..

MEYİLLİ..

Gönül viran, akıl ziyan kendine
Söz karışmış baksana benzine
Kırağı mı yağmış o koca gövdene
Neden neden..uzakları aralar hep gözlerin.
Neden soğuk ve boğuk ses tellerin
Belli bir sıkıntı var içinde
Yanmaya, yakmaya meyilli..


BÖYLE BÖYLE OLMAZ..

Böyle gitmez dediğimiz ne kadar fazla şey böyle gitti.
Daha ne kadar da gider
Bizde ki bir isyan
Küpü kendine zarar
Böyle olmazların  anlık yakarışların
Gündemi zengin sancıların
Stabile edilebilmiş öfkesi belki
Böyle gitmezlerin ahanki içinde
Tutamaksız tutunuşlarla
Yol alma çabası,
Unuttulan böyle olmazlar
Böyle olmazların gölgesinde..



*******

Beni bırak kendine dürüst ol kâfi.

ZOR GELDİM EVE..

Söylenenden çok gizlenene
Sözden çok göze
Susulana odaklandığım 
Insanların ellerinden, dizlerinden sezdiğim tüm gerginlikleri emerek
Tutup yarasını gizleme bırak demek isteğimi bastırarak 
Yalanlarında nasıl mutluymuş gibi yaşadıklarını 
Kurdukları samimiyetiz samimiyetleri ve yalakalıkları uzak uzak
izleye izleye
Zor attım kendimi eve..



DALINDA KALSIN..

Artık şaşırtmıyor
Ve güldüremiyorsun heyhat
Soysuz biri gibi herseyi bekliyorum senden
Yinede insanca bir umutla
Gereksiz beklemeler yaptığım
Kısa bir sentez sonrası çöplüğüne attığım içimin
Tırnaklarımla kazıdığım seni
Özüme kattığım o uyanışın
Yorgun argın eve gidişin
geceye salışını kendini mağrur..
Yeri gelip gün göstermediğini
Vurdukça vurduğunu
Köklerini söküşünü koca çınarların
Için için oyuşunu
Bir bahara tav edişini bizi
Biliyorum
Insanca bir istek lütfen
Çok genç bırak dalında kalsın..




PUSMUŞUM..

Kocaman susmamın çaresizliğine büyük haklılıklar sığdırmış  olabilirler mi
Suskunluk da güzel konuşmaz mı
Anlayana..
Ee tabi anlayana
Sese sağır kalanlara değil.

9 Mart 2018 Cuma

UYKU NÖBETTE..

Tüm zamanlara sıkışmışlık hissi
Farklı gelmemesi hayatın..
Beklentiyi fütursuzca tüketmek
Birşey kalmaması yanına, yarına
Kandıramamak kendini artık
Başın usulca yerine konması
Tesirinde birikmiş duyguların
Uyku nöbette saat başı ayakta
Tadı kaçmış ruhun
Nikotin kafein karışımı
Azaltmaya çalışma kendini
Harf harf çoğalırken
Karışmak istememek
Uzak durmak tamda göbeğinde
dikilirken..
Nevrotik tavırlar güne dağılmış
Toparlanmaz dökülmeler
Bırak dağınık kalsın tavırlar.
Çarpık.. eksik.. fazla
Hep ayarsız.






SENDE OLACAĞIM..

Baktığın yerde olmayacağım
Koydugun yerde olacağım
Kalbinin kapısında
Çırılçıplak, aç ve susuz sana.
Baktığın yerde olmayacağım artık
Saçını öptüğün o kadında burnunun sızısı
Kalbininin cız edişi olacağım
Gri göğün altında kimsesizligime sarılmış sende..
Olmadık anda sende olacağım.

KISIR SANCI..

Yanlızlığın o kısır sancısı
Tren garında otobüs bekleyişleri
Boğazına yapışmış iki el kalbin
Korkuda içermeyen
Hazır son bulmaya
Anlamlı anlamsız sürüklenişler
Kendine tekme atmış
Devam arz etmeyen bende herşey
Kaçırdığım birşeyler huzursuzluğu birden saran
Beklemek işte öyle sualli sualsiz
Bekleme umutlu umutsuz
Kaybetmek mutluluğu, hazzı..
Kurutmak bahçelerini içinin
Susuzluk mu..
Don vurması belki
Ama bir kaybediş aleni.




