22 Aralık 2018 Cumartesi

SÖZ MEZARLIĞI..

Bir meczub gömülü olacak
Kaç meczub gömülü olacak
Değemeden çoğu ruhlara
Devrik cümleler
devrik bir yaşam izi
Iç darlanması pul pul döküntüsü
Güzellikleri de teğet geçmeden
Yada geçerken
Yürek güncellenmesi
Yada yarılması
Çoğu dayanılmaz bir ağrı
Akıtırken ruhunu mürekkebe
Sonra..
Her yer boşluk..
etraf çevrili devasal bir hiçlikle
Muamma dizeler muamma hislere
Cana ziyan kah cana derman
Erken vedalar ağır kanamalı suslar
Kiminin ki aciziyet kiminin ki mevcudiyet
Belki de bülbül ile şarap
Mehtabın denizin belki bozkırın
Gözün görüp canın değdiği herşeyin
Ah gecenin en çok gecenin el vermesi
Aydınlanması kalben dünyanın
Başa sarması hep başa sarması hayatın.
Eller yine bomboş
Eller hep bomboş
Çözdüğünü sanarken koca bir düğüm
Esamesiz bir kayboluş
Suya susulmuş büyük baş harfler.


SEN AŞKSIN.

Bir ıslık sesi, kuşlarını uçuran kalbin
Savuran saçlarımı aşka doğru o ılık rüzgâr
Her yerden gelen martı sesleri
Orkestra eşliğinde bulutlara taşıyan beni
Yeri değil göğü arşınlayan parmak uçlarım
Kızıl elma yanaklarım
Gözlerimden taşan gökkuşağıyla aşkla yüzleştiğim o an..
Bildim.
Peşimi bırakmayan bir melodisin artık
Ben seninim.. ben senim.
Sen aşksın!

21 Aralık 2018 Cuma

KİMSE ÖLMEDİ..

Kulağında kalan son ses hızlı şekilde çarpan kapının sesiydi... Hissiz bir şekilde kala kaldı çarpan kapının önünde, boğazında dalından düşen bir yaprak hüznü. Bu sahneyi daha önceden hayal etmekten bile kaçınmıştı defalarca, bırakacağı acının düşüncesinden bile kaçmıştı ve o sahneyle burun buruna kalmıştı ansızın..
O sırada kıyametin kopmaması ve hala yaşıyor olmasının şaşkınlığı vardı üzerinde..
Öyle bomboş kapının önüne çöktü bi'şeyleri idrak etmek istercesine ama, nafile.
Süresini bilmediği bir süre orda oturduktan sonra yerden elleriyle destek alarak kalktı, sigara paketine doğru yürüdü bir tane yaktı, derin derin solurken buzları erimeye başladı ruhunun..sağnak yağmaya başladı yaşları.
Bu kadar büyük bir aşkın sonu bu olmamalıydı, gidiş sebebini beğenmedim dedi.. üçüncü sigarasını yakıp yaşlarını elinin tersiyle silerken.

20 Aralık 2018 Perşembe

Bİ ŞEHİR..

Bu şehirde ki insanların yüzünde olmak istediği yerde olamama huzursuzluğu vardı..
Gereksiz bir telaş hep bi geç kalmış adımlar
Gri umutlar ayak altı
Gözler kapalı dünyaya
Hedefe doğru aksi aksi ölü canlar.

19 Aralık 2018 Çarşamba

KALABALIK YALNIZLIK..

Sustukça kelimeler kalabalıklaşıyor
Yalnızlık dipsiz çoğalıyor
His buz kesiyor sonra bedenden ter boşalıyor
Gürültülü bir sessizlik teslim etmiyor seni
Tükenmiş çöküyorsun uykunun kenarına..
Ve bir gece daha buluşuyor güne.

16 Aralık 2018 Pazar

DARGINIM..

Kırgınım kendim kadar
Dalıma kırgın
Kötüyüm kuyruğuma basıldığı kadar
Umarsız tutarsızım
Kaybolmuş kendi içimin ormanlarında
Şaşırtmaz, aklamaz, haklamaz hiç bir yalan beni
Dürüstüm artık kendime koca koca seslendim uçurumuna kalbin
Yorgunum anlatmaktan..
Nafile iknalardan
Sessiz cümlelerden
Yorgunum.

13 Aralık 2018 Perşembe

MAVİM..

Ezgisine kapıldığım
Yüreğimden damarlarıma ılık ılık akıttığım
Ezberim.
Gözlerini yıldızlarla süslediğim
gece gibi hapsolduğum
Türküsüne yandığım
Her an özlediğim
Bir ömrün yetmeyeceğini bildiğim
Hasretim.. yanında hasretim.
Acizliğim ve gücüm
Mavisine sığındığım
Avuçlarında eridiğim
Cümle kifayetsizliğim
Canımı canıma kat..



IŞIK HÜZMESİ..

Karanlık bir oda da içeri sızan koca bir ışık hüzmesi
Yara gibi duran, kabuğu kopan
Yaradan sızan ılgıt bir ağrı, burun direği sızısı akabinde gelen
Aklın odalarından kalbin odacaklarina inen hüzünlü bir cümle
Soran, aranan, ağrıyan..
Artık önemi yokmuş gibi duran
Ama kalbin ortasında ayak direyen.


12 Aralık 2018 Çarşamba

SINIRSIZ AŞK..

Kalbim kalbine denk düşmüştü
Ve bütün empoze ettiğiniz kalıplar anlam kaybetmişti
Uygun olmayan herşeyimiz
Ahenk içinde aşk olmuştu.

9 Aralık 2018 Pazar

ACI..

Evet yaşamak çokca acı.. Kaçmak ta korkaklık geliyor bana.
Ben acıya gönüllü ama korkak değilim demek istiyorum ahmaklığı sabit bir dürtüyle.

7 Aralık 2018 Cuma

Gördüm..

Derin bir sessizlikte buldum seni..
Herşey ve herkes içimde son bulmuş gibiyken..
Zifiri bir çığlıkta duydum seni.

6 Aralık 2018 Perşembe

NAZIM.

Tüyü bitmemiş bebek kokusu
Ruhumun huzurunun oturduğu ufacık mucizem
Büyülenmiş şaşkın aklım
Kifayetsiz sabi yürek
Ezbere kazınmaya çalışılan yumuk eller
Masumiyet abidesi ruh
Her yer huzur her yer alkolsüz ve parabensiz ürünler..
Hoş geldin sözüm!
Hoş geldin özüm!

28 Kasım 2018 Çarşamba

MÜKEMMELLER!

Yasaklar, kurallarca çöktürülmüş bir acı.
Kekremsi cümleler
Lâl olmuş diller
Geri dönülmezlik iksiri
Koca bir kaos koca bir yangın
Yalnız uzaktan seçilen
Içinde debelenen yüzsüz suratlar
Mükemmellik abideleri
Gevezeler.
Çuvaldızı birkez eline almayanlar
Yan bakanlar, can yakanlar
Çokça havale yapanlar
Yola takoz koyanlar
Sinsi sinsi sızanlar
Hep bana rab banacılar
Mükemmeler saygılar!


Susmuş..

Bir itiraz seyirir beynimin odacıklarında sessiz ve sinik..
Buluta girer çıkmaz orada kaybolur..


27 Kasım 2018 Salı

TUTUNMAK YAŞAMA..

Kaldırımların arasından uzanmak hayata
Dokunmak ta güneşe
Yeniden başlama arzusu..
Sıkışmış kalmış bir şehire baş kaldırı bu
Bir dörtlük olmak dile ve kalbe
Sorgulamak uçan balıkları, konan çiçekleri
Sorgulamak kendimi
Kafamı temizlemek
Koşarak başlamak
Dizleri kanlı ve bereli kalkmak
Umut olmak kendime
Umut sarmak kendime..
Çekmek derin bir fırt.
Yaşamak yaşamak geçti gözlerimden.


26 Kasım 2018 Pazartesi

DOYAMADIM.

Huzurdu omzun bana
bir hengâmede durulduğum
Aşktı yüzün bana aklıma kazıdığım
Sendin nefes bana
Ciğerimi doldurduğum
Kalbindi ritmi bozan
elinden tutulduğum
Bahardı sesin bana
Kuşları taşıdığın
Sendin hayat bana
Bir türlü doyamadigim.

23 Kasım 2018 Cuma

ÇİÇEKLİ DÖKÜLÜŞLER..

Saksılar yerleştirdiğim bakış açım
Maviye buladığım ufuk çizgim
Tomurcuklar bıraktığım adımlarım
Örselenmiş saflığım
Kaybettiğim vaktim
Unuttuğum sözüm
Sökülüp atılmış çoktan kurumuş umutlarım
Yüreğimi yaşlandırmış türküm
Aşkım.. dudağının kenarında can bulduğum
Aklına yuvarlanmayı dilediğim
Icimin içime sığmaması
Sağnak bir dökülüş bu
Yeniden bir can buluş
Şiire düşmüş bir çocuk
Ey yeni dünya saksılar dizdim pencerene..

16 Kasım 2018 Cuma

HESAP ZAMANI..

Hayat fazla ironik
Biz gerizekalı değiliz
Hafızamızla dalga geçmezseniz diyorum.
Unutmuyoruz sadece sağır bir sessizlikteyiz
Hesabı bekliyoruz..
Kalkıcaz.

12 Kasım 2018 Pazartesi

TERK EYLENMELİ..

Yitirmeli kaybetmeli ne varsa belki de artık hiç başlamamalı. Mevzu usulca yere bırakılmalı. Ah ve vah terk eylenmeli, ötelenmemeli gömülmeli bugün.
Bütün derinliklerden kaçınmalı
Kendinden sıyrılmalı bugün..
Kıyıdan kıyıdan yol verilmeli ve alınmalı.
Uzatmamalı kesmeli bugün.

4 Kasım 2018 Pazar

EZGİN ŞIIR..

Hiç birşey olmamışlığım
Hiç olmamışlığım
Hayallere artık kafa da atmışlığım
Duran gemi.. uzundur duran gemi..
Pas tutmuş bekleyişler
Belkide vazgeçilişler
Yaa n'oldu senin şu işler
Emek zayiatı düşler
Ses tınısına işlenmiş ezginlikler
Artık pekte şey etmeyişler
Günden güne süzülüşler.


23 Ekim 2018 Salı

Konuya hakim değilim üstelik bütün bir kitapdan da sorumluymuşum gibi bir yaşam..

14 Ekim 2018 Pazar

CANLILAR..

Kalbinden aşağı sarkıtır insan kendini
Çeşitli çeşnili sancılar
Koca koca insanlar
Koca insanlar küçücük ve aynılar
Salağa yatmışmıdır yancılar
Sirkeli pürüpak kaygılar
Artık acıtmıyor ki bu duygular..
Yol almamış almayan
Hep yitik muamma, mutsuz gölgeler
Sıkı yapışmış ekmeğine abiler, ablalar..
Gökten belli medet umulmuş mevzular
Hayatın devre kaybı bu canlılar..

10 Ekim 2018 Çarşamba

RUTİN..

Ve yine aynı sözler günün içinde tekerrür ediyor
Takma sözü nokta olarak kullanılıyor..
Aynı şeyleri yapıyor aynı yüzler
Aynı ilerliyor saatler
Ucu ucuna hayatlar
Akşam vakti bir koltukta soluyor suratlar
Kesik kesik kriz var mı yok mu tereddütlü ajanslar
Yatakta sonu bulunmaya çalışılmış hep bir ertesi hayatlar..


7 Ekim 2018 Pazar

Bu başka bu kalabalık
Yo yo yalnızlık
Gidilmemiş yerler özlemi
Katı kelime birikimi
Düşmece kalkmaca
Pencere kenarı beklemece
Havaya umut savurmaca
Iyi geceler yalan dünya..

5 Ekim 2018 Cuma

KIPIRTISIZ YOL ALIŞ..


Yeni şeyler öğrenme sabırsızlığı istiyorum biraz
Alan istiyorum kendime bu tıkılmışlık hissiyatından uzaklaştıracak..
Heyecanla şaşırmak istiyorum mesela..
Ama bulamıyorum.

1 Ekim 2018 Pazartesi

TEPE TASI ATMA..

Delinin ipiyle kuyuya inmiş
Gaz yemiş bir de
Fazla potasyum şişmişim
Organ düzensizliğine girmiş
Tepe tası atmışım
Lafın belini kaydırmış
Yüreğime su serpip durmuşum..
Olayları fazla içselleştirmiş sanki
Mevzuya derin inmişim.

27 Eylül 2018 Perşembe

Yazmak..

Keder, elem kalemi ele almış yazar çizer olmuş..

ŞAŞIRMAK ŞAŞIRMAMAK ARASI..


Savrulup gitmek istiyor insan bir yaprak misali.. doydum hayat doydum sasirmalara, şaşırmamalara..
Doydum hayat dalımdan düşmek istiyorum bir kaldırıma.

26 Eylül 2018 Çarşamba

GELDE..

Içimde kopan sessiz fırtınalar
Boğaza takılı kalmış sözcükler
Titremiş sesimde harfler
Icimin can solgunu rengi
Gelde şimdi içimi maviye boya..
Açılsın pencereler uçuşsun kuşlar
Dursun zamanlar
Gelde şenlensin buralar.
Çıksın avazım ayyuka kadar
Derin çekilsin soluklar
Bayram olsun bayram olsun hep buralar
Gelde dile gelsin sözcükler..


25 Eylül 2018 Salı

SEYR-İ ALEM..

Baktıkça çirkinleşenler
Hırsını çıkaranlar
Neden, sebep arayanlar
Yolda bulduğuna değişenler
Düşüp kalkanlar, sendeleyenler
Yerde kendine ağlayanlar
Üşenenler, yorulmuşlar
Tarlayı yağmura göre taşıyanlar
Tarlayı satanlar, kapağı atanlar
Anlam, anlama kaybı saatler
Uykusu çalınanlar
Ve oturup izleyenler..

21 Eylül 2018 Cuma

BOŞVER BENI..

Bırak eksik kalsın bırak dağınık
Bırak kanasın bırak ağlayayım
Bırak bırak payımı alayım bırak.
Akıllanmayayım
Zül edeyim günü geceyi
Esrik dolaşayım bırak
Kaybolayım.
Umudu kesmeyeyim insandan
Doğan günden bırak
Bırak burda böyle bomboş kalayım..

PARÇALANDIK..

Un ufak olduk
Günü birbirine uladık
Pek değişiklik eklemedik
O ağır hiçlikte yattık kalktık.. yattık kalktık.
Hep aynı hep aynı..

10 Eylül 2018 Pazartesi

DÖNMEK..

Insan ateşin etrafında dönmeyi, acıyan dişiyle diliyle oynamayı sever.. ondan geri gelir kaçtığına.

8 Eylül 2018 Cumartesi

PİS FİKİR..

Bakış açın iğrenç
Ön görülerin korkunç
Hayata baktığın penceren kirli ve dar senin kardeşim.
Buz gibi soğuttun beni insandan.

ZİYADESİYLE YER KAPLAMAK.

Yok sayılmak haddinden fazla yer kaplamaktır bazen. Nasıl konuşmak söylemek istediklerini söylemek değilse bu da öyle bir çelişki.
Fazla rahatsızlık verdiysek demek.

SİZ VAZGEÇMEYİN.

Siz sakın çok bilmekten, egolarınızı tatminden
En iyinin sizin ve size ait olanın olması fikrinizden ayrılmayın
Sakın anlamayın birbirinizi, sevmeyin.
Düşünmeyin muhakkak sizin yerinize düşünenler olacaktır
Ha! birde sakın okumayın, öğrenmeyin
Öğrenmiş olmakta geçmiyor
Ve insan bildiklerine sağır kalamıyor
Size toplum tarafından dikte edilenlerden ayrılmayın
Unutmayın cehalet mutluluktur!
Sanırım  kendimden yeterince uzaklaştığıma göre ...
Kalpsizliğinizi, yaşattıklarınızı bağladım ayaklarıma,
Dibi daha rahat boylamak için.
Artık boğulabilirim pisliğinizde...

Senle yaşlanmak..

Eski resimlerle avunmacalar filan yaşlanıyoruz galiba..
Ama en güzel yanı senle yaş almak ama.