ŞEHİRE KUŞ BAKIŞI..

Şehrin üstünde yürüyorum
Içinde değil
Insanlar telaşlı, gergin seyrediyor
Çocuklar kilo almış ve hareketsiz
Bir yerde kalabalık yığınlar büyük adam gelmişse demek
Kadınlar gebe yine nevai çeşit mevzuya
Babalar üstünde yorgunluk, ayakları aksak
Güller ilaçlanmalı hasta görünüyorlar
Portakal bahçelerinden binalar yetişmiş.. soğuk binalar
Deniz yıkanıyor köpük köpük mis gibi kokuyor
Herkes kendini çekiyor
Zaman geçsin diye sabırsız
Ömrü bitirme çabasında
Doğa almış başını gitmiş
Oksijenini katıp önü sıra
Hep unutulmuş birşey bakışı suratlarda
Manasız akıyor şehir..

8 Mart 2018 Perşembe

İYİ OLMAK İSTİYORUM..

Mutlak sona doğru ilerliyorum
Delirmekle suçlanıyorum.
Haksız da sayılmazlar hani
Uçlarda yaşadığım duygular yorgunuyum
İnsanlardan kaçma isteği tavan yaptı
Herşeyin derinine attığım kulaçlar tüketti beni.
Haklılar galiba.
Artık yazmak değil iyi olmak istiyorum.




GÜÇLÜ KADINMIŞ..

Güçlü kadınmış. Şu bildiğin üzülmüş, ağlatılmış, hayatla tek başına mücadele etmek zorunda kalmış kadın değil mi, o.
Ezilmiş ama kuyruğu dik tutmuş. Boyun eğmemiş hayata, aşka, hani en afillisinden seven yaralı kadın. Çocuklarına kanat açmış yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş kadın değil mi o. Çırpınan, susmayan yada susan, tarlada yaşını yazmaya çalan, metropolde rimeli akmış kadın değilmi o.
Zorunda kalmış kadınlar değil mi..

ÇOK BİLİYORDU..

Çok biliyordu
Ve bunu ispatlama çabasındaydı her daim
Kuş gibi çırpınıyor
Tahliller yapıyor, tanılar koyuyor
Çoğu kez yanılsa da
çok biliyordu işte
Şaştım, tuhaf geldi..
bıyık altıda güldüm..
Olsundu!
Hep o bilsindi
Bu onun o küçük dünyasında ona yetiyordu çünkü
Böyle o mutluydu.


******

Hâlâ bir incelik beklememize şaşıyorum lena..
Insanız çünkü.

BAŞKA UFUKLAR..

Ben başka ufuklara bakmak istiyorum abla
Başka başka sabahlara
Başka başka şafaklara
İhtiyacım var
Hasta artık ruhum yeterince
Yeterince dargın, üzgün
Yeterince bıkkın..
Başka ufuklar abla.. başka.

7 Mart 2018 Çarşamba

ACIKTIM HAYATA..

Varmıdır şu dağın öte yüzünde
Bir hayat..
Mis gibi berrak sular, koylar
Çam kokusu, nergisler..
Balıkçılar, kayıkçılar..
Bir lokma umut varmıdır
Şu açlığımı azda olsa bastıracak
Sigara altı olacak kadar dahi olsa yeter
Acıktım umuda, acıktım naifliğe
Acıktım hürriyete..

HÜCREM..

Aklımın almadığı bu hayat
Aklımı almaya çalışıyor
Kapılara dayandı zincirleri zorluyor
Kırdı kıracak.

ÜSTÜ KALMIŞ..

İnsan hırpalamış seni
Tersine bir asi
Sızmış gibisin içine
Gözlerinin arkasında derin bir perde
Rengine düşmüş
Hoyrat sevmişler seni
Yada sevmemişler mi
Üstü kalmış sende hep hayatın
Çocuklar ağlamış kalbinde
Elin, burnun üşümüş
Koklamamışlar seni gönlünce
Yıkılmışım sen içine
Tutan olmamış  avucundan
Öpmemişler o elleri koklaya koklaya
Ağır hasar var sesinde
İşittim.


LAZIM..

Benim gitmem lazım anlamıyorsunuz
Benim gitmem lazım
Bas bas çığlığa sümüklü yaşı karıştıra karıştıra koşarak arkama bile bakmadan kaçmam lazım
Anlamıyorsunuz
Gitmem lazım...
Canımın bile bana acımasından yoruldum
Sabahlarıda kaybediyorum
Gitmem lazım
Koşarak!
Gitmem lazım.

HAYATIN İRONİSİ..

Anlatıp anlatıp  anlaşılmama sızısı yazdığım bunca sözde.. Beni ıyi anlatma ile onurlandırdınız ya sağolun. Buda hayatın bir ironisi olmalı. Hissediyorum birileri gülüyor..

6 Mart 2018 Salı

DENİZE KARŞI..

Denize karşı kuru dal
Dalda bir kuş
Sürükledi sabah sabah ardı sıra
Serkeş yüreğimi
Denize karşı bir ten
Sürdü kokusunu boynuna
Verdi saçını yağmura
Denize karşı bir palmiye
Açtı yaprağını denize
Çırpındı bebek gibi
Denize karşı bir ben
Takmış ruhunu yelkene
Rüzgara vermiş gülüşünü
Denize karışmış
Ve gitmiş..



ÇELİŞKİLER DENİZİ..

Hayal kırıklıkları enkazı
Mayoz bölünmüş sancılar
Anlaşılmayı bekleme bu çelişki denizinde
Hem ben de tam kavrayamamışken mevzuyu
Anlatamamışken, devrilmişken bunca
Çekmişken boynumu
Ya da kırmışken mi desem
Tanrıya mı uzatsam ya da uzansam
Değermiyim ki göğe ordan denize albatros misali
Uçar gidermi
Gerçi aklımı yetiştirdim gidebiliyor
Yalnız kalbim çöreklenmiş yerde..
Onun durumu elzem bak
Işi zor ve yaş..







ÇOCUK PARKI..

Gözümü kapatıyorum bir oyun parkındayım çocuk olmuşum inanırmısın çocuk!
Yüzüme şiirler üflüyor garip, şair bir meltem..
Mısralar dağıtıyor yanlızlığımı
Toplamıyorum..
Mesut kendimden
Bırakıyorum kendimi.

ÇÖZÜMSÜZLÜK SANCISI..

Çok üzülünce insan uyumak istiyor
Kaçmak istiyor acısından
Yorgun, çözümsüz gömülüyor yatağa
Sonsuz bir uykuya teslim
Insan kendine yalan söylemekten de utanıyor böyle zamanlarda
İnanmadığı onca sözü sıkıştırmaktan göğsüne
Kendine inandırıcılığını kaybetmiş
Tek bir yalana dahi yer yok
Bırakıyor kollarına uykunun..

5 Mart 2018 Pazartesi

NEYE YARAR..

Yeni bir dil bulsak neye yarar ki
Dünya sevginin dili olmadıkça
Yüreklerde kin solmadıkça
Acı sökülüp alınmadıkça
Neye yarar yeni bir şeyler söylemek
Neye yarar..
Oluk oluk kan durmadıkça
Hiç bir ana boynu bükük kalmadıkça
Dünya sevgiye doymadıkça
Zamanında başlayıp son bulmadıkça
Hakikat güne varmadıkça
Kötülük boğulmadıkça zehrinde
Neye yarar ki dünya
Neye yarar.

BIR TÜRKÜ..

Duyulduğu yerde kapat kapat şunu denen bir türkü gibi sızladım..
Saklanmış, tedirgin eden gizli gizli bütün mısraları ezberden bilinen bir türkü..

FANİLER..

Söyle ona sandığından daha fazlası
Yapabilir!
Şuna da deki boşuna kürek çekiyor
Bıraksın.
Yormasın güzel kalbini
Şu beyefendiye de ki
Çok biliyor.
Şu küçük kızın tut elini, irkmiş o
Korkmasın.
Şu kadına da söyle üzüldüğünün farkında bile değil
Hepsine söyle dünya fani..
Geldik.. gördük.. gidicez.