YORGUN BAHAR..

Son bir dem almaya geldim yazın hüznünden
Başımı dayamaya geldim omzuna anamın usulca
Huzurluluk çalmaya geldim
Tiksindiğim yaşam döküntülerini söndürmeye geldim
Yalnız denize eşlik, yıldızlara dostluk etmeye geldim
Son bir dem almaya geldim yorgun bahardan..
Yeniden başlaya bilmek için.

6 Eylül 2018 Perşembe

SUSMAYIN..

Susulmuş öfke derin izler bırakır ruh da.. bağırın efem avazının çıktığınca.. insan ağır gelir zira kendine zamanla..
Ya da dökülür yaprak yaprak canından kâğıda
Boş bir çerçevede
Derin, dipsiz kuyulara
Tavana duvara..

2 Eylül 2018 Pazar

31 Ağustos 2018 Cuma

İYİ ÇOCUKLAR..

Herşeyi yapabileceğimizi, olabileceğimizi düşündüğümüz o saf güzel çağlardan. Unuttum diyince unutulmadığı, umutları kuruttuğumuz çağlara geçtik. Biz iyi cocuklardık; kağıttan gemiler yapan, karıncaya yemek veren, yere düşen ekmeği alıp üç kere öpüp yukarı koyan, hayal dünyası zengin, gözlerinde umut taşıyan  zaman hoyrat davrandı kırdı, yordu ziyadesiyle üzdü bizi.

28 Ağustos 2018 Salı

*****


Söze nerden başlayacağımı bilmediğim durumlarda direk ortasından başlıyorum.
Sonuca çabuk götürüyor. 

26 Ağustos 2018 Pazar

YAŞLANMAK MI..

Umudu kesince gelecekten farkındamısınız hep geri sarıyoruz.
Aç kediler gibi çöplükten dolanıyoruz
Ve bunun adı yaşlanmak mı oluyor acaba..

25 Ağustos 2018 Cumartesi

TATIL SONU..

Bir bitiş bir son burukluğu
Yine tadına varılamamış bir sürü şey..
Tıkış tıkış yaşama geçiş
Nerde kalmıştık duruşu etrafı boş süzeninden..
Sürükleye sürükleye adım atışlar zamanıdır zaman o vakit..

14 Ağustos 2018 Salı

Deli rüzgar..

Saçlarımı savurduğum rüzgâr
Sıkıntımı verdiğim ardısıra
Ezgilerin çınladığı o an
Unuturum dünyayı
Tamam olurum yarım yamalak
Herşey son başlar son düşer söz
Kandırırım çocukça bir yelle
Çocukça bir bakışla çocuk kalan her yanımı..

10 Ağustos 2018 Cuma

GECE SERANOMISI..

Herkese herşeye kırgın
Herkese herşeye uzak
Kendi dibime..
Aşırı durmuş hayata
Okuma ve yazma anlamsız
Düşün bastırılmış
Idare sınırı aşılmış
Günden dem alınmış
Cana bir bardak katılmış
Uyumasın iştenmiş
Kalk denmiş koca şehire
Sessiz sessiz..
Yıldızlara selam salıp
Ay' a yüz sürülüp
Gerekli haller yerine getirilmiş
Icinin kuytusuna çekilinmiş..

9 Ağustos 2018 Perşembe

*******

Kelimeler dağalıyor
Yüzler silikleşiyor
Yaşam seni seçemiyorum.

YARA..

Derin bir yara annem çizdi
Koca bir boşluk babam bıraktı
Ince bir sızı ablamdan
Koca bir yalan üvey söylenmiş
Vukatli anılar gecelerce saran
Sende iz olma bende..

SEN..

Sende canım var
Sende kalbim
Sende aklım var benim
Sende varoluş sebebim

SÜZÜLÜŞLER..

Bir müziğin tınısına salmak ruhunu
Bir sessizlik herkesin derinine çekildiği
Mahsun dalmalar..
Yoklamalar kalbi, kimi ileri kimi geri sarmalar..
Serbest bırakıp kendini kendine
Iç çekmeler..
Ve günün sonunda yorgun devrilmeler manasız..

6 Ağustos 2018 Pazartesi

DELILIK..

Teker teker zeytinleri sayarken anladım delirmenin öyle kolay bişey olmadığını..

HATTI AKIL..

Aklım sınırları zorlanmış
Teker teker çeteresi tutulmuş günler
Taşmış taşırılmış duygular
Susu süslenmiş
Içine çökmüş kallar
Garip bir hüzün yüklenmiş yüzler
Memleket kurtarılmış eminlikler..
Hece gece sızılar, ağaç ağlar..
Evet ses geçmez yürekler
Sorgulanmaz sözcükler
Binlerce sorunun altında
Ezilişler.

5 Ağustos 2018 Pazar

AĞLAYAMAMAKLI..

Yaş düşmez gözden
Nefes geçmez boğazdan
Yani kurşun sıksan geçmez geceden ve senden..

YALNIZLIK...

Bir mum yaktım geceye bir mum
Solgunluğuna kimse eşlik etmesin
Yalnız bir mum
Yalnız bir ben
Yapayalnız bir gece.

******

Umudun bittiği yerden acın başlar.

4 Ağustos 2018 Cumartesi

YERSİZ YURTSUZ..

Sığamadım dünyanıza sığdırmadınız beni
Yer bulmadım kendime kaçacak
Bir yürek sığımı..
Başlangıcı hezimet olan bir yaşam
Gözyaşlarıyla boğamadığım kendim
Canım hiç bir yaşamak çekmiyor artık.

ÇİRKİN ŞİİR..

Dünya daha ne kadar iğrençleşebilir
Kaç çağın ağrısı bu
Güven çöplüğü haneler
Sineye çekilmiş adamlar
Halt yemiş kadınlar
Sevgi kaybı zamanlar
Yürekten dillenemeyen kırıklıklar
Şaşkın anlamsız yakarışlar
Onmaz varlıklar
İştahsız, uykusuz, paranoyak
Titrek kadınlar..
Güçlü olucam sloganları
Yürek mezarlıkları..

1 Ağustos 2018 Çarşamba

VAZGEÇİŞ.

İçimde olmamış bir çürümüşlük
Ağustos solgunu gün kurusu
Uzun süredir kendimi kendim hissetmemem
Yabancı çağ, yaban sözcükler
Sıkılmış tıkılmış ruhcuklar
Perspektifi dar hayaller
Avluya bırakılmış bilmiş tavırlar
Vazgeçmiş gün alışlar..



KIRIK DÖKÜK..

Heves kırıklıkları
Çok bilmişlik ayakları
Kurnazlık had aşımları
Herkesin çıkarının ön planı
Kayıplık hissi hemde ulu orta
Gönlün bomboş bakışları
Içini tırmalayan doğru cevabı bildiğin susturmaya çalışılan onca sus ve pus..
Umutta beslememek modu
Rengarenk düşler altı
Bir yudum nefes alamamak koca bir göğün altında
Soluksuz dökülüşler gecenin deminde..



28 Temmuz 2018 Cumartesi

********

Ben hesabı kendime verdim.

AĞLAMAKLI..

Güzel bir havada hemde rüzgar okşarken saçlarımı anne şevkatiyle.. icimde bir ağlamak tüm gelmişime ve geçmişime.
Olmadık saat sendromu yoklaması bu sık seyiren bir hâl bende.. tanıdık.
Usul usul süzülmek gözlerimden yanaklarıma oradanda göğe.
Bak bu bir istek.

22 Temmuz 2018 Pazar

GÜN SOLUĞU ÇEHRE..

Bugün gün içinde batmış
Gelecekse yüzünde solmuş gibiydi..
Geçmiş yüzünde yerleşik
Hüzün cümleden düşük..
Acı zevke devşirmişti kendini
Yalnızlık uzun bir kol geziş içinin derinlerine
Uyku kesik ve çoklu
Beyin dondurulmuştu
Gerkesiz filmlerle..
İkinci bir emre kadar..

20 Temmuz 2018 Cuma

KİTAP..

Sayfalarca tutunan, kimseye ilismeyen insanların kaderidir sayfa sayfa koparılışları.
Anlam vermedikleri şeyleri kurcalamak yada pespaye görmek mesut eder bu insanlara kafayı takanları..
Kafa kurcalayıcı, düşündürücü şeyleri ve incelikleri sevmez bu takım..
Tutunduğu yerden düşmek bir son olmaz bir başlangıç olur böyle insanlarca linç edilen insanlara.. bak bu bir mavi.

15 Temmuz 2018 Pazar

EMPATIK SEZISLER..

Kendi çaresizliğine denk gelmedin mi bir suratta
Kendi çekinmişliğine..
Herhangi bir sokağa bağlılık
Ya dahi kalmışlık..
Kendi hatalarını izlemedin mi gecede
Bir söz sızılatmadı mı burnunun direğini
Bir veda kalmadı mı aklının odasında
Bir takım düşüşler ve kalkışlar
Değiştirmedi mi bakışını
Sahile dikmedin mi bir ağrı
Yola dökmedin mi maziyi
Korkuyu görmedin mi çocukta
Kaldırmadın mı enkaz içinden
Kaldırdın..
Şimdi gör duy ve anla.

GİDELIM Mİ..

Tüm gün hiç birşey yapmadım yorgunum.. gidelim mi
Başkasını.. başka türlüsünü anlatacak da gücüm kalmadı.. gidelim mi.

Bugün..

Okunmasın diye yazılmış bir yazıyım bugün
Hiç söylenememiş yüreğe yapışmış bir çift kelamım bugün
Böyle diyeceğim şöyle anlatacağım lakırdısı,
vuku bulmamış bir muhabbetim bugün
Gidilmemiş yol varılmamış düş
Elde kalmış bir hayalim bugün..
Fazlaca eksik sonu olmayan bir masalım bugün.
Göğe kuşlar salmış yüreğinden bir kadınım bugün.



EKSİĞİM.

Hep bir eksik mısra yokluğun
Huzur kalmıyor canda..
Gün batımı gibi bir hüzün tende
Ellerim yokluğunu aralar
Dolanırım avare..

9 Temmuz 2018 Pazartesi

AÇ EGO..

Herkesin konuya hakim olduğu şu dünyada
Hakimiyetsizim.
Gün geçtikçe aklım ermiyor
Cehaletim artıyor
Dünyanın sırrını çözmüşler
Ve bağıra bağıra konuşuyorlar, yüksek perdeden
izliyorum kimi sessiz, kimi tepe tası aşırmış
Mide dediğin doyuyor bir şekilde elbet..
Anlıyorum ki
Doyuramadığımız şu zalım egomuz.


5 Temmuz 2018 Perşembe

DIZELERCE..

Çiçekli şiirler vardı
Hasret tüten dizeler
Güzel boyunlu kadınlar
Kendini sallamış adamlar
Toplumsal gerçekçi yaklaşımlar
Zindan kokan satırlar
Eskitilmiş prangalar
Mavi mavi harfler vardı
Çocuk sadeliğiyle bakmak dünyaya
Yakasından tutulup atılmış umutlar, yaralı sevdalar..
Birde fesleğenlerle, sardunyalar
Yaz güzeli yasemenler vardı
Kötü adamlar yoktu
Domates çorbası, biraz patlıcan
Türkü sarmış canlar vardı
Umut da hep bakiydi
Sigara altıncı parmak
Kaş keman, hasret yamandı..
Ölmek bile buram buram yaşamak kokardı
Güzeldi herşey sayfalarca güzel, acı, derin..

4 Temmuz 2018 Çarşamba

*****

Acınız bile inandırıcı değil..
Her yanınız tutarsız sizin.

3 Temmuz 2018 Salı

İNSANA HASRET..

İçimde bir gurbet
Insanlığa dair koca bir hasret
Hüzünlü şarkılarca sarılıp sarmalanmış bir ruh
Yorgun devrilen sözcükler
Ağır aksak kaçma arzusu
Bir adım dahi atamamak..
Çakılı kalmak hayatın bataklığına
Kalbimin kıyılarından vurmak kendime
Arşınlamak beynimi
Dökme arzusu irini
Hemde bomboş dikilirken kendimde..

BEŞ DAKİKA..


Bi beş dakika herşeyi boş verelim mi
Nefes alalım mı gök kubbeden
Bir parça umut çalalım mı göğsümüze
Beş dakika siyrilalim şu aksi halimizden..
Tamda günün ortasında ihtiyacımız var buna.

2 Temmuz 2018 Pazartesi

HİÇ YİNE..

Çok umut sarartıp soldurdum
İnanç kurutup düşürdüm gönlümden
Insanlarca kırgınlık ruhumda
Ve bir çok soruya verilen hiiiç cevabı beni bu tenhalığa sürükleyen..

29 Haziran 2018 Cuma

GEÇGİN BİR ADAM..

Memurlara has bir görünüşü vardı adamın; duruşu belden kambur, içine çekilmiş gibi duran bir baş.. silikleşmiş bakışlar, kendinden geçmişliğin portresi gibiydi hemde ömrün göbeğinde.. erken geçmiş bir mevsim gibi.
Sigarasından bir fırt ölüm kopartırcasına çekip yere attı izmariti, aklında kendisi dışında mevzular.. çocuklar, kira, kızın dershane taksidi eve giderken alınacak domates.. ilerlemeye başladı gölgemsi varlığıyla umudunu kestiği dünyanın sokaklarından..

25 Haziran 2018 Pazartesi

*****

Deprem ertesi umut enkazı bir gün..
Ama umuttan da elini ayağını çekerse ölmez mi insan.

LÂL

Dilim yüreğime yetmiyor
Ulu orta bir sızı dolanıyor caddelerde ben değil
Kimse de anlamıyor..
Dilsiz kansız ve şuursuz
Zinhar tarifsiz.

KIRIK UMUT..

Sokağa bıraktığım umut yorgunu bir yürek
Fazlaca hayalleri hayal düzlemini aşıp gerçeğe ulaşamamış bir hayal çöplüğü mevcudiyet
Ama yine aşırır görse gökte bir tutam mavi, beyaz bir güvercin
Aklını alır badem çiçeği
Kapılır yine bu gönül gördüğü her damlaya
Taşır yine şu yorgun yüreği kanadında değer maviye
En maviye.. düşüşü sert olsun diye
Ama yine yine koşar, koşarmış bildim..




24 Haziran 2018 Pazar

UMUT YORGUN..

Ruhum hiç bir zaman istenilen olgunluğa erişmedi
Duygularım kalbimin verdiği yetkiye dayanarak hep aleni
Sinsi hisler hiç yetişmedi
Kalbimin bağlarında
Boğum boğum nefesim
Sözün bittiğini hissetiğim şu yere hayrolsun koyup kaçıyorum kendimden.

22 Haziran 2018 Cuma

SESSİZ DÖKÜNTÜLER..

Sessiz bir alfabe benimkisi
Bunca susmaya ve anlamaya dökülü..
Kimsenin bilmediği bir iç savaş patlak verir içimde
Belkide delirmeye giydirilmiş bir kılıf..
Acıya, suskunluğa kulak kabartıp
Imgeleri karıştırıp, yeryüzüne bulaştırıp,
akıl oyunları oynamak
Yarım yamalak aklımla
Hayatta kalmak için bir direniş..





*******

Olacakmış gibi oluşlar yormuştu
Yani, umut.

MONOTİP HAYAT..

Rengi kaçmış
Buruş buruş duygular
Acayip bir durum yok
Aynı hep aynısının tekerrürü bir yaşam
Monotip hayat
Iddasını yitireli hayli olmuş sözcükler..
Atıp atıp yere çakılmış düşünceler
Aşağı salınmış omuz
Kendi içinde kaos
Dışı muazzam bir sükût
Huzursuzluğu içine mutakip
Kimseye etmez şikayet o artık.

20 Haziran 2018 Çarşamba

BİNBİR GECE..

Uyku tutmamış gece
Binlerce fikir akmış promter bir kafa
O kahrolası huzursuzluk gezer yine uzuvlarımda..
Oluk oluk damarlarımda
Yükselmiş bir yürek boğaza
Kendiyle münakaşada aciz ruh
Islak gök, kayan düş
Yarım bir şiir düşen kâğıda
Çağırmayan bir uyku tepemde
Acıya not düşülmüş binbir geceden sadece biri
Gebe her daim mavi bir göğe.
Herkes uyusun şimdi
ben beklerim geceyi..