Sana deli..

Nefesin bir karahindiba gibi dağıtır icimdeki bütün hüzünleri
Yoklugun üzerine düşünülmemiş 
Düşünülmesi teklif bile edilemeyecek bir yürek yasası
Bana bak kendime hayrım yok benim. Dökülmeye, dağılmaya müsait hep buralar. 
Doğru deliyim ben ama sadece sana deli.  


YOK GIBI ÇEK..

O kadar alışmışım ki yok sayılmaya varlık duygusunu kaldıramıyorum belkide.

İNFİLÂK ARZUSU..

Bu saçmalıklarla birlikte infilak olmak
Zerre kadar varlığımın esamesi okunmasın istiyorum
Çöplüğümle beraber yok olmak
Acılarım, sevinçlerimin doruklarından 
aşağı bırakmak kafamı..
Fazla anlamlara, tanımlara gerek duymamak istiyorum.
Herhangi bir önem arz etmiyorum kendi nezlinde
Yuvarlanıyorum.

HAYLİ OLDU..

Birşeylerden uzağa atılalı hayli zaman oldu
Dipten arşa bakalı
Domina taşı gibi devrileli içime
Canıma değeli çok oldu
Sesimi kapatalı nicedir
Kalabalık bile yalnızlaştıralı
Dünyadan nefsimi çekeli
Boşluğu yoklayalı
Sığmayalı buralara
Çok oldu geçeli canım..





İKLİMLENDİRME..

Hüzünlü bir şarkı çalıyor içimde bir yerlerde ılgıt ılgıt..
Hazan vurmuş düşmüş dalından
Sarı bir yaprak edası
Her daldan ben düşmüş
Baharın sonu bende kalmış
Çalı çalı saçlarım
Baharın ilkini damarlarında gizleyen
Güneşin o sıcak sevgisine hasret
Kışa toprak toprak kokma arzusu
Direğini titretip o buz tutmuş burnunun
Bozkıra dönüşmek birden
Yazı beklemek sabırsızlıkla
Susuzluktan soluncaya değin
Mevsimlerle beraber geçmek hayat perdesinden
Son sahneye kadar
Dökülüp toparlanarak..




AN BENI YAŞASIN..

Hayatla aramda derin uçurum
Geçemediğim kendim karşıya
Duygu durumu dengesizlikleri
Yaşamadığım carpe diem
Köşe bucak kaçırdım andan ruhumu
Uzakları aradım uzak uzak bakışlarla
Dokunanın sıcaklığı hâlâ üstümde
Hazımsızlık diz boyu
Potasyum sıkışması sözler
Bıraktığım yerden bir adım ilerlemiş
Onca düşe kanat gerip
Olmazlarda takılışlarım
Hesapsız oluşumlar
Derecikler ve mutlu bir güneş geçer şimdi penceremden
Kapatırım sayfalarını aklın..




4 Mart 2018 Pazar

LENA DİRENİŞTE..

Bugün ağlamadı.. bindi arabaya dedi ki Lena sana yenilmiyecegim dünya.
Gülümsedim işte benim kadınım dedim.
Ancak rüzgar senin kaya gibi yüreğinin tozunu alır lena dedim.
Öptü ruhumdan.

KAZAK..

O da biliyor sökük bir kazak kalbim,
ipi elinde asıldıkça söküldüğümü..
O da biliyor ayağı çukurda ruhum
acısı da şu ki onun beni tutmama ihtimali..
Yani derimki sevgili asılma ipimi
Tükeniyor kalbim..

BİZ OLMUŞUZ..

Dudaklarımdan içtiğin şarap
Bütünleşmenin verdiği hiçlik deryasında ki o tamlık hissi
Biraraya gelebilmiş teninde her hücrem
Duran aklım, saatim
Kıyılarına demir almış mevcudiyetim
Erimiş gitmiş benliğim
Biz olmuş dünya
Ve yok ötesi.

YENIK AMAZON..