Derdi kendi..

Bana dert yaratan asıl şey kendim
Insan kendinden nasıl uzak kalabilir ki azizim..

DENIZE..

Kalbimi kumlara bıraktım
Batan güneşe nazır hüznü söndürdüm
Denize attım ağrımı
Boğdum herşeyi
Haber saldım umuda
Olta attım hayale
Denize bıraktım ruhumu öyle boş bomboş..

19 Haziran 2018 Salı

BİR ZAMANLAR..

Birşeyler bir zamanlar anlamlı ve değerliydi
Öyle olmalıydı en azından..
Mevsimsiz düşmezdi dalından hiç bir canlı ve cümle..
kesin öyleydi
Yada bu bir umuttu..
Başka bir zaman mevcuttu
Biz görmemiştik yada gelmemismiydi  vakti
Gelecekti..
Kesin öyleydi.
Mavi daha bir derin
Sabah ayrı heyacanlı
Aşk nefesti çekene
Deprasyon düşmemişti halkın diline.. zengin işiydi
Birşeyler bir zamanlar böyle değildi yada öyleydi..
Belki gelecekti.

18 Haziran 2018 Pazartesi

GITTI KUŞLAR..

Yüreğim bedenime ağır geliyor
Aklım başıma hep geç
Aksak ilerliyor heceler
Serpiştiren yürek sıkıntısı
Ceplerim hep boş
Dizeler artık başı boş
Benden geriye kalan bir avuç kül
Bir avuç acı şu kadim saatte
Devamı olur mu
Arkası yarın mı
Yada tükendi mi mürekkep
Gitti mi artık kuşlar
Kaldım mı arafta
En onmadık zamanda..

16 Haziran 2018 Cumartesi

BOY VERMİŞ ACIMASIZLIK..

Kötüyü gördük..
Boy vermiş kötülüğü gördük
Acımasızlık meyve vermiş yedik
Edepsizlik, hayasızlık salınmış mavi göğün altında izledik
Kanımız donmadı, kılımız kıpırdamadı
Paylaştık ve geçti mi..


15 Haziran 2018 Cuma

BAYRAMSIZ DÖKÜLÜŞLER..

Geçer denen bir huzursuzluğun tamda ortasında
Geçmeyecekmiş gibi bir zemheri
Bayramlıksız bir bayram belki
Herşeyden uzak kendinle burun buruna
Buruk kan gezinen damarda
Anlam ve önemi olmayan bir gün sanki anlamların, anıların derininde
Kıyıya vurmuş bir çocukluk
Oturur yüreğimde..

9 Haziran 2018 Cumartesi

AH UMUT.

Umut tek şey yaşamak ve yeterince acımak için
Sıkı tut umudunu ve onu her daim paylaş
Düşünce gardın sanada sunulsun.

BOŞU BOŞUNA..

Merakla öğreniyor
O kadar konuşuyor, nefes tüketiyor
Duvara, duvarlara, kendine çarpıyorsun
Ve susuyorsun..
iri susuyorsun..
Yazıyorsun, çiziyor, topluyor bölüyor sayfa oluyorsun
Sonra dönüp bakıyorsun koca bir hiç!
Ne demiş Mahsuni Tanrım bana bir can vermiş boşu boşuna..

AKŞAM DÜŞTÜ..

Zaman daralıyor sanki zaman hep daralıyor
Tedirginliği birikiyor ruhun
Unutmuyor yine insan..
o en çok  yakan kıymık acısını
Martılarda gitmiyor bir yere bende
Bu kıymıkla yorgun bedeni salıyorum ılgıt ılgıt geceye
Parça parça hisler içsellik dışı cümleler
Gün gece varmıyor kendime..

6 Haziran 2018 Çarşamba

SAHİBİNDEN TIR..

Bir tır satılık ilanına telefon numaramı yazmışlar hergün tır için aranıyorum yaklaşık 4 aydır. Ve bir kaç araç satış sitesinde de var bu ilan. Ilani koyan çalışan işden ayrılmış, şifresi ondaymış falan filan.. ilan son bir siteden kaldırılmadı. Artık tanımadığım numaralara bakmıyorum, genelde de engelliyorum.  Geçen gün birini açtım adam demez mi kamyon ilanı için aradım
 Bende ki cevaba bak ama benim tırım var.. 🤣 benimsemişim tırı şaka maka. Ben bunu neden anlattım şimdi bilmiyorum gece gece.

UFACIK AN..

Çok değil ufacık bir anın çocukluğunu yakalaması gayrı ihtiyari beklenmedik bir an
Yere çöktüğün o bir kac dakika
O nasıl bir mutluluk
Küçücük anın senin huzurla kaplaması
Selam olsun sana küçük kız o vakit.

4 Haziran 2018 Pazartesi

BAŞLASIN.

Hayatın play tuşuna basıp başlatma zamanı geldi sanırım.
Nerde kalmıştık heyhat.

2 Haziran 2018 Cumartesi

AH TÜKETİLEN KALP..

Sevmekten hayli uzaklaşmış
Saygı kıyılarında görünmez olmuş
Dengesini yitirmiş paytak ilişkiler
Güzel olan herşey tüketilmiş
Geriye bir avuç öfke külü
Sağa sola savrulmuş kalpler
Herkesin haklı aşkın yenik olduğu sevgiler
Sevgiyle kalın
Şapkayı öne koyun derim ..

28 Mayıs 2018 Pazartesi

KALBİMİN YÜZÜ..

Sen kalbimin silüetisin
Eksik dolandığım mısram
Hergün aradığım hiç bulmadığım..
Doymaya teşebbüs hiç edilmemiş
Kanılmamışım, kanılamamış suyum
Sen benim kesik nefesim
Varoluşumsun.

BEKLERKEN BEKLEMEMEK BELKI..

Doğru zamanı beklemiyorum
Belki artık hiç bişey beklemiyorum
Bekleme, umma ve hayal eksenine takılmıyorum
Önüme geleni yiyor
Herhangi bir samimiyetsizliğe tahammül edemiyorum artık
Herkesin kendisi yok
Başka şeylerden daha çok olmak ve olmasını istediklerinden söz ediyorlar kimse ne hissettiğini ne düşündüğünü önemsemiyor
Önemsiyende biraz sıyırıyor zannımca..
Şu sıralar kendimden, kelimelerden uzak duruyorum
Çünkü biliyorum bunu,
ben kendime iyi gelmiyorum.

24 Mayıs 2018 Perşembe

SANKİ DUYMUŞTU..

Sanki bütün susmaları mı anlamıştı.. Sanki benimle o da dalmıştı derin bir hüzne.. Sanki aksa yaşım avucuna toplayacaktı. Hiç konuşmadan bütün bunları yapacak bir derinlik vardı ondaa.. inceden sızan damarlarıma içime sessizce hapsettiğim.

19 Mayıs 2018 Cumartesi

SOĞUMUŞ..

Neyi beklediğini unutmuş insan
Sığınma talepleri hep reddedilmiş
Rüzgara karışmış gitmiş
Islak dudaklarında gevelemiş aynı birşeyler
Sonra ondanda vazgeçmiş
Insan vazgeçiş olmuş işlediği hayallerden
Gecelerce boyadığı tavandan
Insan yorgun atmış kendini kendinden..


******

Herşey üstü üstüne gelir
Herşey bir anda tükenir
Olması istenen olmaz
Bu hep böyle olur.



SÖK BAKALIM YÜREĞİMİ..

Heyecanıma sağır kalışın
Suçlayıcı bakışların
Beni sessizliğine mahkum edişin
Kanımı çekiyor..
Rüyamda gördüm orda bile yanım da değildin
Umutlarımı gözyaşlarım da boğduğum günde
Içimde bir çiçek filizlendiğinde de
Kalbimin yumağı elinde bunu çok iyi biliyorsun
Sök bakalım sökebildiğince
Nede olsa öyle de öldüreceksin böylede..

14 Mayıs 2018 Pazartesi

BEMBEYAZ BULUTLAR..

Gecede bu beyaz, bembeyaz bulutlarda neyin nesi
ya beni mest eden bu hava..
Dolaşan oksijen hücrelerimde
Uyuyanların kaçırdığı, onların zaten hep kaçırdığı..
Beni diken ayağa gece.
Herkes gibi yaşarken
Kendim olma çabalarım diye bir çabam var benim..
aklıma sıkışmış kalmış
Dikkat kesilmediğim onca şey
Atladığım, takılıp kaldığım olaylar
Dağılmış eksik cümleler
Kayıp mısralar
Henüz yerini bulamamış dizeler
Boş bir levha var kafamda
Bu sıralar bomboş.







13 Mayıs 2018 Pazar

ESKİYOR İNSAN..

Ben artık eskisi gibi değilim diyorsun, kim eskisi gibi ki..
Herkesin tozunu aldı hayat.
Zamanla akını morunu ayırdı
Zaman bile eskiyor değil ki biz.
Üzerene acı acı düşünüp, ölçtüğümüz, tarttığımız bazı tartamadığımız yanılgının oluşumu yeni benliğimiz.
Eskiyor işte herşey eskiyor, azala azala yol alıyor hayat.. kim aynı kalıyor dinç ve güçlü.. yorula yorula yuvarlanıyor insan kendi çöplüğünde. Acı bile eskiyor.

11 Mayıs 2018 Cuma

******

Kimseyle konuşmak kimseyi görmek istemiyorum.
Kendim dahil.

MUAMMA..

Birşeyleri birşeylere geçiyormuşum gibi
Belkide geçiştiriyorumdur
Düğümleniyor çözülüyor
Yere düşüyor ses çıkartıyorum
Fazlalık.. sade kendime fazlalık
Birşeyler şeklimi alıyor
Sözler sükût pozisyonu
Içimde dökülemiyor
Yatak döşek gömülüyor
Saçma arayışlar içinde
Beynime oksijende gitmiyor
Melodisi yok günün dünün
Sonuç muamma.



DOĞUM SESSİZLİĞİ..

Savaş sonrası sessizliği
Üzerinden dumanlar çıkan içim
Yerde ılık bir ölüme teslim olmuşçasına huzur, korku karışımı bir duyguyla yatan mevcudiyetim
On yıl süre gelen bir savaşın sonu bu belki
Yeni şeyler olur umudu
Yada terke hazır mülteci mevzular..
Bilmiyorum yine hiç birşeyi bilmiyorum
İyiyimdir umarım.


9 Mayıs 2018 Çarşamba

Mısra büyütüyorum içimde
Şiir olacak büyüyünce.

YENİDEN..

Bir tomurcuğu bekleyiş gülsün sana diye bütün zerafetiyle
Kıydırmak yüreği kapana koymak
Tatlı bir acıda yer bulmak
Kendini eş tutmak doğaya
İçinden geçirmek yaşamı
Kuşlara takılı kalmak
Gitmeler sıkışması
Bir şiirin yüreğinin yükünü sırtlanışı
Yeniden başlamak yaşamaya
Hayelleri aşağı çekilmiş
Klişe bir düzlemde
Sakin sakin.


8 Mayıs 2018 Salı

ÖYLE BOMBOŞ..

Yüzümü dökemedim kâğıda
Halimi bildirmedim kendime
Elimi atmadım yüreğime
Mısra çekmedim gecede
Günü kollamadım, tarihi sildim
Yatağa attım ruhumu
Hiç bakmadım maviye
Dolanmadım sokaklarda
Adımlarımı saydımda öyle attım
Soyutladım kendimi kendimden.
Kendimi dünyadan.


6 Mayıs 2018 Pazar

AATIYORSUNUZ..

İçimde güzelledim dünyayı
Öyle baktım etrafa
Yoksa durulacak yeri kalmıyor
Çarpık ruhlanmış gezegenin
Her yeri ayrı ayrı kanıyor kalbin
Gözüne baka baka yalan akıyor ağızlardan
Güçlü bir hafıza söndürüyor yalanları
Unutmuyorum.
Atıyorsunuz
Her yere göbek atıyorsunuz
Zaten nokta kadar varlığınızla
Gözden de kayboluyorsunuz.

5 Mayıs 2018 Cumartesi

UMUDA VARMAK..

Ölüm tırmanır gecenin seyrinde aklın kenarlarına hemde içim yaşama gebeyken.
Ve ben bir kişiye bile umut olmayacak, olamayacaksam hiç var olmamış olmayı yeğlerim.

ÇİÇEK OLACAĞIM..

Birgün tozlu raflarda kalacak titrek yürek akıntısı bu savruk sözler
Hiç tanımadığım bir yüreğide ezecek bu acı harfler
Selamlayacak başka başka sancıları
Birgün hepsi kalacak ben gideceğim geldiğim çiçek biten toprağa çiçek olmaya..
Hiç gelmemiş olmamış yaşamamış olarak.

BENZEŞİYOR..

Buğulu camlar bulanık sular
Zaman vebası sisli yarınlar
Kimse ait değil çağına, önceside sonrasıda
Kimse durmuyor acının üstüne
Dirileşmiyor sevgide
Doğada son bulmuyor yinede umutlar
Acı derin çizgiler halinde suratta
Keder köşkü kurmuş o derin sularda
Histerik kahkahaları hala kulakta
Eline aldığını devirişi hala aklımda..
Benzeşiyor insan benzeşiyor
o sevmediği herşeye herkese
Son buluyor kendi büyük lokmasında..




 

BIRICIKLEŞME..

Acı biricikleşiyor
Sana sevgim biricikleşiyor
Bakışlar gönle mühür basıyor
Vurun ulan vurun
ben kolay kolay ölmem diyen şair yüreğimi arşa taşıyor
cesur mısralarla perçinleniyor korku..
Beklemek acılaşıyor
Sözcükler ağırlaşıyor böyle böyle
Zaman değil insanlar geçiyor zamandan
Ben de ağırlaşıyor ve eksiliyorum
Geçiyorum zihnimden kaygan bir düzlemde düşe düşe.

4 Mayıs 2018 Cuma

DUYGU BOZUKLUĞU..

Hallaç pamuğu gibi savrulmuş duygular
Anî bastıran uykular
Halsiz dökülüşler
Ben bir şeyi severim ama neyi sorular
Silbaştan kurulumlar
Uyuşmuş kafa tası
Yukarı beynime ulaşan uyuşmalar
Güzel bir şey olacak beklentisi
Pencereye dönüp dolaşan bakışlar
Kafein nikotin azalması yaşayan ruh
Ne dersin uyuyalım mı.

3 Mayıs 2018 Perşembe

BİR NUR SIZAR..

Bir ışık uzmesi süzülüp gelir siyahın içinden
Düğümlerin çözülmez yine boğazının.. kesip atmışsındır
Bulut güneş arası gelip gider bir nazlanma
Çiçeklerin sıcak ve susuzluktan dilleri dışarda
Rutin kendine atmış yerde
Umut ağacı kurumuş kalmış çaput bağlı her budağında
Yolcular yolu yarılamış
Geride kalmışsın belki yetişememişsin..
Öyle baka kalmışsın tüm dünyaya
Sanki bir sen kalmışsın birde saçma fikirlerin
Susturabilmişsin bir anlık dünyayı
Rüzgar avuçlarına almış saçlarını
Kuşlar serenadta senin için söylüyor
Mavi deniz ciğerine kadar işliyor
Ellerin boşlukta değil rüzgarı tutuyor
Ne olursa olsun iyi ki dünyadayım sözleri yankılanıyor gri yüreğinde..
Yaşamak akıyor damarlarında
Öyle işte öyle dünya.





UMUT MU O..

Bu baskın havanın altından esen yel ne fısıldadın sen yine kulağıma
Yine o sıyrık dize eksik etme umudu diyor
Etmiyorum Nazım abi etmiyorum!
Güzel günler göreceğiz çocuklar!
Sözcüklerden değil sesimden vazgeçtim



1 Mayıs 2018 Salı

TEKERRÜRSÜN..

Biliyor musun bazen bitti diyorum..
Bitti.
Benim sana tek sözüm kalmadı dünya diyorum..
Senin bana yüzün..
Tekerrürsün sen diyorum..
Bi bakmışım sonra ağzıma kadar laf doluyum yine..
Hepsi bu.