Tek bir kaybedişe dahi dayanacak gücüm yok artık
Yorgunluğum dönüşmez sesime
Kalbim sallantılı düşmeye hazır yere
Herşeye fazla fazla anlam yüklemekten fazlaca kırgın
Değersiz bir oluşum varlığım
Yenik her cephede, düşürülmüş
Zaptedilmiş.
Kalbimi taşıyacak gücüm yok artık..
Cümlem de.

YILDIZLI GECELER...

Kafaya çekilen yorganın koruyuculuğuna inanmıştık hani
Nergisler, papatyalar toplamıştık kırlarda
Bayır aşağı koşmuştuk elimizde uçuşan rüzgara takılan kuyruklu mutlulukla
Annemin çocukluk oyuncağı cıngırdak.. tahterevallinin atası onu düşlerdim nasıl da güzeldir diye diye..
Ebemin anlattığı hikayeler hala kulaklarımda
Damda yatardık gök çakmak çakmak yıldız
Kaygısız düşerdik döşeğe
Işte bunu özlüyorum bir akşam üstünde..





YENI BİRŞEYLER..

Ne çok isterdim yeni şeyler söylemeyi şu cümle kıtlığı dönemlerde
bulmak alacak ağrıyı, moru
Gri bulutları kaldıracak..
Hafifletici.. ılık bir meltem
Aşkı anlatacak yeniden
Başka başka hislere sürükleyecek
Ama bak hançerlemeyecek
Okşayacak bir mısra..
dizge dizge akacak kalplerde vuku bulup demlenecek
Dudaklarda buse olacak.

******

Kalbimin üstünde duracak gücüm yok..

PENCERE KENARI..

Bir pencere kenarı durgunluğu
Diktiren bakışları bir noktaya
Derin nefesler bıraktırılan
Boşluklarda ki o hazmetme, akıldan süzme çabaları
Toy dalları besleme
Başı güneşe doğru uzatma
Yağmurda dinginleştirme belki
Ömür sığdırma, akılı tutup elinden yürütme
Kendini bir ölçme tartma
Evrende ne kadar varım
Hani belki o kadar da önemli değilimdir geçişleri
Ama ne olursa olsun pencere kenarı peyzaj çalışmaları
Bu önemli.

3 Mart 2018 Cumartesi

İÇİNİZ DÖKÜLDÜ..

Lafı söyleyip söyleyip pardon içim döküldü dediğinizi
Olmadık insana olmadık şeyleri histerik bir boşalmayla anlatıp
Için için pardon içim döküldü dediğiniz duyuyorum.
Devam dökülmeye. ;)

KADIN İSTERSE YAPAR!

Geceleyin sokaklarda rahatça dolaşabildiğimiz
Saçımızdan tahrik olunmadığı
Gülümsememizin seni beğendim anlamına gelmediğinin, anlaşıldığı
Tercihlerimize saygı duyulduğu
Emeğimize değer gösterildiği
Bu coğrafyanın kaderimiz olmaması dileği
Olması gerekenin nimetmiş gibi sunulmaması arzusu
Var olmak için çırpınmak zorunda kalmadığımız
Çocuğumuzla terbiye edilmediğimiz
Her alanda daha çok boy gösterebildiğimiz
Erkeklerden daha çok birbirimizin yardımına ihtiyacımız olduğunun farkında olduğumuz
Çocuklarımızı yetiştirirken erkeklerin size nasıl davranmasını istediğinizi unutmadığınız
Mutfak robotu ya da biblo olmadığınızın
Kadın isterse herşeyi yapar tezini unutmadığınız zamanlar olsun
8 mart emekçi kadınlar günümüz kutlu olsun!

SORU SORU İÇİNDE..

Yoksunluğumuz eksikliklerimizdir yoksa arzularımızmıdır..
Varoluşun içinde ki hiçlik
Fazlalıktan mı, kati bir vazgeçişten mi
Kaybetmek durdurmak mı insanı
Dönüp baksın kendine diye
Mola arasımı ya da bitiş düdüğü sandığımız asıl başlangıç mı
Ama ne garip dimi yüzündeki o telaşı, hırsı, mutsuzluğu atlamak
O zaman bakamamak kendine
Kukumav kuşu gibi düşünüp
Kaçırdıklarını aramak mı
Her sandığında yanılmak mı
Bu kadar karışmak
Neyin nesi şimdi
Tamda uyunalısı şu saatlerde
Yatalım şimdi..
N'olur yatalım.