30 Nisan 2018 Pazartesi

İÇİMİN YANKISI..

İçimde taşıdığım hüzün dünyanın gözümde ki yansıması
Tutulmamış sözler ruhun derin yarası
Güçlü görünme çabaları..
ah çabaları kozanın örülme saatleri
İnce bir nüans yaşattığın gönlün balkonunda,
her akşam suladığın
Aradığın bulamadığın
Aradığın bulamadığın
Kaba saba günlerden naiflik ummaları sarsmış beni
Gönlüm havuzuna çekildi bakımda şimdi
Yara sarar, sözyaşlarından uzak oynarım bu sıralar
Ayaklarımı aya nazır uzatıp
Huzur solurum yanında hiç birşeysiz..



DİNÇ BİR HİS..

Seninle eskimiş kalmışız bir fotoğraf karesinde
Seneler geçmiş, zaman ferini atmış gözlerimizden
Kalp bozmuş ritmini
Hüzün yerini almış yüzümüzde
Aşk ırarken seneler içinde
Başka gayeler dolanmış kalbin duvarlarına
Ama bu seni görünce geçen onca senenin kaybolması neydi böyle..

29 Nisan 2018 Pazar


Bu kez eksik değil
Bu kez fazlayız!
En azından konuya da hakimiz.


28 Nisan 2018 Cumartesi

OLSUN İSTİYORUM..

Uzun zamandır kendime hiç iyi davranmamışım bunu anladım şu son 24 saat..
Şuan iyi bir şeylere çabalıyorum
Ve bunu kaldıramıyor
Şaşkın ne yapacağını bilmez şekilde
Ruhumun irinini sağlıklı beslenme ile atmaya çalışırıyor
Azıcık nikotinsiz oksijen geçsin ciğerlerimden istiyorum
Kendimi istiyorum, sesimi, nefesimi istiyorum
Bu sefer ne zamandır istemediğim birşeyi istiyorum
Ağza yabanıl bir cümle belki ama ben kaybetmek istemiyorum.
Büyük harflerle sesleniyorum
Kaybetmek istemiyorum.



DÜŞÜNEMİYORUM.

Beynim uyuşuyor
Ağzım yamuluyor
Narkoz yemiş gibi hislerimin her bir tanesi
Duygular sörf yapmaya başlıyor
Ayaklarımın altından kumlar kayıyor
Yürümeye dermanım kalmıyor
Yaşam silikleşiyor
Düşünemiyorum sayın okuyan
Dökülemiyorum.





DÜŞÜNCELER DURDU..

Düşüncelerim topyekün geri çekiliyor..
Uyuşuyorum kelimeler yuvarlana yuvarlana düşüyor ağzımdan
Bir yanım bahar gebe
Bir yanım çorak.
Ben yine garip ve tuhaf bir cenderede
İsimsiz duygularda..

27 Nisan 2018 Cuma

TUTUNMALI..

Kaldırımda açan bir çiçek
Çölde vaha, denize martı
Güneşin önünden çekilmesi gereken gri bulutlar vardı
Bol temiz hava lazımdı bize
Direnme gücü.. tutunmak gerekti bu sefer hemde hayatın yakasından sımsıkı!
İcimde bir gonca var açmaya çabalayan
İyi bakmam gerek.

KUM ÇIKARTMACA..

Amaç varmak değil dalmaktı
Bitmiyordu içimdeki dağ tepe, dip köşe yalnız gezinmeler
Bitmesindi.. dünya sarmamıştı beni
Sığ denizler bana uygun değildi sıkıcıydı, 
kumda oynamak benim oyunum değildi hiç bir vakit
Derin denizler kucak açmıştı bana 
Bende daldım daldım en dibine dibinden kum çıkartıp insanlara atmayı sevdim 
Nefesimi sınamayı ölüme bir kulaç hissini 
Gözümü açıp suyun içinde çorak tuza yaktırmayı
Buydu benim oyunum evvel zamandanda şimdiki zamanda da..


26 Nisan 2018 Perşembe

BİR HAFİF YEL İLE..

Ben bir rüzgârla gideceğim,
şu ılık ılık esen ruh okşayan ile..
Havası başka suyu başka o diyarlara..
Denizle ayın buluştuğu tenhalığa eşlik etmeye
Ben bir rüzgarla gideceğim
Kendimden oldukça uzaklara..
Ben bir rüzgarla karışacağım
gelincik tarlalarına, ayrık otlarına, alına moruna.
Ben bir rüzgarla bir gün ansızın gideceğim.. hiç beklenmediği o anda..
gözlerim kapalı gönlümün uyandığı yerlere...

HAYATIM..

Kendim hariç her yerde..
Her yer hariç kendimde döngüsü hayatım..

KENDIME KENDIMLE..

Çok unutuyor çok duyuyor
Zaten bir de miyopum iyi de görmüyorum
Kafamı toparlamak imkansız görünürken
Kendi kendime ne kadar da konuşuyorum
Konuşmayı yeni öğrenmiş bir bebek gibi
Ağız dolusu zırvalıyorum birşeyler gün gece
Sanırım ıssız içime düştüm
Kimse yok burda
Kendime kendimce anlata dinleye ne yapıyorum.. ne yapıyorum.
Biraz çiçek, biraz tütün..
titrek mum alevi bu kadar n'apıyoruz biz..

GÖNLE GECE DÜŞEN..

Kıyıya vurmuş daha vurmamış düşünceler
Dar bir kalıba entegre belki
Sıyrık bir nokta geri ani bir dönüş
Tekrar tekrar eden sözler, günler
Akıl kirliliği fikirler
Dil altına sıkışmış suslar
Hayata verilmiş esler, puslar
Sıkılmış kendinden insan
Üstüne düşmüş koca binalar
Görememiş aklı hep başka yerdeymiş
Ağaç kakan fikirler delermiş gönle geceyi giyineni
Umudu güne asanı..
Hesabını vereni her şeyin.


ISSIZ..

Hep yanlış yerdeyim hissi her yerimde..
Insanlarım zamanlarımı da katıp önüne gitti..
Issız çok ıssız kalakaldım
Daimi bir veda hüznü üstümde pekte yapışan
Ansızın durmuşum zamanın birinde..durmuşum işte..
Öyle bomboş..
Aşınmış aşınmış tozu kalmış rüzgara vermiş iyi ve kötü herşeyi
Durmazmış.. durmamış da önünde, arkasında civarında
Sebesiz gezinmiş, içinde ve dışında..
nemini soluktan alıp damlaya damlaya..





25 Nisan 2018 Çarşamba

BEKLEMEK..

O kadar uzun bekledim ki artık neyi, niçin beklediğimi hatırlayamıyorum.

Hep aynı..

Bazı şeyler o kadar baya ve ucuz ki yorum yapmıyorum, nefesimi tüketmeye kaydadeğer bile bulmuyorum. Tekrar tekrar aynı senaryoyu izlemekten sıkıldım. Görüyorum ki hiç birşey değişmiyor.. değişimiycek gerçek bir eğitim verilmediği yada kişi kendi gelişimini tamamlamadığı sürece biz daha çok temcit pilavı yeriz gibi görünüyor.

UNUTMAYA GÖNÜLLÜ..

Garipliği giyindim
Huysuzluğu, huzursuzluğu besledim ruhumda
Sesime mualif,
muhakemeye oturdum kendimle
Hep sonuçsuz ayrıldım o masalardan
Sonuç neydi ki
Kim bulmuştu..
Ya ben.. kimdim!
kaç kez bulduğum yitirdiğim gecesi ayrı günü ayrı ben
Kaybettiğim, bulduğum bulduğumu sandığım ben
Amacım neydi
Aklın kurak çöllerinde işim neydi
Kalbe bunca baskı
Acı..
Sebep sonuç kolaylamasında
Benim tutuklu kaldığım nokta neydi..
Bunca saçmalıkta peki benim işim neydi..


SÖZÜNDEYİM..

Sabır fazlaca yoruldu
Akıl da hayli duruldu..
Zaman büktü belini..
Hayal ayağını kırdı evde oturdu
Hayat züle çevrildi,
Kalp sorma şarap yapıldı..
Umutsa çiğnendi, ayaklarda..
Okkalı sözler tek tek yutuldu
Kuyruk kıstırılıp bir köşeye  oturuldu.
Sözündeyim hayat sözünde.




24 Nisan 2018 Salı

EY KOCA GÖK..

Ne çok anlamlar yükleriz gökyüzüne.. umut deriz, özgürlük deriz.. bazen ne kadar da hüzünlü şu bulutlar diye geçiririz içimden. Olmadık an kasvetli havalar sandalye çeker oda oturur ta kaburgalarına.. güzel günler, kara geceler belirir bazı. Sonra özgür kuşlar kanat çırpar semalarda ruhun havalanır gider peşi sıra..  Yani derim ki gökyüzü insanın içidir baktığında gördüğü anlık ihtiyacı yada hissettiğidir.. ne ararsan var işte orada kalbimizin tavanıdır çünkü kendileri.

SUSTUM..

Konuşmaların ardına, kelimelerin peşine düştüm düşeli, kırık bir kalp taşıdığım sinemde
Bıçak olur döner kanırtır beni sözler..
Sayfaların açtığı insanda tutturamadığım şu derin sızan yarayı,
sayfalara sarıp sarmalayıp çekilmek istiyorum dünyanızdan.
Bir gün batımında dinlendirmek bütün bu ağrıları..
Umuyorum.. umuyorum.


OLMUŞ..

Bu kadarda olmazlarla yoğurduğumuz bir günün daha sonuna geldik..
Ama oluyor dimi oluyor.
Art niyetinize çiçek ekeyim sizin.

23 Nisan 2018 Pazartesi

GÜNDEN KALAN.

Alışmam gerekenlere alışamamam
Hergün aynı akıl tutulması
Sıcak şaşkınlık dumanı üstünde
İlkbaharı taşıyıp içimde gün sonuna doğru sonbahara dönüşümüm
Aptallık farklı sonuç beklentileri
Kesememek biletini umudun
Sonucu başından belli diyologlar
Gelişi bariz yalanlar
Ağızda şık duran
Icraatta atıl sloganlar
Yürekte demlenip klavyede yol bulmuş atışlar.
Yine eksik bulunamamış anlamsızlıklar dolu eteğimde
Nafile tükenişler
Günden aşırılmış sözcükler hep bu sözcükler..







BIRAKTIM..

Hayaller hayatlar ekseninde gerçeklere çok sert toslama evresi var..
Önce biraz direnç sonra direncin en sağlam noktasından kırılması.. ve vazgeçiş kayboluş düzlemi.

21 Nisan 2018 Cumartesi

Yara..

Yaramın üzerinide hep açık tuttum çabuk kabuk bağlasın diye..

KALBE SIKIŞIK..

Neyse kalbimin buğusuna çizilen
İçimde eriyip akan...
Sonra yine yeniden
Aniden bastıran ağır sisli hisler
Göz gözü görmez sözler
Kesen takati, boşluğa salan
Kelime artığı asıl denilen
Gizlenemeyen pespaye özler
Içime tuttuğum aynam
Unuttuğum nefeslerim
Sıza kaldığım yamalı sözcükler
Kendimden aşağı düşüşler
Serzenişler kendince avunuşlar
Hepsi bu.


HİÇSELLİK..

Artık hiç birşey iyi gelmiyor bana
Artık hiç bir şey kaldırmıyor düşen dizi yaralı, paramparça canı
Artık umutlu günler düşü terk eyledi beni
Artık kaybetmek birşey ifade etmiyor bana
Artık bahar bile kandıramıyor beni
Içimde ki çocuk hiç bir oyuna katılmak istemiyor
Arkadaşlarından uzakta onları izliyor küskün, sessiz..

KIMSE BISEY DEMEDİ..

Az daha sevse kendini yitirirdi
Sevmezsen sevme dedi kadın.
Az kalsın ölecekken
Umrumda değil dedi sonra
Sonra..
Kimse demek istediğini demeden
Kapandı bir perde..
Acı ve gerçek karanlıkta kaldı
Kemirgen zamanlar boy verdi
Hiç kimse bişey demedi ama zinhar.

BİR NEVI SÖMÜRÜ..

Sömürülmüş duygular duygu sömürüyordu
Eline batmış dikeni gösterir gibi
Yüreğinde ki mıhları gösteriyordu dizeler
Karşısına alıp söyleyemedikleri ip ip dizilmişti gözlere
Naif naif döküyordu içini
Hem bütün dünya duysun der gibi
Hemde kaçma isteği aklının hep bir ucunda.
Deli gibi yaşama arzusu şavkıyordu, tükenmiş duruşun ardında..
Hepsini dinledim, yazdım onun kırılgan duygularında yaprak kıpırdatmadan..



20 Nisan 2018 Cuma

HERŞEY YOLUNA..

Alışmıyor insan hiç birseye zorunda bırakılıyor. Her zorunda bırakılan şey uygun koşullarda özüne ve sözüne dönüyor muhakkak..
Annem olsa domuzu kessen kanı ormana akar derdi ben biraz lafı evirdim.

CAN GERGEFTE..

Sürümcemeler asılıyor canı
Umut doyuruyor şu garip diyarı
Kendim yine inmez, tepemde
Güneşte çekip gitti en olmayacak yerde
kaldım ben yine bir gergefte
Güzel nakışlar çıkmaz simdi bu kederde
Ne varsa sök getir şu irinin kininden
Belki biraz unuturum şu iliğime sızan iğneleri, renksiz ruhları.







İSİM NEYDİ..

Bazı duyguları isimlendirmek çok zor
Adını bulamadıkça içinde tuhaf huzursuz bir boşluk
Anlamı gelene dibine çökenedek
Flue dolanır ruh ortalarda.
Insanın kendine ahmak demesi zor oluyor tabi..

BEN ARTIK..

Sen ben düzleminde gel git hayatlar
Kafam da herşeyin en ince ayrıntısı sancısı
Hakkın yerini bulması arzusu
En içten cana değmiş dileklerle
Görmek istiyorum kabulleri
Baharları renklendirmek mutlu bakışlarla
Ferah bir esinti saçlarımda
Dans etsin istiyorum.
geçmişçesine içimden bir huzur
Ben artık yeşil çam ezgileri mırıldanmak istiyorum.



19 Nisan 2018 Perşembe

YAPRAK YAPRAK DÖKÜLÜRKEN

İstersen psikoloğa gidelim
Bütün şairler yazarlar açlık ve sefalet içinde ölmüştür
Mutsuz musun
Bu ülkede şair yazardan bol ne var
Her önüne gelen birşey yazıyor
Delirdi bu ha
Eskidende normal değildi iyice uçtu
Bunu sen mi yazdın
Bunu kime yazdın
Bunu bana mı yazdın
Banada bişey yazsana
Abla ya şu resmin altına bişey söyle de yazayım
Hediyeye nota ne yazayım
Iyi biraz oyalansın ona iyi geldi
Iyice melonkolige bağladın ha
Şununla ilgili bişey de yazsana..

ÖFKE HARBİ..

İçimdeki öfke ürkütüyor beni
Onu dizginleyememekten korkuyorum
Zira tepemin tasına çok yakın dolaşıyor
Bu duygu bana yabanıl
Bu kin bu yüreğe eğrelti
Yapma yapma.
Sen bu değilsin
Yapma.

KENDİMMİŞ VAZGEÇTİĞİM..

Yorgunluk yaşama anlamını yitirdi
Yaşanamamışlara devşirdi kendini
Öyle titrek bir tedirginliğe bulaştım ki annem
Ellerin bile iyi gelemez çürümüş yaralarıma
Susturulmuş herşeyimin sızısı şuramda düğüm..
İkinci bir emre kadar durdurulmuş herşey
şair Ahmet Erhan tarafından ölüm bile 
bende bekledim anne
Sonra vazgeçtim,
anne vazgeçtim..
çok sonra anladım vazgeçtiğim kendimmiş..
Bende kitledim kendimi içime çıkarmıyorum insan içine anne
Çıkarmıyorum...

ŞOV YOK.

Kalabalığın içinde yer edinemeyen
Hayata hep muhalif düşen
Kalıplara sığmayan aciz bedenimin
Rol kesmesi gerektiğini düşünmüyorum bu hayata..
Dünyadayım çığlık çığlığa
Ve bu durumdan yeterincede muzdarip.
Gereksiz gösterilere gerek yok.
Çiçek bile yerini sevmeyince soluyor
Ben nasıl gül dökeyim cemalime.

SEN NE ARA..

Sen.. Sen ne zaman şiir oldun
Ne zaman haddini aştı anlam
Ilk hangi şair silkeledi
kalbine o sözsel ılıklığı hangi yazar düşürdü
Ruhun ne zamandır notalarda salınır
Bu kadar mavi, bu kadar siyah ne ara yer buldu göğünde
Ya bu koca umut ne zamandır kandili gecenin..
Meraktan.. mahzur gör..



Şimdi böyle bir yerde günü uğurlamak vardı
Tanrı şahit olsun tek kelime yazmazdım.. şiiri ben olurdum gün batımın.. en can alıcı mısralar gözümden okunurdu.. böyle bir yerde bitsin akşamlar. Bak bu bir umut.

18 Nisan 2018 Çarşamba

ÇALINMIŞ ŞEYLER..

Ne varsa çalınmış sesimden
Ne varsa koparılmış içimden
Ne varsa diri diri gömülmüş ömrümden
Ne varsa dolanan huzursuz huzursuz uzuvlarıma
Ne varsa sökülmüş umudumdan
Ne varsa zorla yere bıraktırılmış..
Saat 4:33 hemde bahar uyutmuyor.

HUZURSUZLUK..

Olmadık zaman uzmanlığım
Dengesiz uyku sorunum
İyi dediğimin üç vakitlik canı
Ufuk çizgisindeki göğü aydınlatan büyü
Huzursuzluğun kocaman kucakladığı ben
Iyice belirginleşen, kavrayan, kan akışımı hissettiren değişken gel git duygular
Sabaha karşı yaşadığım şu anlam kanaması..
Huzursuzum, huzurlanmam..


ÖZLEDİM..

Gün gece oluyor, gece gün
Hasretin birikiyor, birikiyor yüreğimde..
Madem ben gidemem sıcağına
Istemezsin artık beni..
Rüzgar varsın getirsin kokunu, güneş ısıtsın hep üşüyen o yeri incitmez ayaklarını
Madem ben senin bir daha tutamam avuçlarını
Kelebek konsun, o sıcağını kalbimde unuttuğun narin ellere..
Hasretin bir çiğ, yağıyor gecenin deminde, ıslanıyor her yerim..
Çok özledim diyemem
Ama, hisset isterim.

NİSAN AKŞAMI..


Hafiften geceye fon verin..
Bahar akşamı bu balkonlara yaseminin kokusu tütüyor
Tanrım deli ediyor beni bu..
Hafif bir dokunuş, ürperti serinlik tenlerde
Tepende de tek bir yıldız varsa sana göz kırpan
Serde de aşk..
Esir olursun bir nisan akşamına..


AYNI..

Dinsizin hakkından gelen imansızın, dinsizden bir farkı yoktur.

DURGUN...

Karanlığın içinden güzel birşeyler aşırdım yıldız tozu olmalı
Hengâmeden bir an olsun  duruldum
Alevlenen ne varsa sinire dair külüne su devirdim..
Kurbağa geldi sonra yanıma
Gölgesine şaşkın
Öpsem prens olur mu acaba diye yine içimden geçirdim
Sözü bak yine masala çevirdim..



Bak

Gül hanım tomurcuklanmış.
Bak bu bir umut.

GİTMEM GEREK..

Içimde tazelenmesi gereken bayat hisler
Sulanması gereken umutlar
Yıkanması gereken bakışlar
Gidilmesi gereken yollar
Görülmesi gereken dağlar
Denizler birikti yine..
Gitmem gerek.


17 Nisan 2018 Salı

BİLMEDİĞİM BİR YOLCULUK..

Artık yorgunluk tinsel
Artık ruhum baygın, manasız yatar kâğıtta..
Sorular sorular..
cevaplar cevaplara..
Nereye gideceğini bilmediğim bir seferdeyim
Belirsizlik, yolda bulduklarım gerisin sıra çağrdıklarım
Kitaplarda, insanda içimin karanlığında gördüklerim
Sözün ağırlığı, yaşın dinginliği
Melodinin tınısı
Maviye ulaşma arzusu
Iyi insan yüzü gözü hürmeti inancı belki de dünya da tutan bu.

SADECE İZLEDİM..

Sabrı sessizliğe taşıralı bir hayli oldu
Hissizleşeli ya da öyle sanalı
Seyre dalalı insanları
Nasıl kendilerini korumaya aldıklarını, nasıl korktuklarını
Nasıl sustuklarını, hayallerini gerçek gibi anlatışlarını..
Acıma yetime iğrençliklerini
Kötülüğü normalleştirme süreçlerini
Nasıl ezişlerini birbirlerini
Nasıl  yok sayışlarını izledim.
Çekilerek içimin dibine..
Öyle sessiz sessiz..





16 Nisan 2018 Pazartesi

BİLİN İSTERİM..

Parmaklarımın arasında pul pul dağılan herşeyim
canlı cansız..
Zaman vefasızlığı insan kaypaklığı
Yaşını başına alamamış insan ziyanları
Parmak yalayıcılar
Sözü ayrı özü ayrı dolananlar
Kuşlardan nefes dilendiren heyhat
Tarih çıkarımsızlar
Yürek oyucular
Kendinden başka kimseyi sevmezler
Dünyayı kendi etrafında dönen sanan gelişim kayıpları
Asla sahibi olamayacakları her şeyi kınayıcılar
Bu dünya çok büyük değil
Sopası yok bilin isterim.





HESAP..

Tarih hesap sormaz
Insan hesap sorar
Soran insanda feyz alır
O iş de yaş.

İŞ..

Bir işi para kazanmak için yapıyorsan o işi sevmiyorsun demektir.
Gönülden gelen iş umumîdir.
Halkı kucaklar, dünyayı kucaklar
Velhasıl kelam kalbi kucaklar.

ÇARPIK RUHLAR..

Çarpık kentleşen şehirlerden bozuk ruhlar doğuyordu gün doğumunda.
Sürüklenen uykular suratlarda hep uyuyor, kalkmıyordu..
Kirliydi ilişkiler, göç etmişti içtenlik uzak diyarlara
Yetersiz akıyordum sokaklara
Dilim dolanıyordu başıma,
Söylediğim laflar hep davacı bana
Sustukça kelimeler dökülüyor göğe
Tersine yağıyor, duman soluyor
Kenti öldürüyordum ruhumda.
Belkide yavaş yavaş beni.





MASUSCUKTAN..

Kendimi hep denize koşarak kaçarken
Bir dolabın içine saklanmışken
Basbas çığlık atarken yakalıyorum..
Aklımdan..

SABAHLAR...

Sabahlarıma karışmış sası yumurta ve ikinci sınıf yüzey temizleyici kokusu
Yerini yine bulamamış hayata karşı o soluksuz duruşum
Düzgün nefes almayı unuttuğum dakikalarım
Söylenenlerin temeline inme sorunum
Pekte yanıltmayan insanlar çözümüm
Neden, niçin sorularım
Hiç olmayacak yerlerde
Çocukça saklanma dürtüm
Ama yine de sabah altıda kalktığım sabahları sevmem beklemeyin benden.




15 Nisan 2018 Pazar

ESKİMİŞTİ HERKES..

Kaybetme korkusuyla koca bir köye son kez bakarken bir mezarlığa bakarcasına içim cız etti.
Herkes yaşlanmış ve yorgundu
Aklımda bıraktığım gibi değildi hiç bir kimse
Ve eskidim bu görselde..
Çocukluğumu aramaya koyuldum.
Bi kaç anıdan başka pek bişey gelmedi ele.


DAĞILMIŞ GÖLGE..

Hüzün buğusu ses tellerinde
göz kapaklarında bir taş yükü
Bir umut usulca, zorla kargaya ufak bir bakış
Acılı bakışı yere düşürüş.
Parmaklarının birbirine olan husumeti..
Beyninde dönüp duran aynı abuk çaresiz mırıldanmalar
Sigarasının külünün kendi ağır aksak yere bırakışı
Önünde soğumuş bir kahve, oturuyordu dünyanın herhangi bir köşesinde
Bozuk bir saat gibi.

14 Nisan 2018 Cumartesi

BÖYLE ACI..

Bütün vedalar dikilmiştir karşına
Şarkılar ümüğüne çöker kalbin
Sabahın gecene karışır
Donuk hisler yağma öncesi göğe keser
Nefesin dalar derinlere
Kalp atışın kulaklarında
Sezen abla haklı konuşur
Uyku peşinde dolanırsın, haylaz kaçar
İliklerinde böyle acı görülmemiş
Bitik düşersin yatağa..



DELER GEÇER..

Kalp ezilir, nefes baskı yapar, plansız kalır insan bak bu bir çaresizlik.
Bak bu ummazlık, bak bu bir kesik.
Kalpte kağıt kesiği hemde.
Herhangi bir iddaya yer verilmez, onmadık kırılır teli gönül bağın.
Düşülür candan ta cana. Geceye korku, acı hakimdir artık.
Parçalanmıştır minicik zerreler bile..
kayar hayat ayaklarından, söz çelme takar afallar ve düşersin kendinden..
İmdat dilersin, gecede kuşta yoktur bir imdata yetişecek
Ağlarsın ılık ılık, yok olursun yastıkta.

İNSANA UMUT..

İnsanlar yanıltmıyor ve şaşırtmıyor artık..
Ah şu umut varya umut.. insanlığa dair bitmeyen yüreğimde o bağlıyor  o!

OTOBÜSTE..

Makyajı fazla kaçmış ergenimiz
Şişeye düşmüş kokanca ablamız
Metroseksüel bayımız..
Sağımda ise
Ey koca akdeniz! dimağmı kurutan, ruhumu dizine yatıran
güzel su.
Yazdıklarıma yan göz bakmaya çalışan hanım kızımız
Özerk göbekli polis amcamız
Yeni yetme muavinimiz
Muhabbeti son bulmaz şoförümüz
Kulaklıklı uyuyan abimiz
Dökülen parmaklarımla beraber yolculuk yapıyoruz.
Fonda sezen ablamız.
İyi yolculuklar o vakit bize.

BATIMI GÜN..

Kuşlara emanet ettim birşeyleri..
Yorgun solgun güneşi gönderdim evine
Aşırı anlam yüklemesinden gerilmiş
Yorgun hisleri saldım çayıra
Gelincik, papatya, karahindiba çizdim gözümün daldığı boşluğa
Acı, gözyaşı tuzu serpili ruhum iyice yerleşti koltuğa
Yolları geçirmeye başladım içimden
Kalemi düşürdüm sesime
Yazdım, süzdüm..
sıza kaldım gün batımına.


DOĞRU İLETİŞİM..

Karşılıklı diyaloglar kurarken seçilen kelimeler çok önemli. Direkt yargılayıcı, öğüt verici, küçümseyici cümleler kurduğunuz takdirde konuşmada karşı taraf direkt iletişimi kesiyor ve kalkanlarını indiriyor. İletisime bir set örülüyor, korumaya çalışıyor kişi özsaygısını ve çözüm için başlamış iletişim hezimetle son buluyor.. birşey söylemeye çalışırken haksız duruma düşebiliyoruz. Bu sebepten kelimeler paldır küldür değil büyük bir incelik ve empati çerçevesinde kurulmalı ki sorunlar çözülebilsin, söylenmek istenilen tam aksadilsin dimi. Huzurmuzur olsun evrende..
Ha, buarada iletişim çift uçludur, bir taraf sağır kalırsa ya da amacı uzlaşmak değilse nafile bu dediklerim..

DÖNÜŞÜM..

Boynun borcuydu yaşadık
Kalbin lütfuydu sevdik
Kaderin tersiydi düştük
Adamın cinsiydi kovduk
Aklın cağıydı estik
Cana can değdi kırıldık
Doğanın rengiydi aldık
Topraktık döndük.


UMUT.

Bahar dönüp geliyorsa, doğa gebeyse umut hep var.
Hadi kalkın!

13 Nisan 2018 Cuma

KANDİL.

Bu yarıların hesabını Tanrı alacak!
Sıranı bekle.
Yüreğe düşen o kor seni bulacak
O yangın yakıp kavuracak!
Kandil umudu.

YAŞIM YAKTI..

Gözlerimi yaşın tuzu yakıyor.
Pişmanlıklar, zamansız gidişler tuzu çörenkliyor pınarcıklara
Ansız, istemsiz son buluşlar yakıyor ciğerleri..
Ve biliyorsunuz dünya kaldığı yerden devam ediyor.. bana yüz bin eksik.
Bin doğanla..

ÖLÜM.

Pişmanlık sıkıyor yüreği, bırakmıyor..
Ertelemelerin hesabı çok ağır terk-i diyar eylemişse ruh..
Gözünü açıp bakamıyor insan ölüm acısıyla yıkarken vedaları, vefa sızlıkları
Gelemedim, son kez göremedim ağıtları..
Rehbere bakıyor gözler yağışlı.. kalp erimiş.
ben şimdi kimi arıyacağım feryadı yakıyor yürekleri.
Kendi eksikliklerini hesaplıyor insan bir yas evinde..


12 Nisan 2018 Perşembe

BİR BABA..

Bir baba kalbin direğidir
Eksikliği hele hele yokluğu
yıkar, yarım bırakır evrende ruhu
Güvendir bir kere.. tam vermese bile güvendir baba
Sevilmektir, hissettiremese bile sıcaklıktır içte, güzel bir sızıdır burunda
Dededir sonra baba tutar elinden seni bakkala götürür, gezdirir..
Çekingenliğindir bazı..
Bütünklüktür ama baba parçalarını tüm tutan varlığın..
Aşktır o en ilkinden.


CANIMDIR..

Kelimelere sığınma talep ettiğim doğrudur. Dünyanın acısından koparsın, dünyanın acısını alsın diye yüreğimi tuzlayıp suya yatırdığım.. acısını alıp akıttığım kâğıda mürekkep canımdır.

SON BAKIŞLAR..

Karanlığı bakışlarımla delmeye çalışıyor
Yolu yine içimden geçiriyorum
Söylenecek sözün olmadığı, acıyı bir bakışla, belki bir omuz olarak paylaşılır mı bu bilmem ama paylaşmaya gidiyorum
Film şeridi hayatı geçiriyorum karanlıkta, son bakışını gözüme getirmeye çalışıyorum.. artık sevdiklerime bakarken bir daha göremezmişim gibi son bakış dokunuş topluyorum. Ben büyüdüm sevdiklerim yaşlandı korkuyorum.. gidemiyorum yanlarına kısıtlı izinler sorunsalı
Doğanın kanunu diyorlar ama korkuyorum işte.

ALİ AMCA..

Ve ölüm de var. Hatırlatır kendini bize. Bazı kayıplar insandan bişey söker alır. Bugün çocukluğumun bir anısı sanki alındı benden. Kendi halinde bir adamdı. Altı çocuğu var, hepsi için ayrı ayrı çabaladı.. çok çalışkandı vesselâm.. iyide yaşardı. ehli keyf adamdı ayrıca her akşam yemekten sonra bir tek koyar bağlamasını eline alır tıngırdatırdı.. bende onu izlerdim hayran hayran.. Laf olsun diye değil gerçekten iyi insandı Ali amcam. Mekanı cennet olsun. 😢

UYKU

Uyumak uyumak istiyorum saat öğle bir
Uyuyamıyorum uyuyamıyorum saat gece bir.
Işte olay bu.

NEYSE O..

Hayata rol yapamıyorum
Rahatsızsam suratımı asarım
Neşeliysem dans eder, şakırım
Huzursa ihtiyacım sığınma talep ederim kendime, doğaya
Sevince severken öldürebilirim, ayarsızım
Huzursuzsam sızım sızım sızlarım en ufak zerreme kadar
Küsmem ben kırılırım
Bir gülüşe tav olurum
Sevgisizsem şayet solarım..
Buda benim serbest stil yaşama becerim.