ARAP AĞZI..

Bütün konuşmalarım önceden konuşulmuştu, kendim kendime
Cevabı olmayanda sorulmuştu
Tesadüfü gelmiyordu soruda..
Da sı var işte insanlara sonsuz güvenme isteğim hep sıkmıştı kalbime
Onlara attığım on adım ve samimi gülüşlerim, sesim, pılınıpırtını toplayıp gitmişti
Engel olunamaz şeklide..
Yine yeniden inanıncaya kadar
Kötü yanıysa yine insan kalan yanım hep kanıyor
Kan kaybından da ölmüyor..
Zerre kadar varlığımla bende kalıyor o büyüklük.
Yağ bulaşmıyormuş birde
Öyle dedi hem annem hem lena.

TÜKETIMSELLİK..

Tüketim toplumu.. çocuğu adaya koysan açlıktan ölecek.. alın size kentleşme alın size küreselleşme.
Tersden bir giriş yaptım doğru.
Ama sonuç bu. Oğlum, mağlum tablet oyunları meşhur. Bir oyun oynuyor. Oyunun, kurgusuna göre sen ıssız bir adaya düşüyorsun ve sana bir iki tane hayvan veriyorlar sende hayatta kalmaya çalışıyorsun. Benim oğlan  kendine verilen bu ineği ilk işi kesip yemek oluyor. Eee tüketim toplumu; beslemek ürün almak akla gelmiyor elbette. Sonuc açlıktan ölüyor. Açıklamaya gerek var mı.. sanmıyorum.

GEÇİP GİDEMİYORUM..

Herşeyden biraz kalır demişti şair.. inanmıştım.
Bakıyorum içime çok kalıyor ya
Mısralar asılıyor boğazıma
Geçip gidemiyorum gece
Geçip gidemiyorum insan
Geçip gidemiyorum doğa
Geçip gidemiyorum ey yaşamak ağrısı
Geçip gidemiyorum..
Bir boy aşamıyorum
Dikiliyorum içimin içinde..
Herşey flu..
Yo yo.. net..
Yine bir çelişki..

TUVALIN KISITLILIĞI..

Tuvalin dışına çıkıp özgürce çizmek lazım.
Tuval çok küçük
Sığmaz düşlerime..

YALANDAN DÜNYA..

Fazla mı yalan dünya ne
Fazla mı karıştırılmış
Hep mi hep yuvarlak sözlü
Politik esanslı
Yoksa düpe düzmü
Yüzüne yüzüne de yarabbi şükür formatlı mı hani
Konuşması kolay
Yaşaması olay mı
Böyle böğrüne böğrüne mi
Yoksa görmezden gelme mi
Inanmak mı bunca kazan dibi sıyırmalı
Unutmak mı en pahalısından
Araya bişey sıkıştırılmış, aradan savuşturulmuş mu
Yoksa en iyisi ilk mısradan tüymeli mi..




KARIŞTIM FİKRİME..

Yine kalbimin üstünde ayakkabılarıyla dolaşıyorlar.
Hissediyorum bu yoğun nemli bulutlar ondan.
Ağrıyor sanki birazda ürperiyor kalbim..
Karışıyor yine herşey birbirine
Kararsız, korkmuş siniyorum yine.
Cevap..
Ne yaptığımı bilmiyorum
Ama neyi istediğimi..
Evet.
Bir orta-doğu karışıklığı sanki şu haleti ruhiyem..
Kaostik bir muamma..



BEKLIYOR OLACAĞIM..

Kafamın içinde şehirlerce kalabalık
Içimden yine yollar, denizler, ormanlar geçiyor
Zamansızlaşıyorum alarmı kurulmuş bu düzende
Seni arıyorum şuan kalabalığın en ücralarında..
Biliyorum seninle farklılığımızın
O ince uyumunda kavuşacağız
Kim bilir dere olur buluşuruz akarız çağıl çağıl bütünü oluruz eksikliklerin.
O ince nüansta bekliyor olacağım işte..