11 Nisan 2018 Çarşamba


Hepimiz acıya hakimiz kapatalım bu konuyu umuda geçelim mi.

ONARMAK..

İnsanı yine kendi onarır
Tek tek öpün ve yüzleşin yaranızla
Yeterince sahte zaten herşey
En azından kendinize dürüst olun kandırmayın yazık canınıza.

MIZMIZ..

Neysek o değildik işte
Alınmıştı oyuncağımız elimizden
Henüz oyuna doymamış, üstelik acıkmamıştık da
Zorla sokdular eve
Öyle huysuz öyle mızıltılı kaldık içerde
Aksi çabuk unutma yeteniğimizde düşürmüştük parkda
Vırvır çekilmez olduk.

BİRİLERİ..

Birileri büyümüş birileri küçülmüş
Birileri susmuş birileri haklanmış bundan
Birileri direnmiş birileri anlamaza yatmış
Birileri kesmiş birileri asmış
Birileri hep yanmış birileri körüklemiş
O birileri aslında yokmuş hep varmış gibiymiş
Herkes işine geleni almış
Hakikati asla.

DEĞMİŞTİ CANA..

Bir isyan bir yakarış yükselir arşa
Belli değmişti ta cana
Çaresizlik, imkânsızlık, haksızlık yakmıştı.. kavurmuştu eti.
Bütün güzel umutlar bir anda yok olmuştu
Sesi dolu bulut yağdı yağacak
Sadece anlatıyordu anlatıyordu
Iyi bi şeyler duymaya bir limana ihtiyacı vardı
Dostum tutta kaldıralım benim şu umudu der gibiydi bi çare..
El verdim.
Keşke fazlasını yapabilseydim.
Yapamadım.
Kapattı telefonu
Acısı hala kulaklarımda.

VAZGEÇME K

Vazgeçtim dediği yerden insan kendisiyle bir savaşa tutuşuyor..
Galiba yenilen pehlivan doymuyor güreşe
Kendine sarıyor.

AKDENİZ NAZLIDIR..

Bizde yağmur öyle hemen yağmaz; nazlı bir kızdır akdeniz önce yüzünü döker, baskın gri olur her yer, içine bunalır.. sabırlıdır yağmaz hemen.. bekle yağmur anca geceye yağar.

ANLAMA KITLIĞI..

Aşırı idrak yolu iltihapından çoğu anlama kıtlığı çekerim.
Şaşkınlığı mı maruz görün ya da görmeyin aklım almıyor benim komplike giyimli Dallas dizilerini.

SAIR KARIŞTI..

Şairinde kafası karışıktı belli
Dizeleri ordan oraya savurmuştu
Ne dediğini belki kendide bilmezdi
Şiirin içi dolmuş bariz
Kelimeler ayağa takılıyordu
Söyleyemedi yine canı gönülden istediğini
Kavuşturdu kara sinek düşlerini
Siirin gididişine bakın hele yürüyüşünden belli..

ÇOK YÜZLÜLÜK..

Hayatın daha kaç yüzü var bilmem
Gittikçe içinden çıkılmaz bir hal aldığı yüzsüzleştiği sabit
Beni benden daha ne kadar uzağa ata bilir bilmiyorum
Ama iğrençleşip, çirkefleşiyor..
Kanıma dokunuyor.
Susup susup dolduruyorum içimin ağrısını..
Yazmakta boşuna bir uğraş azalmıyor netleşiyor acı.. birikiyor.

10 Nisan 2018 Salı

Gitmek istediğin kendin olunca gidecek yerde kalmıyor.

İNSAN EVLADI..

Damaklarımda tam doyuma ulaşamamış kahvenin o buruk tadı
Rüzgar eser içime durmaz eserekli
Göğü söküpte atsan üstümüze
Kapatırmı bunca şeyi
Herkes çok iyi, o vakit ey insan evladı, kim bu kötü
Iyice eğilip baksan özüne
Sende kaybedersin o ağızdan çıkan bilmiş, kendinden emin sözü.



KİM BİLİR..

Ufak ufak kayıyorum aranızdan
Incitmeden sessiz sessiz..
Onmadık bir zamanın ortasında durmuşum gibi 
bütün zamanlar son bulmuş.. derin, sıyrık bir acı dolaşan damarlarımda.. belki en iyisi vazgeçmektir kim bile bilir ki..

Eksile eksile ilerliyorum anne
Çoğulcuydum, bilirsin..

BEYNİME SIÇRIYOR..

İçimden yine bir şeyler uçuyor, kopuyor sanki
Kuru bir inada evriliyorum
Keskinleşiyor tavırlar
Sert düşüyor bak yine yere adımlar
Sadece birinin bana bişey yapamıyacağımı söylemesi yetiyor alevlendiriyor külü..
Bu haleti ruhiye yükseltiyor beni
Çaldırıyor çanlarını aklın
Ben bu hissi iyi tanırım
Yaptıracaklarınıda..

9 Nisan 2018 Pazartesi

MARTI..

Birgün martı olacağım hepiniz göreceksiniz!
Özgür özgür uçuşacağım semalarda ahdım olsun!

LAZIM..

Görmek için uzaktan bakmak
Anlamak için susmak
Sevmek için emek emek sabır
Kalmak için bazı vazgeçmek
Bilgi için hiçlik
Umut için yaşamak yeterdi
Biz olayı abarttık galiba..

AŞK VE ŞİİR.

Gecenin ve gözlerimin verdiği yetkiye dayanarak
Bana şiirler okudu o gece..
Ben o mavi deryada kayboldum
Aşka siir değmişti bir kere
Başka türlüsü mümkün değildi
Bin kere yine yeniden sevdim.

İçimden insan geçmez
Öyle bir tenhalık

ULUSAM..

Keşke yazılanlarda çığlık atabilse
Ben şuraya kocaman bir çığlık, uluma filan bırakabilsem
Ihtiyaç duyuyorum buna
Siz beni çığlık bastı sayın
Olur mu!
Bunaldım.

İYİ İSTİRAHATLER..

Bir mesai çıkışı yorgun argın
Telaşa mahal vermeye dermanı kalmamış yürüyüşler
Alınması unutulmasın sakın ha ekmekler
Mutsuz monotonda sıkışmış gidişler
Otobüslerce, arabalarca suratsız yol alışlar
Sabırsız kornalar, uzayan konvoylar
Ne pişirsem kimi kafalar
Eve gitse ayağını uzatacak gövdeler
Sürmesi akmış, kravatı kaymış zümreler
Yaşamın ilk yarısını tamamlamış
Kazan kafalar..
Iyi istirahatler.

HAYAT

Gözlerden, kulaklardan, beyine
oradanda yüreğe düşen his damlasıdır hayat.
Sende ki seyridir dünyanın.

DAĞITMASIN..

Bitektir düşlerim aklımı sıksam fışkırıp akar
Umutlarım kurak bozkırlara dönüşdüğünden beri
Boy boy düşler sararttım göğe
Baktığım yerleri karalarım hoş, boş fikirlerle
Başka başka âlemlere revan olalı
Unutkan adımlarım yolları
Nereye gideceğim belirsiz
Geldiğim yara hala içimde
Mutsuzlukla emzirdiğim kelimeler emekler gözlerimde
Bundandır kaçışım sizden dağıtmasın ortalığı..


YAĞMUR ŞİİR..

Yağmur romantik yağıyor vesselâm
Şairane ruhlarda şiire dönüşmek üzere
Islak harfler dokunuyor kalbe
Yıkanmayı anımsatan damlalar pak bir huzura dönüşüyor
İrinlerinden arınmak, gözeneklerini açmak ruhun
İyi geliyor.
Bir karanfil düşüyor ansızın ıslak kaldırıma yüreğimden
Aşka dönüşüyor yağmur...

8 Nisan 2018 Pazar

SUSARAK GİTMİŞ..

Her siir eksik daha söylenememiş asıl istenen
Kelimeler yontulmuş bir usta inceliğinde, içine saklanmış anlam
Her insan giz, sözü başka yüzü başka
Asıl söz suskunlukta..
söylenen yürekten gelmiyor bildim
Koca koca susmuş kimse anlamamış
ilişik yaşarmış meğer
efendi çocukmuş
Atmış beynini kafasından kimse anlamadan.
Kıymış özüne terk eylemiş han'ı..

İŞ HAYATI..

Çalışırsın para verirler
Karşılığında yaşam enerjini çalarlar senden
Uyku taşır, uyku getirirsin eve
Başın düğüm, planlar kotalı
Yarın aynı bilirsin
Kullanacağın sözler, karşılaşacağın sorular bile aynı
Daha yer bulamamışken kendine..
Koca bir binaya sıkışıp kalırsın
Yerin belli, sözün bellidir
Gideceğin, geleceğin yer tatilin hepsi..
Kimse sevmez işini sende sevmezsin girersin o furyaya
Radyasyondan tehlikeli insanlarla karşılaşırsın, zamanla umudun kanar, tükenirsin..

DENİZ KIZI..

Ayı avuçlamış bir kadın
Denizi sıkmış koynuna
Saçlarından martılar uçuşmuş
Dilinde o eski şarkılar
Kulaklarına sözler fısıldayan şairler..
Yıldızlarını yakmış gözlerinin
Pullarını bırakarak ardında
Kaybolmuş denizde
Kimseler bir daha görmemiş o akdeniz kızını..

HİÇ TANIŞMADIM..


Aynı hüzün sarsmış bizi
Aynı çekilmiş kanımız
Aynı hiçlikte yürümüş hiç karşılaşmamışız.
Aynı duygu oymuş kalbimizi
Aynı şiir bozmuş ritmimizi
Yoksunluk hissi dayanmış kapımıza
Biz seninle hiç karşılaşmamışız.
Aynı krala isyan etmiş
Aynı toprağı paylaşmış
Benzer gecelerde zulüm görmüş
Sabaha zor atmışız canımızı
Biz seninle hiç karşılaşmamışız..
Aynı şekilde dermansız kusmuşuz hayatı
Aynı baş ağrısına yazmış
Ama tuhaf dimi biz seninle hiç karşılaşmamışız
Belki farklı zamanda geçmişizdir bu dünyadan ya da yanyana kim bilir..

ANLAM ARAMA SEANSLARI..

Uyanmaktır sadece bazen mutluluk; bitmez denen geceden çıkılmıştır, yorgun ama içinde bir yaşama kırıntısı..
Güçtür bilgi aslında ama acısı içindedir, değiştirilemez şeyler batar canına, çaresizlik çöker bazen soluna..
Anlaşılmamaktır çokça anlayan insanın vebali..
Anlamasalar da olur diyip, burun direği zonklatan hüznü kalpte gizli..
Ya anlamak, anlamlandırmak binlerce havada duyguya yer açmaktır aklında..
Huzurdur.. huzursuz ruhlara bir parmak çalınan.
Doğru sorudur her zaman kendine, dünyaya açılan kapı.
Ve o dünyada kendinde kaybolmaktır anlamlandırmak çoğu zaman..
Karmaşadır, karmaşıktır bazı, bazı da bir o kadar basit bu dünya ağrısı.



7 Nisan 2018 Cumartesi

*****

Mesela gülmek değil mesele artık kalbimi kandıramam.

HUZURSUZLUK DÖKÜNTÜSÜ..

Kaderden kopukluk
Direnme iç güdüsü
İnat, ister kuru deyin ister yaş
Uzatmak boyunu celleta bazıda
Huzursuzluk sarması yine olmadık zaman problemi
Bir omuza dayayıp başı bir an kavuşmak o kadim huzura
Kısacık bir zaman
Çoğu vakit aynı kaçık arzu
Derinden gelen
Beni abluka altına alan..
Ellerim havada
Ordan oraya yorgun kıvrılışlar
Düzensiz yaşama geçiş
Hücrem içimde saklı
Bu dünyada müebbet
Gelip geçici bir yolcu.



Koşarak kaçma isteği var ruhumda
Heryerden, herkesten, kendimden..

BOĞAZDA BİR KALP..

Her şeyi sıkı sıkı bastırdığım göğsüm ağrıyor
Geçmiyor nefes burnumdan
Esiri yaşamın, çapı daralmış varlığım
Heyecanı gitmiş elimin kolumun
Doruklarmış, görünmez olmuş
Donmuş kalmış akıp giden şeyler
Ileri geri sızmışım zamana
Nerde sızıp kaldığım bilinmez
Nerden kalkacağım bilinmez
Adım yok, yurdum yok
Taşıyacak beni göğe umudum da yok
Sözler tarafından çizilmiş atılmış bir kalbim var
Evet sadece bir kalbim var hissettiğim boğazımda..

6 Nisan 2018 Cuma

ESKİDEN..

Gemi yakmazdık biz canımızı yakardık
Aklımızı oyardık içine hümanisttik çiçekler ekerdik
Ovalarda açardık bahara müteakip gelincik olurduk yarada
Severdik, kusuru kendimizde arardık
Mavi mavi bakardık dünyaya
Budaktan kaçınmazdık
Özlemi, aşkı, sağcıyı, solcuyu sorardık
Cevap alamazdık aklımıza oturacak
Inançla çayır çimen arasında yatardık
Sırtımızda umut taşırdık bıçak değil
Hoyrattı dünya yorulduk
O sebepten..


İLK AKŞAM..

Gün içimden çekiliyordu yine
Olmadık saat uykusu asılıyordu
Tuhaf bir huzur gölgeleniyordu ruhuma
Beni bir sahile bırakıyordu
Aşırı birbirine girmiş duygular
Beni azad ediyordu galiba
Ruhum gün boyu gerildiği çarmıhtan indiriliyordu
Ve ilk akşam beni yılgın atıyordu yerlere..

YAKTI AŞK..

Yorulmuştu aşk
Ilgisiz kalmıştı haylice
Küsmüştü kalbine
Iramıştı kendinden ya da öyle görünüyordu
Küllenmiş gibi görünen bir kor közü içinde saklıydı aşk
Bulduğu ilk fırtınada alev aldı aşk..
Yaktı aşk.

DÜŞÜNÜLMÜŞ KONUŞMA..

Daha önce defalarca yapılmış bir konuşmanın gerçekleşmesiydi o konuşma. Kimsenin sesi titremedi, herşey düşünülmüş ve replikleri belli bir konuşma ceyran etmişti.. Herkes taşını dökmüş fırtına son bulmuştu sanki büyük fırtına öncesi sessizliği gibi bir sakinlik belki. Güçlü duran gitmiş, öbürü çökmüştü karman çorman bir sürü soruyla..

ESKİ TAKTİK AYNI HAMAM..

Klişe şeylerden söz edeceğim size işe yararlılığı baki..
Hala kaçan kovalanır miti devam ediyormuş
Hâlâ insan soyu kaybetmeden anlamıyormuş elindekinin değerini
Hala güzel elbiseleri giyip kuşanacağım, senin önünden geçip sana bakmayacağım taktiği işe yarıyormuş.
İnsanlar gitme sensiz yaşayamam diye ağlayana bakmıyor. Peki sen bilirsin bitti diyip dik durup gidenin peşinden gidiyormuş. Masal hiç değişmemiş bildim. Arkadaşlar.

5 Nisan 2018 Perşembe

SUÇ BİZDE..

Hepimiz bir parça suçluyduk elbet şikayet ettiğimiz oluşumlardan.
Susmakla, yutmakla, hatalı seçimlerle, öfkeye yenilmekle, hırsta bileylenmekle, arzuya esir olmakla, görmezden gelmek, dokunmayan yılan mitiyle..
Hepimiz suçluyduk ben kadar, sen kadar, zaman kadar, suçladığımız herşey kadar.
Senin bu kadar büyük bir acı çektiğini bilmiyordum dedi adam..
Kadın gözlerini yere kaçırdı.

4 Nisan 2018 Çarşamba

UÇTU UÇTU..

Aklın sınırlarını genişleteyim derken bide baktım ki akıl çitleri aşmış uçmuş gitmiş. Avucumda alıngan, kırılgan bir kalpten başka hiç birşey kalmamış.

BEN OLMAM Kİ O ZAMAN..

Kendimden vazgeçmemi istiyor bu hayat.
Düşüncelerimden, kitaplarımdan, melodilerimden, fikrimden, sözlerimden uzak durmamı diretiyor bana..
Bu hayat beni almak istiyor benden.