2 Mart 2018 Cuma

KAÇAK UYKU..

Dağ gibi başımın altında eziliyor
Incecik kalıyor bedenim
Kaldıramıyorum kendimi
Ağır bu kafa bu cana
Tükeniyorum.. çoğala çoğala
Uyku firar edeli çok oldu
Kafein doz aşımında bünyede
Kelimeler zıp zıp beynin odacıklarında
Alt kat aşırı rahatsız
Ne çare..
Düşmek istiyorum şuan yatağa
Ikinci bir emre kadar son arzum bu.

SUSTUM..

Söylemek istediğim çok şey var susuyorum..
Aklımı kaçırıyorum sizden.
Ben unutmadım nedeni sonucu
Siz unuttunuz ya da uyuttunuz
Her neyse..
O yüzden bu aynı klişe senaryoya dahil olmuycam.
Siz çözmüşsünüz evrenin sorununu
Ben daha okul öncesi.

MAHSUN ÇOCUK..

Çocukluğum garip, öksüz zamanın aralığından mahsun ve ürkek bakar bana.
Cevaplar verir bana kendince
Çocuk aklı ya erdiğince işte
Iner ta 5' ine
Başlar sorgulamaya...
Bugünün temellerini anlatırda anlatır
Unutmaz düşün çukuruna düşen akıl getirir koyar önüne
Avucuma alırım o küçük ürkek çocuğu
Öperim korkularından
Yine yeniden yarına salarım.





******

Bir ki bir ki
Gece ses veriyor...
Çek yorganı başına
Sıkıysa uyu diyor.

YAKAMDA DÜNYA..

Yat uyu dedi annem..
Bırak dünyayı!
Anne ama dünya beni bırakmıyor.. dedim.
Çok yorgunum anne çok yorgun
Acısından emzirildiğim bu dünya
Çekiyor beni aklın falezlerine gün gece dolanıyorum kendi içimde
Daha bitmedi.. biter mi bu seyir anne..
Yoksa taşa deginceye kadar devam mı...

HİÇLİĞİN NOKTASI..

Şu gök dolu yüreğimde taşıdığım hiçliğin bir sonu yok
Doğru bir kaç tanım yaptım, yapılanlarada kulak verdim hani.. onayladım.
Ama bu derin hiçliğin tam bir cümlesi yok, kuralan onca cümlesinin de noktası yok.
Hiçliğin iki noktası var, hep bir yarım(..)
Hiç bir zaman bu boşluğu kelimeler doldurmayacak
Ve ben hep meczup dolanacağım bu evrende biliyorum.
Anlatamıyacağım ve korkuyorum.

BAHAR MI BU...

Içim tekrar bir umuda gebe hissediyorum
Toprak gibi kıpır kıpır
Kendimden taşıyorum
Kuşlar var kulaklarımda cıvıl cıvıl
Güneş sarıyor beni koynuna
Ve ben anlaşıldım galiba bugün iliklerime kadar..
Bu onun esintisi.

1 Mart 2018 Perşembe

SÖZ ACİZ..

Dalıyor gözüm...
Zamandan bişey aşırıyor yine
Geçiyor olaylar, kaygılar
O derin hüzün nehrinin üstünde dolaşıyor zaman
Hiç birşey yapılamayan bir yerde duruyorum sanki
Çaresizlik iliklerimi çekiyor
Şekil veremiyor insan hayata
Verdiğini sandığı o zirvede en çok beklide
Tamda geçmişken kendinden
Düşüyor insan tamda hayatının ortasına..
Ve Tanrı olaya el koyuyor
Insan aciz kalıyor
Miladı geçiyor herşeyin bir anda
En lazım olduğunda belkide
Kala kalıyor boğazında kendinin.




ARAF..

Seni aramaktan korkuyorum
Sana güzel birşeyler söyleyememekten
Acını göğsünden söküp  alamamaktan
Seninle çok uzun susmak korkutuyor
Sesimden sezersin bilirim
Hem sesini duymak istiyorum deli gibi hemde sana umut vermemekten
Kötü bi şeyler duymaktan korkuyorum işte.

*****

Söküp atılmayan mevzular
Bizi gondola bindirip götürecek.

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...