EN ŞANSLI!

Bana senin yanında olmakla hergün ne kadar şanslı bir insan olduğumu hissettiriyorsun.
Beni ben olarak sevdiğin, değiştirmeye çalışmadığın beni bir şaire dönüştürdüğün, solmama izin vermediğin için bu coğrafyanın en şanslı kadını hissediyorum.
Yetmez ama seni seviyorum gülen yüzüm.

SÖYLEMLER EYLEMLER..

Söylenenle değil hissettirilenle  ilgileniyorum..
Ve koca evrende bir çaputluk yer bulamıyorum kendime..
Yokmuş gibi hissediyorum.

AKKUYU..

Seni de çalıyorlarmış düşlerimden duydum
Bıraktığım gibi değilmişsin
Kuru kalabalıklar gelmiş yalnızılığına
Inşaat çalışmaları varmış her yerinde
Dağlarınıda delik deşik etmişler
Büyük projeymişsin..
Istihdam olacakmış mışsın
Suyun ısınacak, balıkların değişecekmiş
Duydum ilçe bile olabilir mişsin
Seni de çalıyorlarmış düşlerimden duydum...


DERE AKIYOR DERE..

Yaşlı bir adam gençliğini arıyordu
Geçmişe gözünü dikerek dağlarda teke gibi dolaştığı zamanlar dolduruyordu bakışlarını... gücü yetmiyormuş, dağlara çıkıpta geri dönememek korkusu sarmış, gidemezmiş gayrı..
Eskiden nisanda yaylaya çıktıklarını, ekimde döndüklerini, kurdukları çadırları anlattı. Annemle aynı seyleri anlatması heyecanlandırmıştı beni, kulak kesildim. Dere akıyor dere, kumunu sere sere diye bir türkü çığırtarak gitti amca, aynı dedem gibi.. o da çığırır dertli dertli ooyyy sarı yaylam seni yaylayamadım da diye diye.. hasret salar yaylara.

3 Nisan 2018 Salı

SES VURDU BENİ..

Herkes uyudu yine bir ben kaldım
Ayaklarım buz yüreğim köz
Bir sözün haklılığı çarpmıştı beni
Çarpıkdı bende herşey ve yerleşimi de öyleydi
Söz beli büküp iki kelam edemizdim ben
Doğru söylüyordu ses..
Acınacak durumdaydım.
Haklıydı ses..
Lafügüzafdı yazdıklarım.

YÜZLEŞME!

Ne olursun bir kelime dahi etme!!
Acıdan, kederden öleceğim.
Ezikliğimi iliklerimde hissettim
Yapma!
... ve kadın ağladı.
Seni seviyorum dedi öperek adama.
Adam sustu ve şöyle dedi seni korumaya çalıştığı mı biliyorsun dimi..
Biliyorum.
...

HAKİKAT ÜSTÜNE..

Hakikatin işi ne kadarda zor halbuki yalan elini kolunu sallaya sallaya rahat rahat gezebiliyor.

GİZLİ BİR UMUT..

Yokmuş gibi gelsede çoğunlukta
Halbuki kenarda kıyıda köşede gizli bir umut kaldırıyor beni çöktüğüm yerden
Çıkmayınca can çıkmıyor işte umut bedenden
Umutsuzluk çokça kuşatsada etrafımı
Ellerinde kaldırsa yukarı tırsmış..
Sanki bana has bir umut yaşıyor bir yerlerde
Ve şu söz yükseliyor yine tavana kadar
Güzel günler göreceğiz çocuklar diye diye yankılanıyor her hücremde..
Benim gözlerimde yıldızlar parlıyor
Ay güneşe kavuşuyor sanki
Öyle bir an.

BELKİ YARIN..

Kısık seste pişmiş öfkem
Homur homur duygularım
Düşünsel serüvenlerim
Dağ tepe kaçışlarım
Yakamda eksik olmaz hüzün gülüm
Ceplerimde karalama mısralarım
Günü de belli değil ki bitsin bu zülum
Belki yarın ne dersin LENA belki yarından da yakın.

YOK OLUYORUM..

Sorun şu ki ben içime düştüm
Çırpındıkça battığım bir balçık içim
Sanırım kayboluyorum kendi kıyılarımda.
Nefessiz, sessiz yok oluyorum
Varoluşsal bir sancıda..

ESKİ BİR HÜZÜN..

Bu hüzün eski bir hüzün aktarımlı..
devam eden edecek..
Kalmış bize, o sebepten hep eski, yıpranmış, oturmaz üstümüze
Dağıtma yolu bildiğimiz bir yudum gök taşımak yüreğe
Yaşadığını ispatlarcasına derin derin mavi çekmek
Hissetmek varlığını kayıp gezegende
İz aramak olmak kaygısında
Korku, acı,  kayıp üçgeninde gidip gelmek..
Belki bir gün dönmemek kuşkusunda.



Yüreğe sıkıştırılmış bir kaç kelime bu kalp ağrısı.

YÜKLÜ SÖZCÜKLER..

Içim gölleniyor yine burda suskun bir kederde
Gardım yine düştü yüzüm yerde
Ayağımda prangam kelimelerce
Mantık kaybı kanamasından aklım hep zerre zerre
Yağmaz oldu hiç birşeyim kurak bu çölde
Baykuş dünemiş, örümcek ağ bağlamış yüreğimse yine lime lime..
Az olsun almamış kalbin ağrısını
Döktüğüm şuracığa bir kaç kelimede..




ANLATAMADIK..

Derin bir çizik yaşam
Kalpten alına şavkımış
Dik bir uçurum zaman
Dikkatli adımladığımız..
Denge problemi olanların boyladığı dip
Kiminin gülerek izlediği ufuk
Kiminin yere daha derine dikdiği donmuş bakış..
Yarım bir cümle tamamlanması pek mümkün görünmeyen
Kaf dağının ardında ki yüce burun
Zümrütü anka yürek
Akmış tonlarca mürekkep kalp meydanlarında
Kolay yol kaçmak
Zor olan anlatmakmış..


HALSİZİM..

Gecede savuşturulmuş fikirler
Güne hayrı olmayan dökülüşler
Kestirilemez tavırlar
Bulmaktan yorulduklarım
Kuru koca kalabalıklar
Başa bela sözüm
Öğrenilmiş çaresizlikler, hep bir vazgeçişler
Umudu da kesişler
Yanlış durak bekleyişler belki
Kalkmaya da mecalim yok hani..




SIRTI DÜNYAYA DÖNÜK..

Hayata sırtını dönmüş yüzlerce kadın
Saçlarına ördükleri dağınık bi hüzün
Bohçalara saklanmış gelecek yarın
Sandık lekesi kalplerinde çok bekletilmiş onlarca hayalin
Sığınma talep edilmiş bir kalbin
Yarası kalmış teninde..
Minicik elleriyle tutunmuş dünyada da çok görülmüş hep varolmak.


2 Nisan 2018 Pazartesi

ŞAFAĞA YAKIN..

Ortalık fena karışık
çıt çıkmıyor geceden
Çıt çıkmıyor bir serden
Ortalık zifirimi zifiri sağır
Ses ulaşmıyor yüreğe
Ortalık ağır suskun
Korkarım çığlığından
Yakınmı ola şafak
Bu ağır karanlık niye..

ZOR OLACAK..

Ya diyemediklerimiz yara olmuyacak mı canda
Ya onca kursakta umut daha öldürücü değil mi tütünden
Mavisini çalan evrenin bunca hırsız
Ayağı hep aksak düzen
Öcü sevgisinin hep aşmış insan
Bitmiycek mi taht kavgaları
Son bulmuycak mı çok acı
Susulmuş kurumuş kalmış harfler
Yapışmayacak mı boğazına
Nefes almak zorlaşmayacak mı
Zorlaşacak!


TEKERRÜR..

Tarihe not düşülmüş, tekerrürden kurtulamamış
Peh, geçen zamanmış yaşlanan dünya, trajedi aynıymış
Oyuncular aynı, yalamalar aynı
Çırpınışlar, boğulmalar keza
Geldik mi yine aynı noktaya boşu boşuna mitine dayandık mı yine
Ne söylesem boş
Alan memnun satan çok memnun
Küfeyi dolduran pek memnun
Ezilen yine şarap
Mahzende alsın tadını
Gelecek yıllara sunuma hazır..
Neyse.

DALGALI SULAR..

Bir şiir beliriyor kulaklarımda
Bir türkü çalınıyor yüreğime
Bir melodi ruhumu yüzdürüyor sazlıklarda
Bir söz yarıyor beni ikiye
Ezberim şaşırıyor.
Bir insan geliyor
Çekiyor beni paçamdan..
Bir adam alıyor beni göğe uçuruyor
o adam bazen de bir gelip düşürüyor toprağa yaşımı
Ben bir geliyorum bahar solumuş ciğerlerime, bülbül gibi şakıyorum
Sonra dolu dolu gri bulutlar kaplıyor içimi
Devriliyorum kâğıda yüzü koyun..
Halbuki çamaşırları sermeliyim.

HİÇ..

Ne mi yapıyorum..
Onu ben dahi bilmiyorum.
Fazla uzağa gitmiş olamaz diyorum özüm..
Bir ağacın tepesinde bazen bazen de sahilde yakalıyorum onu tam zamanında atlayacakken denize tutup getiriyorum kulağından
Bazense saklanmış bir köşede buluyorum onu,
ağlamaklı kaldırıp nemli gözlerini bakıyor bana acımtırak
Tutup bastırıyorum onu yüreğime..
Acısını alıyorum.
Sever çiçekleri diye çiçekler ekiyorum.. gülümsesin hüznü
Güzelleşsin dünyası istiyorum
Koşuşturmaca işte...


DÜNYAN NE KADAR..

Algıladığım, yaşadığım, hissettiğim kadar var bu dünya
Onun bende ki seyri kadar
Baktığım pencere, tuttuğum el
Çektiğim derin bir aah kadar
Aklına oturttuğun, kalbinde açtığın alan kadar
Sende kalan, sende yanan alev kadar dünya
İçin kadar aslında..
Sen zengin bir dünyaya sahipsen  zengin..
sen dar bir sarmalda yol alıyorsan fakirdir dünya
Ne demişti Hayyam
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok..


1 Nisan 2018 Pazar

GÖNLÜMÜ ÇALANDA..

Bana nasıl baktığını siz görmediniz
Gözleriyle bir efsun dağıtıyor
Kontrol alanına giriyorum
sesinden damarlarıma yayılan ses dalgalarını hiç demiyeyim
Elim ayağım boşalıyor
Bana uydururken o şarkıların sözlerini benliğimin silikleşmesi ve kaybolmam..
hiçlikte bulunmuş bir mucize gibi
Kalbimde korkarak taşıdığım incinmeseninden ve bu rüyanın son bulmasından
Tarifsiz bir korku..
Tarifiz bir aşk bana yaşattığı..

MUTLUYMUŞ GİBİ..

Nerdeyse gülümsemeyen fotoğraf koymayan yok aramızda, hepimiz muntazam gülüp üzerine filtreyle de mükemmel görünüyoruz fotoğraflarda. Ama insan gerçekten, içten gülerken çirkin olur. Yapmacık gülüp, mutluluk pozları kasıyorsunuz.. niye bilmiyorum ama bende yapıyorum bunu. Sahteyiz dimi yeterince..

MASKE..

Acısına makyaj yapmıştı kadın
Ağlama izlerine fondöten, kapatıcı ne bulduysa çalmıştı işte
Saçlarını yolmuştu gece sabaha üzerini düzleştirmişti
En sahte gülüşünü takmıştı yüzüne
Dik duruşuna katkı olsun on cm yardım almıştı
Üzerine sinmiş tütün kokusunu da parfümle bastırmıştı
Hazırdı aranıza karışmaya
Içindeki fırtınayı istifleyerek..
Tam takır, şıkır şıkır..
gitti..

BATAN GÜN..

Günü yine batırdık bilmem kaçıncı kez
Yoluda baya yarıladık hani
Kaça kaça içimize..
Saklanıp kalbin bir odacağına
Devirdik işte.. önce bir günü belki sonra da koca bir ömürü..
Sonra acıyı da dökeriz ortalığa
Ortaya histerik kahkahalarla
Bir büyüğü daha devirdik mi
Sabaha yeni bişey olur mu acaba umuduyla yaşarız diyorum yine ne dersin..
...
-YAŞARIZ!!!



SAYGILAR EFEM..

Hatırı kalmamış bir şeyler
Yüzden düşmüş kırık parçalar
Kısır döngü buhranı
Içinde kokuşmuş niyetler
Üstüne vicdan bile kasılmamış haklılıklar
Ardı bozuk, önü bozuk ruhlar
Yarayla alay etmiş, bant olmaz insanlar
Maddecilik boyutunu aşamamış kanımca aşamayacak cüceler
Kalbi çürümüş, kokusu etrafı sarmış kendinden bir haber siluetler
Her şeyi biliciler, kurnazlar
Az seviciler, dünyalık rahat ediciler
Pofpoflanma arzusuyla çakmak çaksan patlayacaklar
Gülüyorum hepinize kocaman gülümsüyorum
Saygılar efem.





31 Mart 2018 Cumartesi

İÇİ ÇOCUK..

Içinde ki çocuğa iyi bak Lena
O ölürse ya hayatın neşesi kaçar sıkıcı biri olursun ya da kötü biri olursun.
Içindeki o çocuk hiç ölmesin lena.

OLMADI..

İyi birşeyler söylemek isteyip
Üstünü de bir parça anlaşılmak istemiştim.
Sanırım başaramadım yine.
Gene o eserekli soru
Sen neyi başarabildin ki
Anlam namına.

HASSAS TEYZESİ..

Biri üzülme geçecek dese inanacak bir kalbim var benim
Sözden nezle kapan
Tavırdan yatak döşek yatan
Kişiliksizlikten yara alan
Bir kediden destek alan
Martıdan akıl
Kargadan nasihat
Sairlerden acı
Sence de üstüme fazla gelmiyor musun hayat.
Kaçtıkça içine saklanır insan..

KALMASAN BENDE..

Seni parça parça da olsa söküp atabilsem içimden
Azalan oranda uçup gitsen
Içimden çıksan hani
Şöyle içimi çıkarmadan
Herşeye bulaşmadan
Gözümden ve gönlümden düşsen
Buz kessem yada bişey ifade etmesen bu daha iyi
Çıksan gitsen gün gün
Kalmasan bende.
Ve kalbim azad olsa.

ÇAKILIŞLAR..

Bu farklı.
bu yanlış anlaşılmış..
Ya da şükürcü kesim tarafından dışlana da bilirim
Yazdığıma bakma
Hayat pekte şairane düşmüyor tepeme
Savaş var her anında, stratejik adımlar
Beni asıl yoran incelikler arama hastalığım
Kendisi pekte saygılı düşmeyen toplumdan, kahrolası incelik beklentilerim
Akışına bırakılınca cıvkı çıkan insanlar sorunsalı
Iyiliğin hep mi hep suistimale eğilimi
Sığ sulara tepeleme artsitik atlayışlar
Kafa üstü çakılışlar  falan filan olay.
Anlata biliyormuyum..
Bilmiyorum
Ama hepsi bu.


Hayata beş dk..

Ruhumu dinlendiriyorum umuda doğru..
Minik minik adımlarla dans eden bir kadın.. saçlarınıda savursun mu...
Savursun!
Dik dik adımlar, baştan çıkarıcı bakışlarla
Saçlarının kokusunu sağsın etrafa
Güneş sadece onu takip etsin
Güneş ışıkları altında inci gibi parlasın.
Müzik hiç susmasın..
Dans devam etsin..göğe doğru...
Efendim!
Hıı ben mi
Geliyorum.



30 Mart 2018 Cuma

ANLAMAK ISE YARAMIYOR..

Bazen her şeyi anlarsın ama elinden hiç birşey gelmez o zaman anlamaktan da nefret edersin. Iste öyle bir his bu. Iyi olsun biseyler artık, yetkili lütfen.

GITMEK GÜZELLEMESİ..


Bazen uzak diyarlara gitmek istersin. Kalkıp su almaya dermanın yoktur.. öyle bişey işte.
Bende ki bu gitmeler mevzusu 
Hiç halim yok hiç bir kalkmaya.


O SEN DEĞİLSİN!

Herşeyi sana yazmıyor
kendini aramayı bırak iz olmadığın kalpte.
Seni düşünmüyor o
Başkasına yelken açalı bir hayli olmuş
Sen gitmişsin..
belkide hiç gelmemişsin o kalbe Lena
Yut o duyguyu üstüne de bir bardak su..


An..

Bugünü yaşayabildiğime dair bir iddiam olmadı
Geleceğin pusu, geçmişin çöpü
Yuvarlanıp gittim..

İÇİMDE AĞIT VAR..

İçimde bir ağıt var
Sindire sindire devam eden
Dağ başlarında bitmeyen ot
Geri dönmeyen birinin acısı
Dizlerini vura vura inleyen bir ana..
Tütünsüz uykusuz kalmış bir adam..
Gölge oyunları oynayan aksine
Kadınım ve sahnedeyim diriliğinde ama eksik bırakılmış
Dağ iken göçmüş
Göçük altında kalmış dahi olabilir
Kimse yokmu sorusuna cevap bile verecek isteği bulamamış sesinde..
Var olmak isterken delicesine yok olmuş bir şair de olabilirim.
Içinde türküler yakılan bir kadın
Suya yazılar yazmış birisi
Havada kalan herşey
Yolunu arayan bir su da olabilirim..



29 Mart 2018 Perşembe

NEDEN YAZMAK..

Yazmak söylemek istediklerini saklamak
Yazmak gevelemek
Yazmak anlatmak
Yazmak susmak
Yazmak vazgeçmek
Yazmak umudu kesmemeye çalışmak
Yazmak ilk başta rahatlama eylemi olarak başlayıp sonra kör kuyularda ışıksız dolanmaktır.

YORGUN SATIRLAR..

Taşıyamadığı kendi dalı olunca insanın
Tahammülsüzlük boy veriyor
Herşey batıyor..
Tükeniyor insan göl olacağı çağında
Akacakken şelale misali
Tutmuyor bağları ayaklarının
Sırtında gölgesi hüznün
Tutunarak ilerliyor dünyada
Düşmelerden muzdarip
Belirsizlik sis perdesi gözün
Yarınlar şimdiden tükenmiş
Defalarca ölünmüş geri hortlak olup gezilmiş
Bahara kanıp hasta olunmuş
Çamurlu yağmurlarda yıkanılıp
Arınamamış insan olmanın günahından
Uykuya yapışmış ver demiş borçlarını
Nafile alınamamış
Faizde işlemezmiş
Ömürdende çalınmış geçsin bitsin diye diye
Hiç birşey anlamadan gidilmiş
Acı, borç hep devredilmiş..





ORTAYA KARIŞIK GEÇİŞLER..

Anlatabiliyormuyum diye biten bir cümlede ki anlaşılmama kaygısı
Soğuk duran insana duyulan tanıma
Yakından bakınca oluşan kaçma arzusu
Düşüncelerin toy zamanlarının halletmişligi
Kendinden emin zamanlara bir hasret
Pencerenin önüne dikilip yüzümü rüzgara verme hastalığı
Içimde oluşan bulutlu kelimeye gebe hava
Soluğumu zorlayan yaşam olayı..
Ey koca anlamsızlık azad et beni.
Tükendim.






AKLIMDAN..

Herşeyin gıdımı gıdımına, saati saatine olduğu, alarmların ortasında zamansızlaştım.
Boşaldı bir anda bütün karmaşık duygularım. Bir ben kaldım kalabalığın dışında kendim ve doğayla.. sadece güzellikleri algıladığım bir zamana kavuştum. Martılara, kargalara takıldım.. biliyorum kuşlardan çok şey bekliyorum. Benide götürün diyorum. Ya deniz ona ne demeli kokusuyla çekiyor beni kendine... Aklımda tek bir soru kalıyor, benim burda ne işim var. Bağırmak istiyorum.. Ve sessizce koca bir çığlık koparıyorum. Bir ben duyuyorum. Sonra bir sesle geri herkesin zamanına düşüyorum. Buruk ve hüzünlü bir hisle devam ediyorum oyuna.

28 Mart 2018 Çarşamba

İZMARİTİMSİ..

Yerde alelacele atılmış bir izmarit gibiyim
Yarım kalmış, ardı sırada için için yanan
Kaldırımda son bulmayı bekleyen
Yapayalnız ve eksik.
Koca sokağın ortasında
Heryerde birden bire..


SAÇMA SAPAN DÖKÜLÜŞLER..

Yetmiş seksen yıl yaşanacak bir dünya için bu kadar acı saçma çok saçma
Benim burda olmamda saçma
Olmam gereken yerler beni beklerken
Günün şu saati herşey saçma
Gerçek olan tek şey bile yok
Zaten gerçek diye birşey de yok
Yazsan ne elinden bişey gelmedikten sonra
Acı dağ gibi karşında dururken bunların hepsi üfürük. Yazdıklarımın hepsini boşverin.
Bisey gelmez elimden.
Bakın toprak kokuyor. Ölüm ölüm kokuyor..


******

Farkında olduğun duyguların hesabı çok ağır ve ödenir.

HAYALLERDE..

El ayak çekilmeye başladıkça çekiliyordu içim karanlık dingin sulara. Enerjim bitiyor gibi kafam zehir.  Degisik duygu durumları, fragman vari geçişler yapıyordu. Dünya anlam kaybı yaşar gibi anlam kazanıyordu. Med-ceziri başlıyordu ruhun. Uzay boşluğunda dolanıyor çılgın fikirler üretiyordum. Bağıra bağıra koşup denize atlamak, tabakları kırmak, uçmak, ölü takliti yapmak, mum ışığının titremesinde ruhumu titretmek, herhangi gördüğüm taşıtın birine binmek.. kırlarda dolaşmak; heidi gibi çıplak ayak. Bahar gelmiş dağlara gitmek papatya toplamak, dilek tutup hindiba üflemek.. Sabah kendimi bir kumsalda bulmak gibi ufak tefek hayaller işte.

******

Susmanın bir yolunu bulmuş edebiyata fena sarmıştık. Yutulan onca olay yerinede çiçek ekip, alkol almıştık. Mış gibiydik yine...

SOĞUDUM İNSANDAN..

Söz yordu beni
Öz midemi bulandırdı
Kötülüklerin revaşta olduğu
zeki olmanın kıstası sayıldığı
Iğrenç kurnazlıklar tiksinti oluşturdu bende
En ufak inceliği çok görenlerin küçük hesaplarda ustalığı soğuttu beni insandan
Çok yüzlü canavarlar
çıkarcı tiranlar uzağa attı beni insan soyundan.
Yordunuz,  şaşırmalara doyurdunuz, insana umudumdan kırdınız beni.. açmam kırığımdan
Iflah olmam ben artık
Az ötede insan türü az ötede ilişmeyin bana, özüme.


27 Mart 2018 Salı

OLAMAZ MI..

Karmaşık değil sade
Kırılmaz değil zarif
Güçlü değil aslında zayıf
Sinirli değil derdini anlatamamış
Trip atmıyor belki anlaşılmamış
İlgisiz değil iyi bak ona yorgun
Küs değil belki özür bekliyor
Ses vermiyor değil yalnız kalmak istiyor
Iyi değil ağlamak istiyor
Herşey kontrolüm altında diyor ortalık darmaduman
Istemiyor değil bulamamış
Beğenmemiş değil kıskanmış
Kör değil işine gelmemiş
Vazgeçtim diyor cesaret edemiyor
Olmaz mı..
Birde böyle bakalım olaya..

SABAH SURATLI..

Akşam yükünü alıp
yorgun ruhuma iniyor
Gece ağırlığınca bana çöküyordu
Ama sabah bana niye doğmuyordu
güneş bana, ben geldim kalk demesine rağmen
Niye oralı olamıyordum.
Görünürlüğümü sevmiyordum
Sabahların maskeli suratlarına mı tahammül edemiyordum
Yada d hepsi mi..


GÖNÜLLERDE KALDI..

Kuştu sapanla indirdiler
Çiçekti kökünden asıldılar
Şiirdi paramparça ettiler
Çocuktu topunu kestiler
Umuttu mavisini griye buladılar
Aşktı çöle saldılar
Türküydü o yaktılar
Kafasına vura vura aldılar ruhunu
Sığırmadılar koca dünyaya
Dünyaya da gönülde unuttular.
Kulaklarda kaldı sesi, sözü..

EY AŞK!

Kocaman güldüm sana sebepsiz ey aşk!
Kabul buyurur musun
Dalımda kuşlar gibi şakıyıp
Yanıma çimlere uzanırmısın
Nefes diye kokumu soluyup
Göğsümde uyur musun
Bir daha gelsen yine beni arar bulur musun
Bunca kahrımı tekrar taşır mısın
Gözlerinde denizin kıyısını bana hep ayırır mısın..
Bütün dengesiz ruh halimle
Ey aşk benimle bende bu yolda kaybolur musun..

SAKİN OL ŞAMPİYON..

Bırak.. koy onu yere dediğim duygular birikiyor içimde
Mantık tarafından durdurulmuş..
toplum tarafından hoş karşılanmama dürüstüyle yavaşça yere indirdiğim.. biraz tedirgin etrafa bakınıp anlaşılmış gibi bir hisle içime gömüldüğüm.
Ve kaldığım yerden devam ettiğim falan pilav..
Öyle işte..

26 Mart 2018 Pazartesi

BİR HİKAYE..

Hayali yaşatan
Susulanı anlayan
Derinden giren diyaloglar
Boşlukları dolduran
Cılız ama sürekliliğiyle kalbe sızan dudakta son bulan
Özgürce yaşanan
Tren beklenmemiş
Trenle yol alınmış bu kez
O dağlar tepeler aşılmış
Selam salınmamış
Bizzat görülmüş
Geçmiş yaralar öpülmüş
Hayale sarılıp uyunmuş belki
Ama
Gerçekleşmeler yaşanmış satırlarda..
Öyle bir hikaye..




EN EKSİK ŞİİRİM..

Oğlum sözlerimi yetiremediğim
Cahil kaldığım, kelimelerin yetmediği
yazılmamış en güzel şiirimsin
Gerçek acı nasıl yazılamazsa gerçek sevinçte yazılamıyormuş
Senden bildim özüm..
Gülen içim.
Muradım deniz yüklüm
Mükemmelliğin tanımı
Dünyanın en iyi babası
Ruhu bir el işçiliği ilmek ilmek örülmüş
Nefesim nefesimsiniz
Sizi çam ağacının pürleri kadar çok seviyorum..


YÜZÜNE YÜZÜNE..

Dizilim yanlış,
cümlem eksikti hep.
Tam değildi, olmazdı da..
Başa sarılmalıydı
Bunca yok sayılmış his
başa en başa..
Bütün bastırılmışlığa tek tek bakılmalı..
Bugünde ki tetikçisiyle beraber yüzleşmeli
belki restleşilmeliydi..
Yüzleşme mi..
mecalim yok, korkum çok.
Gök doldursam yerine
Çiçek eksem bin kez daha
Melodilere bıraksam ruhumu
Tam olmaz mı..
Olmazmıyım Lena..


HANGİ SAVAŞ..

İçimde sevinçler de ölmüştü
Cıvıl cıvıl seslere karşı yüzümde acer bir gülüş
İçler acısı bu, içler yarası
Çok gülmüyordum gerçekten bir ona gülüyordum zaman zaman..
Gülleri solmuştu demek yanakların
Kasları kasılmış belki
Yas eviydi ruhum
uzun bir yas havası hâkimdi bende
Bunca uzun yas hangi umudun ölümüne tutulmuştu
hangi adaletsizlikte düşmüştü süngüm
Hangi anlam kaybında vurulmuştum..
Bilmiyorum..
Artık yeterince acımıştım
Kekremsi bir tadım artık yüzlerde, gönüllerde.
Anlamsız biri..



ZAMAN ALIR..

Zamandan çalınmaz, zaman çalar
Umudunu çalar adamın, öyle kala kalırsın dünyada istemsiz..
ferini çalar gözün, seçemezsin az öteni.. kısarsın gözünü.
Aklını çalar adamın başka başka âlemlere gider gelemezde olur
Sabrını çalar, ya sabırların gideri kapanır
Sevdiğini çalar ansızın boş kalır koca yürek, böğründe bir od..
Suyunu çalar teninin buruşup kalır insan kurur..
Benimki de laf olsun hele
Ömrü çalana ne diyeceksem.

*******

Hayal dünyam çok geniş ve bu korkutucu çok kuruyorum çook
Umarım hayalsindir.

SIKILA SIKALA TÜKENME..

Gerçekleşmelere ihtiyacım var böyle güneş gibi doğanından
Ağzıma kadar ışığa.
Durağan müjdesiz ve süprizsiz..
Sıkkın vakitler..
Kendime çekilmeler için için
Küçülttü beni..
göremez oldum varlığımı
Boş bir sandal denizde gezinen nereye gideceği belirsiz
Devrilme de imkan dahilinde
Garip bir muzdariplik
Tadı geçmiş pörsümüşlük
Verimi düşmüş hareketlerin
Kısıtlı yol alımlar
Kontrollü tavırlar
Sıkıla sıkıla tükenmişlik..



SAF SEVDİM..

Çocuk gibi sevdim
daha ne diyeyim sana
Saf temiz içimden geldiği gibi
İlk haliyle sevdim.
Üzerine kuşku düşmemiş
Değmemiş mantık
Kana kana içtim gözlerini
Annem gitmiş gibi ağladım yokluğunda
Babam gelmiş gibi sevindim gelişine
Çocuk gibi sevdim
Kocaman kollarımı açarak
Dünya kadar işte.

BIRAK BENİ..

Bırak yenileyim, bırak düşeyim
Kanayayım bırak
Aksın zehri zıkkımı için
Yaralarca varım, yaralarca yaşadım
Yaramca sevdim!
Bırak bahara gerisin geri kalkayım
Aklımı başıma alayım
Önce bırak seni bir güzel seveyim
Sonra yine giderim
Bırak kanayayım aşkına
Sonra yine giderim
Dur az daha seveyim.

25 Mart 2018 Pazar

KENDİMDEN GITMEM GEREK..

Keşke bende benden biraz uzaklaşa bilseydim..
Buna çok ihtiyacım var.
Kafamda ki kalabalık
Dikkat kesilmiş ruhum
Herşeyin beni sarması
Abartılı hisler yordu
Bende tortusu günün..
dünün.
Uyku terk eyledi
Gece avucumda kor
Yangın solumda
Acının boyu aşmış umudu
Gözlerim taşırmış kendini
Ağlamaklı..
Yitirilmiş bir şeyler
Tanımsız.. tanımlanamıyacak..
Bariz evvelden, ezelden..

DİYEMEDİKLERİM..

Çığlık çığlığa gidişler
Daha kötü zamanlara evrilişler
Iyi günleri yok artık
Yaftalı hep bu nesiller
Acının diz çöküşü
Çaresizliğin boyun büküşü
Sebebi bilinmezler
Anlamı sonradan gelenler
Boğazına çökülmüşler
Sesi kesilmişler
Güzel günleri vadetmişler
Edenler de görememişler
Kalemin boynu bükük
Labirentin sonu gaip
Laf kalabalığı bunca söz
Yazdıklarımız hep çok daha az.



Öyle bişey ki bulduğum her duyguya giriyorum..

GÜNDEN ÇALDIM..

Öfkesi perçinlemiş
Günün en ufak anında kaybolmuş varlığım
Ruhumu güneşlendirmiş
Gitarın tınısına bırakmış herşeyini
Başka başka duygulara damıtılmış
Gün çalınmış zamandan kopulmuş.
Anne eli değmiş gibi şımarık ve tiril tiril hisler
Zamana sıkıştırılmış
Sonraya da kalsın istediğim..

Arzuhal

Kusursuz intiharlar yaratmak istiyorum hanfendi Manasız anlamlar kurgulamak belki  Anladığım kadarıyla anlaşılmak istiyorum Bu zor kaygan ze...